Kaz Dağları direnişi 138. gününde: Ruhsat iptal edilene kadar buradayız
Altın madeni projesine ilişkin ruhsatı yenilenmeyen Alamos Gold ve yerli iştiraki Doğu Biga Madencilik, bölgede çalışmalarını durdurdu ancak alandan ayrılmadı. Kaz Dağları direnişçileri de nöbetlerini sürdürüyor. Direnişçiler, çalışmalar dursa da şirket tamamen alandan ayrılanana ve Kaz Dağları koruma altına alınana kadar mücadeleye devam edeceklerini vurguladı.
Kaz Dağları'ndaki çadırlı nöbet 138. gününde sürüyor. Kirazlı/Balaban mevkisinde altın madeni projesi nedeniyle ağaçları katletmesiyle gündeme gelen Alamos Gold ve yerli iştiraki Doğu Biga Madencilik'in ruhsatı 13 Ekim'de yenilenmedi. Ancak firma bölgede bekleyişini sürdürüyor. Buna karşı direnişçiler de nöbet alanını terk etmiyor ve ruhsat iptal edilene kadar Kaz Dağları için mücadele edeceklerini vurguluyor.
Maden şirketi ruhsat yenilenmediği için şu an bölgede çalışmalarını durdurdu. Ancak alandan da ayrılmadı. Kaz Dağları direnişçilerinden Ferzan Aktaş, bu süreç içinde ağaç kesimini belgelediklerini ve iki kez suç duyurusunda bulunduklarını kaydetti. ETHA'ya konuşan Aktaş, "Şirket ormanları kesmediğini, Bayramiç İşletme Müdürlüğü'nün kestiğini söyledi. Bunun üzerine dilekçe topladık ve şikayette bulunduk. Ruhsat yenilenene kadar ağaçları kesmeyeceklerini belirttiler. Bizim talebimiz o alanın tamamen boşaltılması ve rehabilite edilmesi. Çünkü alan erozyon bölgesi" dedi.
Ruhsatın kesinlikle iptal edilmesini istediklerinin altını çizen Aktaş, "Ruhsatın yenilenip yenilenmediğini bakanlıktan öğrenemedik. 10 kilometre ileride Terziler köyünde şirketin ruhsatlı alanı var, orada da sondaj yapılıyor. Zaten onu da belgeledik. Yine ağaç kesimi yapılmış. Lapseki'de, Şahinli'de Eczacıbaşı'nın çalıştığı bir altın madeni var. Kaz Dağları'nda 30'a yakın altın, 40'a yakın da metal madenciliği var" ifadesini kullandı.
Bakanlığın açıklamasına göre arama ve işletme ruhsatının daha birçok şirkete verildiğini aktaran Aktaş, şöyle devam etti: "Kaz Dağları sadece milli parktan ibaret değildir, bu şekilde söyleyip yanıltmaya çalışıyorlar. Tamamen koruma altına alınması gerekiyor. Sadece burada 32 yaşayan bitki türü var. Türkiye'nin tarım ürünlerini yeşerttiği bir yer. Başka bir Kaz Dağı yok, bunun için kesinlikle tamamen koruma altına alınması gerek."