22 Eylül 2024 Pazar

'Kamu kurumları hasta mahpuslar için inisiyatif almalı'

Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, hasta tutukluların durumuna dikkat çekerek, Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu'nu inisiyatif almaya çağırdı.
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, İHD Ankara Şubesi önünde "Hasta tutsaklara özgürlük" yazılı beyaz önlüklerle 227 hafta eylemini yaptı.
 
Eylemde konuşan İHD Merkez Yürütme Kurulu üyesi Nuray Çevirmen, cezaevlerinde bulunan tutukluların yaşam hakkı, ruhsal ve bedensel bütünlüklerinin uluslararası sözleşmelerle güvence altına alındığını hatırlattı.
 
Cezaevlerinde 2018 yılı sonu itibariyle 264 binden fazla tutuklu ve hükümlünün bulunduğunu söyleyen Çevirmen, bu oranlarla birlikte sağlık hakkı ihlallerinde de artış yaşandığını belirtti.  Çevirmen, "Cezaevlerinde kelepçeli muayene ve tedavi, tek kişilik bölmeli ring araçlarıyla sevkler, sevklerin uzun sürelere yayılması ve geciktirilmesi, sağlık raporlarının talep edildiği halde hastalara verilmemesi, cezaevinde kalması mümkün olmayan ağır hasta mahpuslara 'cezaevinde kalabilir' raporu verilmesi ya da cezaevi koşullarının düzeltilmemesi, tetkik ve tedavileri esnasında ayrımcı ve nefret söylemlerine maruz kalmaları, dış güvenlik sorununun nedeniyle hastane sevklerinin ve hasta kontrollerinin zamanında yapılamaması, nakil edilen mahkumların sağlık dosyalarının geç gelmesi, yeni geldiği kurumda ilaç temininin gecikmesi ve geldiği kurumda ya da kurumun bulunduğu il/ilçe hastanelerinde hastanın takibini yapacak ilgili uzmanlık dalı hekimin bulunmaması, Besin değeri düşük yemekler, diyet yemeklerinin verilmemesi, yeterince gün ışığından faydalanılamaması, temiz suya erişimde yaşanan problemler, cezaevinin bulunduğu ilin iklim koşullarına göre ısıtılmaması, mahkumlara yeterli temizlik malzemesi verilmemesi, her mahkuma bireysel temizliği için verilmesi gereken temizlik maddelerinin ortak kullandırılması, sıcak suya erişimde ki kısıtlamalar hastalıkların sağaltımını zorlaştırmakta, bulaşıcı hastalıkların yayılmasını kolaylaştırmaktadır" şeklinde sağlık hakkı ihlallerini sıraladı.
 
'İKİ YILDA 28 HASTA MAHPUS YAŞAMINI YİTİRDİ'
 
Cezaevlerinde ölüm oranlarının arttığını vurgulayan Çevirmen, 2017-2018 yılları arasında kendilerine ulaşan ve kamuoyuna yansıyan 48 tutuklunun cezaevinde yaşamını yitirdiğini belirtti. "Bunlardan 15'i kalp krizi olmak üzere çeşitli hastalıklar nedeniyle ölenlerden 28'si hasta mahpuslardandı" diyen Çevirmen, şöyle devam etti: "Kanser, Behçet, ağırlaşan kronik ve tedavi edilebilir hastalıkların önlem alınmamasından dolayı ilerlemesinden kaynaklı ölümler meydana gelmiştir. Kalp krizi nedeniyle kaybedilen hastaların ilk müdahalelerini yapacak sağlık personelinin 24 saat nöbet tutup, tutmadığı, bu hastalara ilk müdahale sonrası acil ambulans hizmetlerinin ve hastane hizmetlerinin ne kadar süre içerisinde verildiği gözden geçirilmeli ve gerekenler önlemler alınmalıdır. Unutulmamalı ki, acil sağlık hizmeti ne kadar iyi verilirse hastaların kaybedilme riski o kadar azalmaktadır."
 
Cezaevinde yüzde 90 üzerinde engeli bulunan tutuklular olduğunu hatırlatan Çevirmen, tutukluların tedavi olmak için yaptığı başvuruların da sonuçsuz kaldığını söyledi. Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunu acilen inisiyatif almaya çağıran Çevirmen, "Hasta mahpusların acil olarak tedavilerinin yapılması ve uygun şekilde tedavi koşullarının oluşturulması gerekmektedir. Buna ek olarak cezaevinde kalamayacak durumdaki ağır hastaların infazlarının derhal ertelenmesi gerekmektedir" diye kaydetti.