Karakoçan'da 2024 Newroz ateşi yakıldı
Elazığ'ın Karakoçan ilçesinde yakılan ateşle 2024 Newroz kutlamaları başlatıldı. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, "Bizler Mazlum Doğanların yolundan ilerleyerek, Mazlum Doğan'ın kentinden, buradan Karakoçan'dan Saray'ın da duyacağı şekilde bir kez daha sözümüzü de çağrımızı da yineliyoruz. Kürt sorunu statü sorunudur. Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yollarla çözülmesi Türkiye halklarının özgürlüğü ve demokrasisi açısından önemlidir" dedi.
Bu yıl "Rabe dema azadî û serkeftinê ye" şiarıyla düzenlenecek Newroz kutlamalarının startı, 21 Mart 1982'de bedenini ateşe veren Mazlum Doğan'ın doğduğu yer olan Elazığ'ın Karakoçan ilçesinde verildi.
Süleyman Karahan Terminal Meydanı'ndaki Newroz kutlamasına binlerce kişi katılarak, yöresel kıyafetleriyle uzun süre halay çekti.
Etkinlik, özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşuyla başladı. Hayri Durmuş, Mazlum ve Delil Doğan, Zeki Yıldız'ın aileleri sahneye çıkarak, halkı selamladı. Aileler, daha sonra alkış ve zılgıtlar eşliğinde Newroz ateşini tutuşturdu.
ÖZTÜRK: TEKÇİ VE FAŞİST İKTİDARA YANIT OLACAĞIZ
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Mazlum Doğan'ın 3 kibrit çöpüyle yaktığı ateşin Kürt halkının önünü aydınlattığını vurguladı. Kürt halkının asimile edilmek ve iradesiz bırakılmak istendiğini belirten Öztürk, bütün kirli yöntemlerin denendiğini ancak halkın duruşunun toprağını ve dilini korumak olduğunu kaydetti.
Onurlu bir barışın PKK lideri Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğüyle mümkün olacağını vurgulayan Öztürk, "Türkye halklarını kandırmayı bırakın artık" dedi. İktidarlar değişmesine rağmen Kürt karşıtı politikaların değişmediğini ifade eden Öztürk, "Kürtler artık ne istediklerini biliyor ve açık bir şekilde dile getiriyor. Bundan kaynaklı mücadelemizi büyüteceğiz. Bu tekçi ve faşist iktidara yanıt olacağız. Bu yılki Newroz'un önemini bir kez daha söyleyelim. Savaşta ısrar edenlere karşı onurlu bir barış diyoruz. Öldürmek isteyenlere karşı onurlu bir yaşam diyoruz. Demokrasi karşıtlarına karşı demokrasi diyoruz. Bunlar bizim taleplerimizdir. Çözümün yolunu da söyleyeceğiz. Yol Abdullah Öcalan'dır, yol Abdullah Öcalan'ın özgürlüğüdür" ifadelerini kullandı.
UÇAR: ÖCALAN BARIŞIN ELÇİSİDİR
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Kürt sorununun demokratik yöntemlerle çözülmesi gerektiğini vurgulayarak, "Büyük Özgürlük Yürüyüşü gerçekleştirdik. Üzerimizde beyaz önlükler vardı. O önlüğü, Kürt sorununun çözümü için, kalıcı barış için, Sayın Abdullah Öcalan'ın paradigmasına olan inancımızla giydik" dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Müsteşarı İbrahim Kalın'ın Irak'a yaptığı ziyarete işaret eden Uçar, "Biz barış için yürürken, iktidarın bakanları şehir şehir, ülke ülke dolaşarak Kürtleri nasıl katledeceklerinin ve yok edeceklerinin yollarını aramaya devam ediyorlar" dedi.
PKK lideri Abdullah Öcalan'ın 2013 Newrozu'ndaki mesajını hatırlatan Uçar, "Türkiye'de yaşayan halklar bir hafta içerisinde Sayın Abdullah Öcalan'ı barış elçisi olarak kabul etti. Halen daha sayın Abdullah Öcalan barışın elçisidir. Türkiye'de Kürt sorunu başta olmak üzere bütün sorunların çözümünde sayın Öcalan'ın emeği vazgeçilmezdir. O yüzden Kürt sorununun demokratik çözümü, halkların ve inançların bir arada yaşayabilmesi için yola koyulduk" dedi.
HATİMOĞULLARI: SAVAŞI SEÇİM MALZEMESİ YAPAN İKTİDARI KINIYORUZ
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Halepçe ve Beyazıt katliamlarının yıl dönümü olduğuna dikkat çekerek, 2024 yılında aynı faşist anlayışın katliamlarını sürdürdüğünü vurguladı.
"Rojava'ya gönderdikleri İHA-SİHA'larla Kürt halkını yine sınır ötesinde katletmeye devam ediyorlar" diyen Hatimoğulları, iktidarın sınır ötesi operasyon izni almak için birçok ülkeyi karış karış gezdiğini vurguladı.
AKP iktidarının yine cenazeler üzerinden seçim kampanyası yürütmek istediğini belirten Hatimoğulları, "Sınır ötesi operasyonları seçim malzemesi haline getirmek isteyen, yoksul ailelere cenazeleri gönderip o cenazeler üzerinden siyaset yapmak isteyen Saray rejimini buradan hep beraber kınıyoruz" dedi.
'KADINLAR OLARAK NEWROZ RUHUYLA ÖRGÜTLENİYORUZ'
Halkın açlık, yoksulluğa mahkum edildiğini, Kürtlerin inkar edildiğini vurgulayan Hatimoğulları, "Bu iktidar Türkiye'ye demokrasi getirdiğini iddia ediyor. Bu, kocaman bir yalan" dedi. Kadınların diline, kimliğine, yaşam tarzına saldırıların devam ettiğine işaret eden Hatimoğulları, "Kimin ne giyeceğine, hangi kadının yolda nasıl yürüyeceğine bile müdahale etmek isteyen bu iktidara karşı biz kadınlar örgütlenmeye devam ediyoruz. Newroz ruhuyla örgütleniyoruz, kadınların ödediği bedellerin ruhuyla örgütleniyoruz" ifadelerini kullandı.
Hatimoğulları, şöyle devam etti: "Bizler Mazlum Doğanların yolundan ilerleyerek, Mazlum Doğan'ın kentinden, buradan Karakoçan'dan Saray'ın da duyacağı şekilde bir kez daha sözümüzü de çağrımızı da yineliyoruz. Kürt sorunu statü sorunudur. Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yollarla çözülmesi Türkiye halklarının özgürlüğü ve demokrasisi açısından önemlidir. Başka kavramsallaştırmalar üzerinden savaş estirmeye çalışan anlayışa da şunu söylüyoruz: Dolmabahçe Mutabakatı dönemine dönülmelidir. Kürt halkı ödediği bütün bedellere rağmen eğer barış için ısrarcıysa, diyalog konusunda ısrarcıysa bunun nedeni barışa olan inancıdır. Gelin, Kürt sorununu barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözmek için diyalog başlatalım."
Ardından Koma Hevra ve Hediye Kalkan sahne aldı. Kutlamalar, çekilen halaylarla sona erdi.