22 Eylül 2024 Pazar

Kentlerde eylem: Can Atalay milletvekilimizdir

TİP'in çağrısıyla kentlerde sokağa çıkan çok sayıda kişi, Can Atalay'ın Antakya halkının milletvekili olduğunu vurguladı. TİP, Atalay'ın gidemediği her yere giderek onun mücadelesini sürdüreceğinin sözünü verirken, eyelmlerde birlikte mücadele yürütmenin önemine dikkat çekildi.

TİP Antakya Milletvekili Can Atalay'ın vekilliğinin düşürülmesi Antakya'nın Defne ve Samandağ ilçelerinde, İstanbul, İzmir, Ankara, Balıkesir ve Antalya'da protesto edildi. TİP'in çağrısıyla bir araya gelen çok  sayıda siyasi parti, demokratik kitle örgütü temsicileri, "Ferman Saray'ın Can Atalay halkındır" vurgusu yaptı.

ANTAKYA
Antakya'nın Defne ve Samandağ ilçesinde bir araya gelenler, TİP bayraklarıyla yaptığı eylemde, "Enkazlara terk etseniz de, vekilimizi alıkoysanız da, irademize sahip çıkacağız. Size asla boyun eğmeyeceğiz" denildi.

İSTANBUL
İstanbul'da eylemin adresi tarihi Beşiktaş iskelesi oldu. Çok sayıda siyasi parti temsilcisinin katıldığı eylemde ilk olarak TİP PM üyesi ve Atalay'ın avukatlarından Özgür Urfa söz aldı. Urfa, 15 Temmuz'da darbeye direnen Meclis'in Atalay kararıyla birlikte darbenin bir parçası olduğunu belirtti. Teslim olmayacaklarını söyleyen Urfa, söz konusu darbenin Atalay'a, TİP'e değil Antakya halkının iradesine yapıldığını kaydetti. Urfa, "Bir yıl önce dümdüz olan, taş üstünde taş kalmayan Antakya, Defne, Samandağ, Arsuz halkına karşı yapılmıştır. Taş üstünde taş kalmayan yerlerin sorumluları yargılanmamaktadır. Aradan bir yıl geçti, kimse hesap vermemektedir. Müteahhitler ellerini kollarını sallayarak gezmeye devam etmektedir. Kamu görevlileri ellerini kollarını sallayarak gezmeye devam etmektedir. İşte Can Atalay bu yüzden hala tutsaktır, onlar dışarıda rahat gezebilsinler diye tutsaktır. Ama pes etmiyoruz. Can Atalay'ı çıkaracağız. O müteahhitleri, o belediyedeki kamu görevlilerini, o bakanlıktaki görevleri hak ettikleri yere göndereceğiz" dedi.

UFRA: CAN'IN GİDEMEDİĞİ YERE BİZ GİDECEĞİZ
Urfa, mücadelelerinin süreceğinin altını çizdi ve ekledi: "Hatay halkının yanında daha fazla olacağız. Can Atalay'ın gidemediği yere biz gideceğiz. Arsuz'da, Defne'de, Samandağ'da bir kez daha göstereceğiz. Halkçı belediyecilik nasıl yapılır, halkın çıkarına nasıl çalışılır, hep birlikte göstereceğiz. Hepimiz birer Can Atalay olacağız. Hepimiz Hatay'da olacağız. Mücadele sürüyor, darbeye direniyoruz, herkesi de bu darbeye direnmeye davet ediyoruz!"

ATAY: CAN'A TERÖRİST DİYORLAR, BİZE TERÖRİST DENMESİNE ALIŞIĞIZ
TİP Genel Başkan Yardımcısı Barış Atay da, "Hepiniz tarihin tozlu sayfalarında yok olup gideceksiniz" dedi. Atay, başlarına geleceklerinin farkında olarak, kendilerinden önce mücadele edenlerin açtıkları yoldan yürümeye devam edeceklerini söyledi. AKP ve MHP'lilere seslenen Atay, "Mesela bizim milletvekillerimiz diğer milletvekillerinin bazıları gibi hiç cinayetle anılmaz, hiç hırsızlıkla anılmaz, hiç dolandırıcılıkla anılmaz, hiç rantla anılmaz. Bizim milletvekillerimiz ya da yoldaşlarımız yaptıkları, söyledikleri hiçbir şey için başı aşağıda gelmezler. Can Atalay'ı tanımak mı istiyorsunuz? Bugün bazı iktidar mensupları hakkında 'terör örgütü suçlamalarından oluşan suçlamalar milletvekilliğinin düşürülmesini gerektirir' diye laflar ettiler. Bu ne demektir? Can Atalay'a terörist diyorlar, öyle mi? Biz buna alışığız, bize terörist denmesine alışığız ama ben Can Atalay'ı anlatayım. Can Atalay avukattır, Can Atalay devrimcidir, Can Atalay çok güzel bir insandır öncelikle. Nerenin avukatıdır? Soma'da madende, Çorlu'da trenlerde, Sakarya'da, fabrikalarda patlamalarda, Hatay'da, Adıyaman'da, Elbistan'da, Pazarcık'ta depremde katledilenlerin, Aladağ'da yakılan kız çocuklarının avukatıdır. Sizin Can'ı dört duvar arasına hapsettiğinizi sanmanız, Can'ın niteliklerinden toz zerresi kadar götürmez, bilesiniz. Can'a terörist mi diyorsunuz? Terörist demek bu ülkede bedava arkadaşlar. Gördüğünüz herkes iktidara göre terörist, bizim bununla bir sorunumuz yok" ifadelerini kullandı.

'HEP BİRLİKTE MÜCADELE ETMELİYİZ'
Bu meselenin Can Atalay meselesi olmadığını söyleyen Atay, "Bu mesele artık bu ülkede hakkın, hukukun, doğal olarak adaletin olmadığının, ama ağır aksak işleyen güya bir anayasa varken artık anayasası da olmadığının, bu gerçekle yüzleşmemiz gerektiğinin göstergesidir. Bizim hep beraber yapmamız gereken ortaklaşarak, umuttaşlaşarak mücadele etmektir. Bu mesele Can Atalay meselesi değil, bu mesele Hatay meselesi değil sadece. Bu mesele Türkiye halklarının tamamının meselesidir. Eğer dün sahip çıkamadıklarımızın üzerine bugün Cana Atalay'a da sahip çıkamazsak yarın yaşamımız, hayatımız, hayatınız olmayacak. Buradan bir selam da Can'ın yoldaşı Selçuk Kozağaçlı'ya gönderelim. Ne diyordu? Mesele sadece yaşamak meselesi değil, onurlu bir yaşamdır önemli olan, emek dolu bir yaşamdır, bunun için mücadele etmektir! Hepiniz sağ olun, var olun, şunu unutmayın: Bugünkü görüntü Denizlerin, Yusufların, Hüseyinlerin idam kararlarını oylayan faşist milletvekillerinin görüntüsünü andırıyordu. Bugün, Mahir katledildiğinde, İbrahim katledildiğinde arkasından gülen o faşist milletvekillerinin yüz ifadelerini andırıyordu. Ama bugün Deniz'i, Yusuf'u, Hüseyin'i, Mahir'i, İbrahim'i hepimiz biliyoruz. Yolundan yürüyoruz. Buna oy veren hiç kimseyi tarih hatırlamıyor. Hepiniz tarihin tozlu sayfalarında yok olup gideceksiniz" dedi.

ANKARA
Ankara Sakarya Caddesinde düzenlenen eylemde de İl Başkanı Fırat Çoban, Can Atalay'ın Antakya halkının milletvekili olduğunu kaydetti. Atalay'ın yürüttüğü mücadelelerle bilindiğinin altını çzien Çoban, "Ne bu ülkenin hukuk dairelerine çökmüş çetelerin aldığı kararlar ne dün Fethullahçılara, bugün saraya kölelik edenlerin okuduğu kararlar bu gerçeği değiştiremeyecek. Can Hatay halkının milletvekili" dedi.

TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık ise söz konusu kararın Türkiye'de hiç kimsenin güvencesinin olmadığının göstergesi olduğunu belirtti. Şık, "Bu kadar. Tekrar ediyorum, bu çeteye teslim olmaktan, diz çökmekten korkmuyorsanız herkes bu mücadeleye destek vermek zorunda. Kadınların, emekçilerin, doğal katliamına direnenlerin, hayvan hakları mücadelesi yürütenlerin, LGBTİ+'ların, Kürt kalmanın, Kürt olmanın haysiyetiyle direnen, Kobanê davasındaki hukuksuzluklara karşı direnen arkadaşlarımızın yanında olmanız bir yurttaşlık borcudur. Bu da böyle biline!"