1 Ekim 2024 Salı

Kemalbay: İzmir polisi kadına şiddeti süreklileştirdi

İzmir polisinin, kadınların eylemine saldırısı Meclis gündemine getirildi. İzmir polisinin kadınlara yönelik şiddetinin sürekli olduğunu vurgulayan HDP Milletvekili Kemalbay, "Erkek egemenliğini, önlenmeyen kadına yönelen erkek şiddetini, tacizi, tecavüzü ve kadın cinayetlerini protesto eden, demokratik gösteri hakkını barışçıl yollardan kullanan İzmirli kadınlara müdahale emrini kim vermiştir?" diye sordu.

HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, Muğla'da Pınar Gültekin'in vahşice katledilmesini protesto eyleminde ve "İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmiyoruz" eylemde polisin saldırısını Meclis gündemine taşıdı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun yanıtlaması üzerine önerge veren Kemalbay, dün İzmir'de Valilik tarafından eylemin yasaklandığını hatırlattı, engelleme girişimine rağmen bir araya gelen kadınlara şiddet uygulandığını belirtti.

16 kadının yerlerde sürüklenerek, darp edilerek gözaltına alındığını kaydeden Kemalbay İzmir polisinin bu şiddetinin sürekli yaşandığını ifade etti. Kemalbay önergede şunları belirtti: 

"Bu esnada bir polis amirinin gözaltına alınmakta olan kadın için emrindeki polislere 'kolunu kırın' şeklinde talimat verebilecek cüreti kendisinde görebildiği basına yansımıştır. Öte taraftan polisin eylemciler arasında bulunan trans bireyi kasıtlı olarak gözaltına aldığı, gözaltı sırasında epilepsi geçiren eylemciyi polis aracıyla kaçırdığı sosyal medyaya yansımıştır. Kolluk güçlerinin demokratik haklarını kullanan kişilere karşı yasal sınırlarını ihlal ederek keyfi şekilde davranabilmesi, uygulamış olduğu  şiddet, işkence ve hak ihlalleri münferit bir olay değildir, sürekli olarak yaşanan bir durumdur.

"Aynı görüntüler 21 Temmuz 2020 günü Muğla'da vahşice katledilen Pınar Gültekin cinayetini protesto etmek için İzmir Alsancak da kadınlar tarafından düzenlenen protesto eyleminde de gerçekleşmiştir. İzmir Emniyet güçleri tarafından kadınlar dövülmüş, şiddet uygulanmış, sokakta ve araçların içinde ağır hak ihlalleri yaşanmıştır. Kadınların bedeninde darp görüntüleri basında paylaşılmış, barışçıl bir eyleme kolluk kuvvetlerinin anayasaya ve yasalara aykırı şekilde güç kullanarak müdahale etmesi ve 12 kadının darp edilerek gözaltına alınması tepkilere yol açmıştır. Polis şiddetine uğrayan kadınların ifadeleri doğrultusunda; gözaltına alınan bütün kadınlara şiddet uygulandığı, İzmir polisinin kadınlara dokunarak sokakta taciz ettikleri, darp ettikleri, üzerlerine oturdukları, yerlerde sürükledikleri, kollarını bükerek küfür ettikleri, gözaltına alındıklarında bindirildikleri araç içinde de darp ve tacize uğramaya devam ettikleri yaptıkları açıklamalarda dile getirilmiş ve kamuoyu ile de paylaşılmıştır. İzmir'de kadınlara uygulanan cinsel, fiziksel ve sözel şiddet ile kolluk kuvvetleri kadın göstericilere karşı orantısız güç kullanmaktan, darp etmeye, onur kırıcı muamele ve vücut dokunulmazlığını ihlal ederek cinsel taciz eyleminde bulunmaya kadar pek çok suç işlemiştir.

Kolluk güçlerinin yetkilerini hukuksuz kullanmaları yasal haklarını kullanan yurttaşlara orantısız güç kullanmaları, hukuksuz kimlik sormaktan, hukuksuz göz altılara keyfi işlem yapılması, hatta göz altılarda yaşam hakkının ihlal edilmesi, Rojbin Çetin vakasında olduğu gibi gözaltında işkence yapılmasının görmezden gelinmesi, kolluğun suçlarının cezasızlıkla karşılanması ile İstanbul Sözleşmesi'nin 5'inci maddesinde yer alan 'devletin, kendi yetkililerinin, görevlilerinin, temsilcilerinin, kurumlarının veya devlet adına hareket eden diğer kişilerin kadınlara yönelik şiddet anlamına gelen fiillerden kaçınmalarını sağlama' yükümlülüğünün de açıkça ihlal edildiği görülmektedir."

"İzmir Alsancak'ta kadınların kolluk tarafından darp edilmesi, fiziki ve cinsel şiddete maruz kalmasının sorumlusu kimdir?" diyen Kemalbay, Soylu'nun yanıtlaması için yönelttiği sorulardan bazıları şöyle:

- Erkek egemenliğini, önlenmeyen kadına yönelen erkek şiddetini, tacizi, tecavüzü ve kadın cinayetlerini protesto eden, demokratik gösteri hakkını barışçıl yollardan kullanan İzmirli kadınlara müdahale emrini kim vermiştir?

- Müdahale emri tarafınızca mı verilmiştir? Müdahale emri tarafınızca verilmedi ise emri veren yetkilinin kim olduğu hakkında bir bilginiz var mıdır?

- İzmir valisine ve emniyetine yönelik herhangi bir soruşturma açılmış mıdır?

- Pandemi gerekçe yapılarak İzmir'de Alsancak'ta kolluk kuvvetlerince kadın göstericilere karşı polis tarafından orantısız güç kullanma, şiddet ve taciz görüntülerinin sergilendiği protesto eylemi ile 24 Temmuz 2020 tarihinde İstanbul'da Ayasofya Camii'nin açılısında kolluk güçlerinin sergilediği görüntüdeki çifte standardın nedeni nedir?

- Türkiye genelinde 2002 yılından itibaren 2020 yılına kadar emniyet teşkilatının kadınlara yönelik şiddet ve tacizi konusunda kaç suç duyurusu yapılmıştır? Kaçı ile ilgili soruşturma açılmıştır? Ceza alan kaç emniyet mensubu vardır?

- Yaşanan her iki olayda da kolluk güçlerinin kadınlara yönelik uygulamış oldukları şiddet ve taciz olaylarına ilişkin olarak İzmir Valisi ile görüşme taleplerimiz neden karşılanmamaktadır? İzmir Valisinin illerindeki milletvekilleri başta olmak üzere muhalefet partisi milletvekillerine yanıt vermemesi ve bırakılan notlara dönüş yapmaması nasıl mümkün olabilmektedir?"