23 Eylül 2024 Pazartesi

Kentlerde eylem: İsrail'le tüm ilişkilerin kesilmesi için mücadele edelim

İzmir, Eskişehir, Ankara ve İstanbul'da Filistin'de İşgale Son çağrısıyla bir araya gelen çok sayıda kişi İsrail'le tüm ilişkilerin kesilmesini istedi. Türkiye'nin iki yüzlü politikalarına dikkat çekilen eylemlerde, "Siyonist İsrail'in savaş suçunu sürdürmesi için giden tüm ürünlerin Türkiye liman ve havaalanlarından gidişini engelleyelim" denildi.

Siyonist İsrail'in 75 yıldır Filistin topraklarında etnik temizlik, katliam ve işgal saldırıları, Filistin'de İşgale Son çağrısıyla 29 Kasım Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Gününde İzmir, Eskişehir, İstanbul ve Ankara'da düzenlenen eş zamanlı eylemlerle protesto edildi. İşgalci İsrail devletinin 7 Ekim'den bu yana Gazze'de saldırılarını artırdığına dikkat çekilen açıklamalarda, saldırıların doğrudan hedefi Gazze olsa da Batı Şeria ve Doğu Kudüs'de de saldırıların arttığı ve kullanımı yasak silah ve bombalarla savaş suçu işlediği vurgulandı.

İZMİR
Alsancak'taki Kıbrıs Şehitleri Caddesinde bulunan Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bir araya gelen çok sayıda kişi, "İsrail'le tüm ilişkiler kesilsin" pankartı açtı.

İsrail siyonizmi karşısında Filistin ve Gazze halkıyla dayanışmak istediklerini kaydeden eylemciler, Filistin halkının katledildiğini vurguladı.

Liman yürüyen çok sayıda kişi sık sık, "Katil ABD Ortadoğu'dan defol", "Katil İsrail Filistin'den defol", "Filistin'de düşene dövüşene bin selam", "Nehirden denize özgür Filistin", "Emperyalistler yenilecek direnen halklar kazanacak" sloganlarını attı.

Basın metnini Cemri Tomrukçu okudu.

ESKİŞEHİR
Eskişehir'de Kanatlı AVM önünde bir araya gelen çok sayıda kişi Yediler Parkına yürüdü. Yol boyunca halka yönelik konuşmalarda Filistin halkının 75 yıllık siyonist İsrail'e direnişi aktarıldı, "Filistin'de direnen halklar kazanacak" denildi.

Yürüyüş sırasında sık sık Rojava ve Kürt halkının direnişi de selamlandı.

Basın metnini Ada Simay Kart okudu.

ANKARA
Çankaya Belediyesi önünde bir araya gelen çok sayıda kişi, "Gazze'de ablukaya son" pankartı ile "Direnen Filistin halkı kazanacak", "Emperyalistler, işbirlikçiler 6. filoyu unutmayın", "Filistin halkının yanındayız", "İsrail'le tüm, kültürel ilişkiler son bulsun", "İsrail'le tüm ilişkiler kesilsin", "İsrail Filistin'den defol", "Zafer direnen Filistin halkının olacak" sloganlarının öne çıktığı dövizleriyle Sakarya Meydanına yürüdü.

Eylemde sık sık, "Filistin'de düşene dövüşene bin selam", "Filistin'e özgürlük İsrail'e boykot", "Gazze'de ablukaya son" sloganları atıldı.

İSTANBUL
İstanbul'da Filistin'de İşgale Son çağrısıyla çok sayıda kişi Levent metro durağında bir araya geldi. Dev Filisin bayrağıyla İsrail Konsolosluğu önüne yapılan yürüyüşte, "İsrail yapmış olduğu saldırılarla bölgedeki işgal alanını geliştirmek ve kalıcılaştırmak istiyor. Sermaye devletleriyle birlikte bölgeyi abluka altında alıyor. Filistin'de Filistin halkıyla, işçileriyle uluslararası dayanışma gününde sendikaların çağrısına İstanbul'dan karşılık veriyoruz. Ne siyonist rejim ne de işbirlikçileri bölgedeki ablukayı birleşik mücadelemizle kırmaya engel olamayacak" denildi.

Siyonist İsrail'in geçici ateşkesin ardından Filistin'i yeniden bombalayacağı yönündeki açıklamasının hatırlatıldığı eylemde sık sık, "Filistin için İsrail'e boykot", "Filistinli tutsaklar serbest bırakılsın", "Siyonist İsrail Filistin'den defol", "Katil İsrail, işbirlikçi AKP", "Nehirden denize özgür Filistin" sloganları atıldı. Eyleme, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Cengiz Çiçek ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) milletvekili Kezban Konukçu'nun yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.

Basın metnini Okan Karaçam okudu.

'TÜRKİYE İSRAİL SAVAŞ MAKİNASININ GİDERLERİNİ KARŞILIYOR'
Eş zamanlı okunan basın metninde, 7 Ekim'den bu yana siyonist İsrail'in soykırım saldırısı düzenlediği vurgulandı. Emperyalist ve işbirlikçilerin katliamın ortağı olduğunun altı çizilen açıklamada, Türkiye'nin iki yüzlü politikaları ise şöyle teşhir edildi: "Türkiye limanlarından, hava alanlarından İsrail'e her gün yeni sevkiyatlar gerçekleştiriliyor. Petrol, çimento, demir-çelik, kimyasal maddeler, İsrail ordusu için sebze-meyve vb. Türkiye'den İsrail'e yapılan sevkiyatın temel girdilerini oluşturuyor. AKP yöneticisi, ittifak ortağı ve yandaşı olan, devlet teşvikleri alan şirketler İsrail'le ticari ilişkilerde ön sıralarda yer alıyorlar. Bu şirketlerin başında ise Zorlu, AkçanSA, Eren Holding, MNG Air, Kalyonlar, Kalkavanlar, Tosçelik, Kardemir, İsdemir, Erdemir, Çolakoğlu, Kocaer, Pamukkale Kablo geliyor. Türkiye limanlarından taşınan petrol İsrail'in sanayi alt yapısının, savaş makinalarının düzenli olarak işlemesini sağlıyor. Filistin halkının başına uçak, tank vb. ile yağdırılan bombalar bu sayede atılıyor. Demir-çelik ise İsrail savaş sanayinin temel girdisini oluşturuyor. Gazze'ye uygulanan yoğun ambargo ve kuşatma nedeniyle Gazzeliler temel ihtiyaçlara dahi ulaşamazken İsrail ordusu için sebze, meyve, gıda Türkiye'den şu an önünde bulunduğumuz İzmir limanından gönderiliyor… Türk sermaye çevreleri İsrail'le kurdukları ilişkilerle Filistin halkının katliamına doğrudan ortak oluyorlar. AKP iktidarı da İsrail'le her türlü ilişkiyi olduğu sürdürerek bu katliamların bir parçası oluyor. AKP döneminde devlet teşviki ve kıyak ihalelerle büyüyen firmalar, cemaatler, tarikatlar, cumhur ittifakının bütün ortaklarıyla ilişkili firmalar da İsrail'e ihracatını olduğu gibi sürdürüyorlar. Bu firmalar arasında BBP, Hüda Par, AKP kurucu ve yöneticilerinin doğrudan bağlantısı bulunuyor. Muhalefet partilerinden CHP ve İYİ partili yöneticiler vb. bağlantılı oldukları firmalar da bulunuyor. MÜSİAD, TÜSİAD, ÇİB gibi sermaye örgütlerine üye firmalar, sermaye partileri kasalarına girecek paralar için ellerini Filistin halkının kanına bulamaktan geri durmuyorlar."

'İSRAİLLE TÜM İLİŞKİLER KESİLSİN'
Açıklama şu ifadelerle devam etti: "Kürsülerde İsrail'i terörist olarak nitelendiren AKP genel başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan İsrail'le askeri, siyasi, ticari, diplomatik ilişkileri olduğu gibi sürdürüyor. Saldırıların şiddetli olarak devam ettiği 11 Ekim'de Limak'a ait  İskenderun Limanı'ndan kalkan Manta Denizcilik'e ait Halit Yıldırım adlı gemi, 14 Ekim'de İsrail'e varıyor. Erdoğan, 17 Ekim'de hastane bombaladığı için İsrail'i kınarken oğlu Bilal Erdoğan'ın şirketi İsrail Limanından yükleme yapıyor. İsrail'i, Filistin'e yönelik saldırıları için kınayan Erdoğan Rojava'da Kürt halkına yönelik işgal ve savaş politikalarını sürdürüyor, meclisten tezkere çıkarıyor. Sınır ötesi operasyonlar sürerken Türkiye'de Kürt halkına yönelik gözaltı ve tutuklamalar devam ediyor. Filistin davasına ve halkına gerçek ve samimi destek vermenin tek yolu İsrail'le tüm ilişkileri kesmekten geçiyor. Siyonist savaş makinasının temel girdisi olan petrol, demir-çelik ürünlerini başta olmak üzere Türkiye'den yapılan tüm sevkiyatlar bir an önce durdurulmalıdır.

'SAVAŞ SUÇU İÇİN DEĞİL İNSANİ YARDIM İÇİN SEVKİYAT YAPILSIN'
"Bugün Filistin Sendikalar Federasyonu'nun '29 Kasım Filistin İşçileri ve Halkıyla Dayanışma Günü' çağrısı için buradayız. Buradan tüm işçileri emekçileri Filistin'deki işgal ve katliama 'dur' demek için, İsrail'le tüm ilişkilerin kesilmesi için mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz. Buradan İzmir limanındaki işçilere sesleniyoruz. Gemilerin bu limandan kalkmasına izin vermeyin. Bu limandan kalkan gemiler İsrail askerlerinin karnını doyuruyor. Buradan kalkan gemiler İsrail'den bomba olarak Gazzelilerin üzerine yağıyor. Eğer Filistin'in yanındaysak, eğer buradan hiçbir geminin kalkmasına izin vermemeliyiz.  İsrail'e sevkiyat yapan tüm firmaların önünü mücadele alanına çevirelim. Siyonist İsrail'in savaş suçunu sürdürmesi için giden tüm ürünlerin Türkiye liman ve havaalanlarından gidişini engelleyelim! Savaş suçu için değil insani yardım için sevkiyat yapılsın! İsrail'le tüm ilişkiler kesilsin! NATO'dan çıkılsın, tüm emperyalist üsler kapatılsın! Filistin'de siyasi tutsaklara özgürlük!"