Kara: Kadın düşmanlarını varlığımız, sözümüz, eylemimizle rahatsız ettiğimizin farkındayız

ESP'ye yönelik gözaltı saldırısının ardından polis tarafından servis edilen haberler yandaş basının ilgi odağı oldu. "Altüst Et" kampanyasını hedef gösteren Yeni Şafak'a yanıt veren ÖGK Merkezi Koordinasyonu üyesi Kara, "Erkek egemenliği karşısında başlıca tarafız. Hiçbir saldırı bunu değiştiremeyecek. Kadın düşmanlarını varlığımızla, sözümüzle, eylemimizle rahatsız ettiğimizin de farkındayız ve kadın özgürlük mücadelemizde ısrarlı ve bir o kadar da kararlıyız."

Ezilenlerin Sosyalist Partisi'ne (ESP) yönelik 14 Ocak gecesi yaşanan operasyonlar kapsamında dün savcılığa çıkarılan ESP İstanbul İl Eşbaşkanı Ezgi Bahçeci, HDP PM üyesi Sıtkı Güngör, ESP yöneticisi Kerim Altınmakas, Limter-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Deniz Bakır ve Gülşah Polat tutuklandı. Tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen sosyalistlerden muhabirimiz Pınar Gayıp, ESP Eş Genel Başkanı Avukat Özlem Gümüştaş, SKM MYK üyesi Satiye Ok, Alev Özkiraz ve Ceren Çoban ev hapsiyle, 37 kişi ise adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.

Polisin gece yarısı bastığı evlerden birinde fotoğraflarını çekerek yandaş medyaya servis ettiği, "Gülistan Doku Nerede?", "Kadın Cinayetlerine Son", "Kadın Düşmanlarını Altüst Et", "Tek Adamı Altüst Et" yazılı stickerlar yandaş medya Yeni Şafak'ın hedefindeydi. "Bu neyin hazırlığı?" başlıklı haber yapan Yeni Şafak'a Özgür Genç Kadın (ÖGK) sosyal medyasından yaptığı yazılı açıklama ve İzmir'de gerçekleştirdiği eylem ile "Bu, sizi altüst etmenin hazırlığıdır!" cevabını verdi.

ÖGK'nın, "Altüst Et" sloganı ile yaptığı kampanyanın hedef gösterilmesini ve kampanyayı Özgür Genç Kadın Merkezi Koordinasyon üyesi Tanya Kara ile konuştuk.

KAMPANYA STARTI EYLÜL AYINDA VERİLDİ
ÖGK'nın "Altüst Et" mottosu ile örgütlediği kampanyayı anlatan Kara, "ÖGK politik faaliyetini kampanyalar ile örgütler. Kullandığımız kampanya sloganlarımızı genç kadın hareketinin durumu, ihtiyaçları ve yapabilecekleri çerçevesinde belirleriz. 'İsyan Et', 'İsyan Var' ve 'Altüst Et' kampanyalarımızın iki yılı kapsayan birbiri ardına örgütlenmiş oluşu tesadüfi değildir ve genç kadın hareketimizin görüş açısını ve siyasi yönelimini ortaya koyar. 'Altüst Et' kampanyamızın startını 2020 Eylül sonunda verdik. Kampanyanın hedefine aldığı temel şeyler; kaybedilen ve katledilen kadınlar, kadın katillerine cezasızlık politikası, cinsiyetçilik ve homofobiydi" diye konuştu.

Kampanyanın en açık mesajının kadınların bu erkek egemen sistem içerisinde özgürleşemeyeceği olduğunu vurgulayan Kara, şöyle devam etti: "Verili olan durumu iyileştirmek yetmez, verili olan durumun içerisinde isyan etmek yetmez. Çünkü kadın hareketinin gücü, sınır tanımazlığı ve koparıp alma görüş açısı; bugün kadın hareketinin biriktirdiği niteliğe ve bu hareketin başka bir düzeyle buluşabilme olanaklarına işaret eder."

'GÜLİSTAN İÇİN DÜNYANIN ALTINI ÜSTÜNE GETİRİRİZ'
ÖGK Merkezi Koordinasyon üyesi Tanya Kara, kampanya boyunca sokakta neler yaptıklarına da değindi: "'Gülistan Doku'yu bulmak için dünyanın altını üstüne getiririz' dedik. Dersim'de Seyit Rıza Meydanı başta olmak üzere birçok kentte eylemler düzenledik. Gülistan'ın bulunması için etkin bir soruşturma yürütmeyen resmi kurumlar eylemlerimizin yaygınlığının sebebi ile açıklamalar yapmak, arama çalışmalarını devam ettirmek zorunda kaldı. Tacizcileri koruyanlar, saklayanlar, kadın düşmanları; 'bizim hedefimiz sizi altüst etmek' dedik. Kırmızı boyalarımızla kadın yolcunun taciz edildiği Metro Turizm önündeydik, kepenklerini indirmesine dahi müsaade etmedik. Kampanyamızı birçok farklı kentte yaygın ve görünür bir biçimde örgütledik. Kampanyanın finalini 25 Kasım'da tüm yasaklara ve engellemelere karşı güçlü bir katılım ile meydanlarda verdik."

'KENDİMİZLE GURUR DUYUYORUZ'
Yeni Şafak'ın "Bu neyin hazırlığı?" diyerek ÖGK'yı ve faaliyetlerini hedef aldığına, terörize etme çabası içinde olduğuna dikkat çeken Kara, "Öncelikle bunun ilk defa karşı karşıya geldiğimiz bir durum olmadığını belirtmek isterim. Şule Çet'in mahkeme sürecini örgütlerken ÖGK faaliyetleri ve üyeleri, AKP-MHP milletvekillerine raporlaştırılarak verilmişti. Şule Çet mahkemesinin başlıca tarafları olarak bizleri işaret etmişlerdi. O zaman da söylemiştik gurur duyduk kendimizle ve şimdi de gurur duyuyoruz. Erkek egemenliği karşısında başlıca tarafız. Hiçbir saldırı bunu değiştiremeyecek. Kadın düşmanlarını varlığımızla, sözümüzle, eylemimizle rahatsız ettiğimizin de farkındayız ve kadın özgürlük mücadelemizde ısrarlı ve bir o kadar da kararlıyız.

Kadın özgürlük mücadelesini yürüten birçok kadın örgütü bugün bu tip saldırıların doğrudan hedefi oluyor. İstanbul Sözleşmesine karşı verilen mücadelede, Arjantin'de kürtaj hakkı için verilen mücadelede kadınların erkek egemenliğinin dizlerini titrettiğini görmemek körlük olur. Bu saldırılar da kadın örgütlerini hedef göstermeleri de yıkılır diye korktukları erkek egemen sistemlerini korumak için çırpınmalarındandır."

'BU ONLARIN KABUSU BİZİM KURTULUŞUMUZUN HAZIRLIĞI'
Yeni Şafak'ın haber başlığında sorduğu soruya cevap vermekten çekinmediklerini ekleyen Tanya Kara, "Yeni Şafak soruyor 'Bu neyin hazırlığı' diye cevap verelim" diye sözlerine devam etti: "Bu hazırlık onların kabusu bizim ise kurtuluşumuzun hazırlığıdır. Kadınları, LGBTİ+'ları, gençleri, işçileri, emekçileri kendine düşman gören iktidar; karşısında sesini yükselten herkesin sesini kesmeye çalışıyor. Kadın düşmanı politikalar üreterek kadınları toplumsal yaşamın dışına atmak, tecrit etmek isteyen bu anlayışa karşı; kadınların, LGBTİ+'ların özgürlüğünü savunmaya devam edeceğiz. Genç kadınların sorunları, talepleri ile canlı bir ilişki kurarak süreklileşmiş bir çalışma tarzı ile hareket etmeye devam edecek, genç kadınların mücadele adresi olacağız. Başlarını çevirdikleri her yerde bizi görmelerini, özgürlüğü için dur durak bilmeyen kadınlar ile karşı karşıya gelişlerini örgütlemeye devam edeceğiz. Erkek egemenliğini, kadın düşmanlarını altüst edene kadar durmayacağız!"