22 Eylül 2024 Pazar

'Katledilenlerin, failleri, katilleri asla cezalandırılmadı'

Kayıpların akıbetini soran İHD Diyarbakır Şubesi Kayıp Komisyonu Üyesi Adnan Örhan, "Bu coğrafyada katledilenlerin, failleri, katilleri asla cezalandırılmadı. Mücadelemiz tam da bu noktada başlıyor" dedi. İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" şiarıyla düzenlediği eylemin 516'ncısını Diyarbakır Valiliği'nin açık alanda eylem yapılmasını yasağı nedeniyle İHD Diyarbakır Şubesi'nde yaptı.
 
Eylemde konuşan İHD Diyarbakır Şubesi Kayıp Komisyonu Üyesi Adnan Örhan, yakın dönemde toplumun katliamlara tanık olduğunu ifade ederek, "Bunlardan biri Roboski katliamıdır. Roboski'de katledilen canların üzerinden 7 yıl geçmesine rağmen maalesef adaletin sağlanmadığını, hiçbir şekilde yargının katilleri cezalandırmadığını görüyoruz. Bu coğrafyada katledilenlerin, failleri katilleri asla cezalandırılmadı. Tam aksine korudular. Mücadelemiz tam da bu noktada başlıyor" diye konuştu.
 
'YILLAR GEÇSE DE ASLA GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ'
 
Roboski'de 34 kişinin katledilmesini vahşet olarak tanımlayan Örhan, 34 kişinin savaş uçakları tarafından yapılan bombalamayla katledildiğini hatırlatarak, "Sonrasında devlet yetkililerinin yaptığı açıklamalar aslında suçu örtbas etmeye yönelik olduğunu hepimiz şahit olduk. Bu yüzden bizler kayıp yakınları insan hakları savunucuları olarak hiçbir şekilde yaşanan bu olayları bir birinden ayıramayız. Açıklamalar net bir şekilde; Biz sizi katlederiz, sizi öldürürüz. Bu katilleri de koruruz. Biz de şunu söylüyoruz: Gün gelir devran döner, kimse unutmasın ki adalet mutlaka bir gün yerini bulacaktır. Biz de bunun mücadelesini veriyoruz. Bu yıllar da geçse, baskılar da olsa, zulüm de olsa biz asla geri adım atmayacağız" diye konuştu.
 
KAYBEDİLEN MEHMET ÖZDEMİR'İN AKIBETİ SORULDU
 
İHD Kayıp Komisyonu Üyesi Hasan Yalçın ise Diyarbakır'da 27 Aralık 1997'de gözaltına alınan ve bir daha kendisinden haber alınamayan Mehmet Özdemir'in hikayesini anlattı.
 
Evli ve 7 çocuk babası Mehmet Özdemir'in Lice'ye bağlı Araki köyüne devlet güçleri tarafından uygulanan sürekli baskılardan kaynaklı olarak Diyarbakır merkeze göç ettiğini, göçten kısa bir süre sonra köyün güvenlik güçleri tarafından boşaltıldığını söyledi.
 
Mehmet Özdemir, zorla kaybedilmeden önce birkaç defa gözaltına alındığına dikkat çeken Yalçın, "örgüt yardım etme" iddiasıyla Özdemir hakkında açılan davanın kaybedilmesinden bir ay sonra beraatla sonuçlandığını kaydetti.
 
'ŞİDDET UYGULANARAK ARABAYA BİNDİRİLDİ'
 
Diyarbakır'a yerleştikten sonra hayvan ticareti yapan Özdemir'in 26 Aralık 1997'de işe gitmek için evden çıktığını, hayvan pazarına yakın bir kahvede arkadaşlarıyla otururken sivil kıyafetli, ellerinde telsiz bulunan silahlı iki kişi tarafından götürülmek istendiğini ifade eden Yalçın, "Mehmet Özdemir, arabanın içinde üçüncü bir kişinin de oturduğunu da görünce arabaya binmemek için uğraştı, kendisini yere attı, onu tutan kişilerden kurtulmaya çalıştı. Ancak bu kişiler tarafından zorla, şiddet uygulanarak arabaya bindirildi ve oradan götürüldü. Olaya orada bulunan birçok kişi tanık oldu. Olayın tanıklarından biri okuma yazması olmadığı için arabanın plakasını alamadığını söyledi" diye belirtti.
 
Özdemir'in gözaltına alınmasından sonra yapılan başvuruların sonuçsuz kaldığını bir daha kendisinden haber alınamadığını aktaran Yalçın, iç hukuk yollarının tükenmesinden sonra davanın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) götürüldüğünü, AİHM'in davada esas ve usul yönünden ihlal bulduğunu, Türkiye'yi tazminata mahkum ettiğini anlattı.
 
Açıklama, yapılan 5 dakikalık oturma eyleminin ardından son buldu.