Kadınlar Birlikte Güçlü: Narin'e ne oldu?
21 Ağustos'tan beri kendisinden haber alınamayan Narin Güran için Eminönü'nde yan yana gelen Kadınlar Birlikte Güçlü, "Şiddet ve istismar dolu ailelere sıkışmayı değil, eşit-özgür yaşamlarımızı kurabilmeyi; çocukların kaybolmadığı-kaybedilmediği, kadınların öldürülmediği-şiddet görmediği bir toplumda yaşamayı istiyoruz. Mücadelemiz bunun içindir" dedi.
Kadınlar Birlikte Güçlü, Diyarbakır'da 21 Ağustos'tan bu yana kayıp olan 8 yaşındaki Narin Güran için Eminönü'nde eylemdeydi. Eminönü iskelesinde yan yana gelen kadınlar, "Narin Güran nerede" ve "Narin'e ne oldu" pankartları açtı.
Kadınlar, polisin bütün engelleme çabalarına rağmen alkış ve sloganlarla Galata Köprüsünde yürüyüş düzenledi. Yürüyüş boyunca, "Narin Güran nerede", "Jin, jiyan, azadi", "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz" sloganları atıldı.
Kadınlar yürüyüşün ardından Karaköy iskelesinde basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını okuyan Serenay Vermedi, Narin'in 21 Ağustos'ta Diyarbakır'ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesindeki evinden Kuran kursuna gitmek üzere çıktığını ve bir daha kendisinden haber alınamadığını belirtti.
Narin Güran'ın kaybolmasıyla ilgili yayın yasağı geldiğini ifade eden Vermedi, "Tüm bu gizlilik altında köydeki cemaat ilişkileri, ailenin ve köyün içindeki suç ortakları ve bu suç ortaklarının iktidarla ilişkisi asla konuşulmayan bir detay olarak kalıyor" dedi.
'TÜRKİYE KAYIP ÇOCUK VAKALARINDA DÜNYADA İLK SIRALARDA'
Vermedi, şöyle devam etti: "Narin'in kaybolmasının üzerinden tam 17 gün geçti. Narin'in amcası ve aynı zamanda Tavşantepe Mahallesi'nin muhtarı olan Salim Güran geçtiğimiz hafta 'kasten öldürme' ve 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' şüpheleri ile tutuklandı. Bu esnada soruşturma için gizlilik kararı alındı. Adalet Bakanı konu ile ilgili yaptığı açıklamada 'tutuklama kararının eldeki deliller sonucu alınan bir tedbir olduğunu' söyledi ancak konuya ilişkin detaylı bir bilgilendirme yapmadı. Bir kişi tepkileri dindirmek için tutuklanırken, Narin'e ne olduğu sorusu hala ortada ve bulunamaması durumunda zaten bu kişi de serbest bırakılacak."
"Dört bir yanı MOBESE kameraları ile izlenen, araç giriş çıkışlarının jandarma tarafından denetlendiği Kürt illerinden birinde, herkesin birbirini tanıdığı bir köyde kaybolan bir çocuk nasıl oluyor da bulunamıyor? Tüm köy neden sessiz? Bu suçun ortakları kim? Köydeki erkek ittifakının arkasında hangi iktidar, cemaat ilişkileri var araştırılıyor mu? Maalesef Narin ilk değil, Türkiye kayıp çocuk vakalarında dünyada ilk sıralarda" diyen Vermedi, devlet kurumlarının 2016'dan beri verileri açıklamadığına dikkat çekti.
'KADIN VE ÇOCUĞA YÖNELİK ŞİDDET EN FAZLA AİLE İÇİNDE'
İktidarın aileyi güçlendirme politikaları izlerken çocuğun üstün yararını gözetmediğini ifade eden Vermedi, kadın ve çocuklara yönelik şiddetin en fazla "kutsal aile" içinde yaşandığına dikkat çekti.
Vermedi, şu ifadeleri kullandı: "Erkek şiddetine, çocuk istismarına dönük cezasızlık politikası sürdüğü sürece, kadın ve çocuklar için önleyici-koruyucu tedbirler alınmadığı sürece hiçbirimiz güvende değiliz. Şiddet ve istismar dolu ailelere sıkışmayı değil, eşit-özgür yaşamlarımızı kurabilmeyi; çocukların kaybolmadığı-kaybedilmediği, kadınların öldürülmediği-şiddet görmediği bir toplumda yaşamayı istiyoruz. Mücadelemiz bunun içindir. Narin Güran'ın kayıp olması Gülistan Doku'nun yıllardır bulunamaması ile benzerdir, benzer bir zihniyetle kaybedilmeye çalışılmaktadır; ya da Rabia Naz dosyası nasıl kapatılmaya çalışmışsa benzer şekilde bu dosya oldu bittiye getirilmeye çalışılmaktadır. İzin vermeyeceğiz. Bugün ve her gün sormaya devam edeceğiz: Narin Güran'a ne oldu?"
Eylem sloganlarla son buldu.