20 Eylül 2024 Cuma

KESK'ten enflasyon tepkisi: Halkın yüzde 99?u için bir karşılığı yok

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu, TÜİK tarafından açıklanan enflasyon rakamlarının gerçeği yansıtmadığını belirtirken verilerin, kamu emekçilerinin alacağı enflasyon farkını düşüreceği bildirildi. Resmi enflasyon rakamlarına göre Aralık ayı enflasyonu (TÜFE) bir önceki aya göre yüzde 0,40 düşerken 2018 yılı enflasyonu ise yüzde 20,30 oldu. Yıllık enflasyon çeşitli mal ve hizmetlerde yüzde 28,80, gıda ve alkolsüz içecekler yüzde 25,11, konutta yüzde 23,73 artarken Temmuz- Aralık dönemini kapsayan 6 aylık enflasyon ise yüzde 10,20 oldu. Buna göre maaşlarında yüzde 3,5 artış yapılan kamu emekçileri ve emeklilerine yüzde 6,7 oranında enflasyon farkı yansıtılacak. Kamu emekçilerinin 2019 Ocak maaşlarına bu oran yansıtıldıktan sonra yüzde 4 oranında toplu sözleşme artışı ilave edilecek.

KESK tarafından konuyla ilgili yapılan açıklamada, söz konusu verilerin, kamu emekçilerinin alacağı enflasyon farkını ve işçilerin toplu iş sözleşmesi artışlarını düşük tutma amacı taşıdığı vurgulandı. “Bu sonuç, ülkede sokağa çıkan, alış veriş yapan, faizden ranttan beslenmeyip ücreti ile alın teri ile yaşam mücadelesi veren halkın yüzde 99’u için bir karşılığı olmayan, buza yazılmış rakamlardan ibarettir” denilen açıklamada, resmi enflasyon rakamlarının; peş peşe gelen zamların, mutfakta, çarşıda, pazarda büyüyen yangının sadece bir kısmını yansıttığı ifade edildi.

TÜİK tarafından açıklanan resmi enflasyon ile halkın yaşadığı gerçek enflasyon arasındaki uçuruma dikkat çekilen açıklamada, “İğneden ipliğe tüm temel tüketim maddelerine, temel girdiler olan elektrik ve doğalgaza ardı ardına yapılan zamlarla yaşanan gerçek enflasyonun yüzde 50’leri aştığı koşullarda, 'Enflasyonla Topyekun Mücadele' adı altında enflasyon sepetindeki 407 maddeden sadece 56’sını kapsayan ‘indirim kampanyasının’, kuru soğan üreticilerinin depolarına yapılan baskınların, marketlerdeki zabıta denetimlerinin enflasyonu düşürdüğüne inanmak için ya Mart ayında yapılan görev değişikliği ile TÜİK Müdür Yardımcılığı koltuğuna oturan bir bürokrat ya onu bu göreve getiren bir hükümet yetkilisi ya da  ‘işçi, memur ve emekliye enflasyon zammı müjdesi’ manşetleri atan iktidarın denetimindeki medyada patron olmak gerekmektedir” denildi.

ENFLASYON FARKI VE MAAŞ ZAMMI VERGİYE GİDECEK

KESK'in açıklamasında, Gelir Vergisi tarifesine de dikkat çekilerek “Hükümet emekçilere kaşıkla verdiği enflasyon farkını ve maaş zammını adaletsiz gelir vergisi tarifesi üzerinden kepçeyle geri almaktadır. 31 Aralık 2018 tarihinde açıklanan Gelir Vergisi tarifesi çalışanların dilim dilim soyulmasına devam edileceğini ispatlamaktadır” diye bildirildi.

Maaşları her yıl hedeflenen Tüketici Enflasyonuna göre artırılan kamu emekçilerinin gelir vergisi kesintilerinde Üretici Enflasyonunun dikkate alındığını kaydeden KESK şunları belirtti: “2019 yılı vergi dilimi artışı yüzde 23,73 olarak açıklanan Yeniden Değerleme Oranına göre  artırılması gerekirken 14 bin 800 TL olan birinci vergi dilimi yüzde 21 oranında arttırılarak 18 bin TL’ye, ikinci vergi dilimi 34 bin TL’den yüzde 17 arttırılarak 40 bin TL’ye yükseltilmiştir. Bu verilere göre kamu emekçilerinin çok büyük bir bölümü yılın dördüncü, beşinci ayından itibaren yüzde 20’lik ikinci vergi dilimine girecektir. Önemli bir bölümü de sekizinci aydan itibaren yüzde 27’lik üçüncü vergi dilimine girecektir. Dolayısıyla enflasyon farkı ve maaş zammı daha cebine girmeden vergiye gidecektir.”

Açıklamanın devamında “Kamu emekçilerinin çalışma ve yaşam koşullarının dayanılmaz hale geldiği, emekçilerin ek iş yapmak zorunda bırakıldığı, kredi ve borç batağına saplandığı koşullarda, iktidarın ekonomik krizden etkilenen yüzde 99 yerine, yüzde 1’i oluşturanların talepleri doğrultusunda hareket etmesinin kabul edilemez olduğunun altını bir kez daha çiziyoruz” denildi.

KESK, yaşanan kayıpların giderilmesi için bir dizi önlem alınması çağrısında bulunurken kamu emekçilerinin maaşlarının gerçek enflasyon oranında ve ekonomik büyüme rakamları dikkate alınarak artırılmasını, elektrik, doğalgaz, su, akaryakıt, ekmek, toplu taşıma gibi temel ihtiyaçlara yapılan zamların geri alınmasını, vergi adaletsizliğine ve vergi dilimi soygununa son verilmesini, adil bir ek gösterge sisteminin hayata geçirilmesini, güvencesiz istihdam, esnek çalışma, performans gibi uygulamalara son verilmesi, mülakat, sözlü sınav ve güvenlik araştırmasının kaldırılmasını talep etti.