'Kader Gökçe ve katledilen tüm kadınlar için isyandayız'
Avcılar ve Esenyurt Kadın Platformu, 3 Nisan'da Alparslan Çay tarafından katledilen Kader Gökçe'nin katledildiği sokakta toplanarak, kadın cinayetlerine ve cinayetleri körükleyen AKP iktidarına karşı tüm kadınları her yerde örgütlü mücadeleye çağırdı.
Avcılar ve Esenyurt Kadın Platformu, 14 Aralık'ta şikayetçi olduğu Alparslan Çay tarafından 3 Nisan'da katledilen Kader Gökçe için katledildiği sokağın başında, Haramidere Sanayi Metrobüs Durağı'nın önünde bir araya geldi. "Katledilen Kader Gökçe ve tüm kadınlar için isyandayız" pankartı açan kadınlar, "Kadın cinayetleri politiktir", "6284'ü uygula", "Birbirimiz için isyandayız" ve "Öldüren sevgi istemiyoruz" yazılı dövizler taşıdı. Halkın da destek verdiği eylemde, Kader Gökçe'nin iktidarın cezasızlık politikaları sonucu katledildiğini vurgulayan kadınlar, yaşanan kadın cinayetlerinin ilk sorumlusunun kadın düşmanı AKP iktidarı olduğunu haykırdı.
'MİLYONLARCA KADIN ERKEK ŞİDDETİ TEHDİTİYLE YAŞIYOR'
Avcılar ve Esenyurt Kadın Platformu adına basın açıklamasını okuyan Nurgül Uci, 3 Nisan'da daha önce şikayetçi olduğu ama hakkında herhangi bir yaptırım uygulanmayan Alparslan Çay tarafından katledilen Kader Gökçe için burada olduklarını belirterek, Gökçe'nin bulundukları sokakta herkesin gözü önünde katledildiğini hatırlattı.
"İsyandayız çünkü; dünya genelinde her gün en az 137 kadın, en yakınındaki erkekler tarafından öldürülüyor" diyen Uci, her üç kadından birinin ise yakın akrabaları veya eşi/eski eşi tarafından fiziksel ya da cinsel şiddete maruz kaldığını aktardı. Milyonlarca kadının erkek şiddeti tehdidiyle yaşamaya devam ettiğine işaret eden Uci, "Kader Gökçe ve tüm katledilen kadınlar için isyandayız" ifadelerini kullandı.
'SİYASAL İKTİDAR KADIN CİNAYETLERİNİ KÖRÜKLÜYOR'
Devletin tüm olanaklarını erkek şiddetini önlemek için seferber etmek yerine failleri koruduğunu kaydeden Uci, İstanbul Sözleşmesi ve 6284'e yapılan saldırıları, nafaka hakkının gasbını, sığınma evlerine erişimin zorlanmasını erkek devletin cezasızlık uygulamalarına örnek olarak gösterdi. "Siyasal iktidarın kadın düşmanı politikaları, kadın düşmanı söylemleri kadına yönelik şiddeti ve kadın cinayetlerini körüklemeye devam ediyor" ifadelerini kullanan Uci, pandemiyle birlikte kadın ve LGBTİ+lara yönelik nefret suçları, şiddet, taciz, tecavüz ve cinayetlerinin arttığına dikkat çekti.
'ERKEK ŞİDDETİNE KARŞI ÖRGÜTLÜ MÜCADELEYE'
Kadın düşmanı söylem ve politikaların kadın cinayetlerine zemin hazırladığını dile getiren Uci, şöyle devam etti: "AKP iktidarı, tüm vahşice saldırılar karşısında durmamakla birlikte yine kadınlara karşı tutumunu genişletiyor. Kadınların katillerini koruyan, caydırıcı cezalarla katilleri serbest bırakan AKP iktidarını uyarıyoruz; biz kadınlar haklarımızdan ve hayatlarımızdan vazgeçmeye niyetimiz yok! Kutsanan ailenin dağılmasını önlemek için yola çıktığını söyleyen AKP iktidarı; şiddete ve istismara uğrasalar da kadınların ses çıkarmayacakları ve boşanmayı düşünmeyecekleri bir çaresizliği yüceltmeye çalışmaktadır."
Uci, 6284 ve İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmeyeceklerini, krizin bedelini hayatları ve emekleriyle ödemeyeceklerini, kazanılmış haklarının gasbına geçit vermeyeceklerini vurgulayarak, tüm kadınları sokakta ve hayatın her alanında örgütlü mücadeleye çağırdı.
Eylem, "Kadın cinayetleri politiktir", "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz", "Jin, jiyan, azadi", "Geceleri de sokakları da meydanları da terk etmiyoruz", "Erkek adalet değil gerçek adalet istiyoruz" ve "Yaşasın kadın dayanışması" sloganlarıyla sona erdi.