Kadın örgütleri: Irkçılığa karşı göçmenlerin yanındayız
Kadın örgütleri, göçmenlere yönelik artan ırkçı ve cinsiyetçi saldırılara karşı ortak açıklama yayımladı. Açıklamada, "Irkçılığa, nefrete geçit vermeden hep birlikte özgür, eşit, şiddetsiz bir gelecek inşa etme umudumuzu talan etmeye yönelik bu saldırılara karşı yan yanayız" denildi.
Göçmenlere yönelik artan ırkçı ve cinsiyetçi saldırılara karşı 700'ün üzerinde kadın ve onlarca kadın örgütü ortak açıklama yayımladı. Açıklamada, "Irkçılığa, göçmen ve mülteci düşmanlığına, karşı göçmenlerin yanındayız, yan yanayız" denildi.
'İKTİDAR SORUMLULUĞUNU KAMUFLE ETMEYE ÇALIŞIYOR'
Türkiye'de yaşayan göçmenlere yönelik ırkçı, cinsiyetçi saldırılara karşı imza toplayan kadın örgütleri ortak açıklama yayımladı. Göçmenlerin hedef gösterilmesine, Avrupa Birliği ile yürütülen müzakerelerde pazarlık konusu haline getirilmesine tepki gösteren kadın örgütleri ve kadınlar, "Göçmen düşmanlığını, ırkçılığı, nefreti ilke edinerek palazlanan, kadın ve LGBTİ+ düşmanlığı tescillenmiş siyaset esnafları 'kadınların güvenliğine dair kaygıları' öne sürerek ırkçılıklarına meşruiyet zemini yaratmaya çalışıyorlar. Göçmenlerin ve mültecilerin hedef gösterilmesi, toplumun her kesiminde mevcut sosyo-ekonomik sorunlar karşısında biriken öfkenin yanlış yere kanalize edilmesinin ve siyasal iktidarın sorumluluğunun kamufle edilmesinin yöntemlerinden biri olarak işlev görüyor" denildi.
'SAVAŞIN SONUÇLARINI ÖLEREK, SÖMÜRÜLEREK YAŞIYORUZ'
Savaşın, yıkımın, katliamların, erkek şiddetinin, işsizliğin, ekonomik krizin asıl sorumlularının gizlendiği belirtilen açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: "Biz kadınlar, savaş politikalarının sonuçlarını en ağır şekilde ölerek, sevdiklerimizin ölümüne tanıklık ederek, yersiz yurtsuz kalarak, göç yollarında, geri gönderme merkezlerinde, sınırlarda, kamplarda, tacize, tecavüze, erkek şiddetine maruz bırakılarak, yoksullaşarak, fabrikalarda, atölyelerde ve bakım işleri için evlerde ucuz güvencesiz işgücü haline getirilip sömürülerek yaşadık, yaşıyoruz. Her savaşın, yükseltilen her düşmanca söylemin ve her tür ırkçı kalkışmanın; yabancı düşmanlığını, kadın düşmanlığını, transfobiyi, homofobiyi, nefreti, erkek şiddetini ve hak gasplarını tırmandırdığını çok iyi biliyoruz. Hayatlarımızı hedef alan erkek şiddeti, ortak bir kaynaktan, erkek egemenliğinden besleniyor.
SORUNUN KÖKENİ GÖRMEZDEN GELİNİYOR
"Göçmenlere ilişkin olarak gündemdeki tartışmalar 'kadınların güvenliği' ekseninde yürütülürken sorunun kökeni görmezden geliniyor. Her zaman olduğu gibi bugün de kadınlar ve LGBTİ+'lar için evleri, sokakları, toplu taşıma araçlarını ve tüm mekânları güvensiz hale getiren esas sorunlar ve mücadele ettiğimiz koşullar konuşulmuyor. Devletin cezasızlık politikasını uygulayan erkek yargı eliyle şiddet failleri aklanıp şiddete maruz bırakılanlar suçlanırken, aynı mahkemelerde hayatlarını savunan kadınlar üst sınırlardan en ağır cezalarla yargılanıyor. Boşanmalar zorlaştırılıp nafaka hakkına göz dikilirken kadınlar içinde yaşadıkları şiddet sarmalına mahkum ediliyor. Çocuk istismarına evlilik koşuluyla af getirilerek failleri aklamak için meclise önergeler yağdırılıyor, çocuğun rıza yaşı tartışmaya açılarak istismarı yasalaştırmak için fırsat kollanıyor.
ÖNLEYİCİ HİÇBİR TEDBİR ALINMIYOR
LGBTİ+'lar hedef gösterilip nefret yükselirken eğitim, sağlık, barınma ve çalışma haklarına erişmeleri imkânsız hale getiriliyor. İstanbul Sözleşmesi'nden imza çekilerek kazanılmış haklarımız gasp ediliyor. Sınır dışı edilme riski olan göçmen-mülteci kadınlara ve LGBTİ+'lara statü sağlayıp geri göndermeme güvencesi sunan sözleşmenin yürürlükte olmadığı koşullarda hak ihlallerine karşı başvuru mekanizmalarına erişim imkânsız hale geliyor. Koruyucu-önleyici hiçbir tedbir alınmıyor, yasal düzenlemeler uygulanmıyor.
GÖÇMENLERİN YANINDAYIZ, YAN YANAYIZ
Göçmenleri taciz, tecavüz, istismar ve şiddet faili olarak işaretleyerek hedef gösteren ve yaşadıklarımızı göçmen ve mültecilerin yarattığı sorunlar olarak tarifleyen bu ikiyüzlülüğü teşhir ediyoruz. Irkçılığa, göçmen ve mülteci düşmanlığına, nefrete geçit vermeden bedenlerimize, haklarımıza, hayatlarımıza sahip çıkarak hep birlikte özgür, eşit, şiddetsiz bir gelecek inşa etme umudumuzu talan etmeye yönelik bu saldırılara karşı göçmenlerin yanındayız, yan yanayız."
Açıklamada imzası bulunan kadın örgütleri şu şekilde:
Halkların Demokratik Kongresi Kadın Meclisi, Halkların Demokratik Partisi Kadın Meclisi, Demokratik Bölgeler Partisi Kadın Meclisi, Özgürlük için Hukukçular Derneği Kadın Komisyonu, Adana Kadın Platformu, Almanya Göçmen Kadınlar Birliği, Antakya Kadın Dayanışması, Antalya Feminist Kolektif, Antalya Kadın Danışma Merkezi ve Dayanışma Derneği, Anti-Kapitalist Kadınlar, Aydın Kadın Dayanışma Platformu, Bilim Eğitim Estetik Kültür Sanat Araştırmaları Vakfı Kadın Meclisi, Buca Evka-1 Kadın Kültür Evi, Bornova Kadın Dayanışma Derneği, Bursa Kadın Platformu, Çağdaş Hukukçular Derneği Kadın Ve Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Komisyonu, Devrimci Aleviler Birliği Kadın Meclisi, Defne Kadın Emeği Derneği, Demokrasi İçin Hukukçular, Demokratik Kadın Hareketi, Dersim Yenigün Kadın Dayanışma Derneği, Devrimci Aleviler Birliği Kadın Meclisi, DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikası Kadın Komisyonu, Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi, Ekmek Ve Gül, Emek Partili Kadınlar, Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği, Eskişehir Demokratik Kadın Platformu, Eskişehir Demokratik Kadın Dayanışma, Feminamfi, Feminist Kurtuluş Hareketi, Feminist Vesvese-Feministvesvese.Com, Foça Barış Kadınları İnisiyatifi, Gaziantep Kadın Platformu, Göçmen Kadınlar Birliği, Gülsuyu Gülensu Kadın Dayanışma Derneği Evi, Halkevci Kadınlar, İmece Ev İşçileri Sendikası, İstanbul Feminist Enstitüsü, İzmir Kadın Platformu, Kadın Dayanışması, Kadın işçi, Kadın Meclisleri Kadın Savunma Ağı, Kadın Zamanı Derneği, Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Derneği, Kadınlar Birlikte Güçlü, Kadınlar Direnişte, Kadınların Kurtuluşu, Katre Kadın Danışma Ve Dayanışma Derneği, KESK Kadın Meclisi, Kırkyama Kadın Dayanışması, Kocaeli Ekmek Ve Gül Kadın Dayanışma Derneği, Kocaeli Kadın Platformu, Kocaeli Üniversitesi Ekmek Ve Gül Kadını Çalışmaları Topluluğu, Koza Kadın Derneği, Maltepeli Kadın+Lar, Mardin Şahmaran Kadın Platformu, Migrantinnenverein Karlsruhe E.V., Mor Dayanışma, Mor İzleme, Mor Sarmaşık, Puduhepa E.V. Dayanışma İçin Kadın İnisiyatifi, Rosa Kadın Derneği, Sosyalist Kadın Hareketi, Sosyalist Kadın Meclisleri, Star Kadın Derneği, TMMOB İstanbul İKK Kadın Komisyonu, Toplumsal Hukuk Kadın, Türk Tabipleri Birliği Kadın Kolu, Türkiye Gazeteciler Sendikası Kadın Ve LGBTİ+ Komisyonu, Türkiye İşçi Partili Kadınlar, Uluslararası Göçmen Kadınlar Dayanışma Derneği, Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi, Yeni Demokrat Kadın, Yeni Kadın Dünyası, Yeşil Sol Kadın Meclisi, Yoğurtçu Kadın Forumu, Tevgera Jinên Azad.