25 Eylül 2024 Çarşamba

Kayıp yakınlarından gözaltı protestosu: Bu devlet bizimle yüzleşecek

AİHM kararına rağmen Galatasaray Meydanında yapmak istedikleri açıklama yönelik polis saldırısı ve 15 kişinin gözaltına alınmasını kayıp yakınları protesto etti. İHD'de düzenlenen basın toplantısında kayıp yakınları Erdoğan'a seslendi ve şöyle dedi: "Bu devlet herkesle yüzleşti, herkesle helalleşti. Bir bizle değil. Bu devlet bizimle yüzleşmeli."

Cumartesi Anneleri 941 hafta eylemlerini Galatasaray Meydanında gerçekleştirdi. 700. haftadan bu yana hafıza mekanı Galatasaray'ın yasaklanmasına tepki gösteren kayıp yakınları, AİHM'in yasak hakkında verdiği "ihlal" kararını açıklama öncesi hem Valilik hem de Kaymakamlığa göndermesine rağmen eylemleri engellenmek istendi.

Besna Tosun, Maside Ocak, Ali Ocak,Hanife Yıldız, Sebla Arcan, Gülseren Yoleri, Eren Keskin, İrfan Bilgin, İkbal Eren, Deniz Zeyrek, Aylin Tekiner, Feyyaz Yaman, Ayşe Tepe, Mikail Kırbayır, Leman Yurtsever gözaltına alındı. Gözaltılar Vatan Caddesinde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğüne götürülürken kayıp yakınları Hüseyin Ocak, Faruk Eren ve Muzaffer Yedigöl İHD İstanbul Şubesinde basın toplantısı düzenledi.

OCAK: YENİ ORTAKLARI ORADA OLMAMIZDAN RAHATSIZ OLDU
Gözaltında kaybedilen Hasan Ocak'ın kardeşi Hüseyin Ocak, 27 Mayıs 1995 gününden bu yana Galatasaray Meydanında hakikat ve adalet aramaya çalıştıklarını hatırlattı. Bugüne dek çok badireler atlattıklarını, 700. haftada yaşanan polis saldırısı ve işkenceli gözaltıları anımsatan Ocak, dönemin başbakanı bugünün cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, "sizin sorununuz benim sorunum, kabinemin sorunu" dediğine işaret etti ve "Yeni ortaklar buldu ve bundan dolayı da bizim orada olmamız ortaklarını rahatsız etti" dedi.

'DEVLET BU ŞİDDETTEN VAZGEÇMEYECEK'
Kaybedilen yakınlarının akıbetini soran kayıp yakınlarının gözaltına alındığını söyleyen Ocak, işkenceyle gözaltına rağmen açılan dava öncesi adliye önünde yapmak istedikleri açıklamaya polis saldırdığını kaydetti. Ocak, "Kimsesizler mezarlığı diye tabir edilen Altınşehir Mezarlığında basın açıklamamıza da saldırdılar. Gerekçe, kamu düzenini bozmak. Oysa ki hem Maside Ocak hem de Sebla Arcan kararında Anayasa Mahkemesi bu tür eylemlerin saygıyla karşılanması gerektiğini söylenmesine rağmen gördük ki devlet bu şiddetten vazgeçmeyecek" ifadelerini kullandı.

Ocak, Galatasaray Meydanının bir hafıza mekanı olduğunu ve gözaltında kaybedilenlerle ilgili birçok bilgi ve belgeye ulaştıklarını da vurguladı.

YEDİGÖL: İSTEDİĞİMİZ TEK ŞEY MEZARIMIZ
Gözaltında kaybedilen Nurettin Yedigöl'ün kardeşi Muzaffer Yedigöl de 42 yıldır abisini aradıklarını ne cenazesini ne cesedini ne de mezarını bulamadıklarını dile getirdi. 12 Nisan'ın abisinin ölüm yıldönümü olduğunu belirten Yedigöl, açıklama öncesi AİHM kararını cuma günü hem Valilik hem de Kaymakamlığa bildirdiklerini söyledi. "Siz izin almadınız diyor, izin almamıza gerek var mı" sözleriyle tepki gösteren Yedigöl, "Galatasaray bizim evimiz, bir cumartesi de olsa orada haykırıyorduk. Biz insanlara sesimizi duyuruyorduk. Bu devlet bizimle yüzleşmeli başka şansı yoktur. Bizler gidiyoruz 42 yıldır annemi, babamı kaybettim. Çok bir şey istemedik mezarımızı istiyoruz. Bu devlet herkesle yüzleşiyor, helallik istiyor bir bizle değil" dedi.

EREN: TALEBİMİZDEN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ
12 Eylül kayıplarından Hayrettin Eren'in kardeşi Faruk Eren'de 1980 yılından bu yana yürüttükleri mücadeleyi hatırlattı ve şöyle devam etti: "Kayıplarımızın akıbetini sormaktan, mezar arayışımızdan ve sorumluların, faillerin cezalandırılması talebimizden asla vazgeçmeyeceğiz. Bu talebimizi Galatasaray'da dile getirmeye devam edeceğiz. Asla vazgeçmeyeceğiz."

Basın metnini ise Hayrettin Eren'in yeğeni Setenay Yarıcı okudu. Kararla Valilik ve Kaymakamlığa başvurduklarını, ablukanın kaldırılmasını istediklerini ancak kaldırılmadığını söyledi. Açıklama yönelik polis saldırısı ve gözaltılara tepki gösteren Yarıcı, gözaltıların derhal serbest bırakılmasını istedi.