8 Ekim 2024 Salı

İzmir'de Tolga Baykal Ceylan'ın akıbeti soruldu

İzmir'de İHD, 2004 tarihinde gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Tolga Baykal Ceylan'ın akıbetini sordu.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi Kayıp Komisyonu, 10 Ağustos 2004 tarihinde gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Tolga Baykal Ceylan'ın akıbetini sordu.

Konak Eski Sümerbank önünde yapılan eylemde basın açıklamasını Caner Canlı okudu. Canlı, "24 yaşındaki İstanbul Teknik Üniversitesi Matematik Mühendisliği öğrencisi Tolga Baykal Ceylan, İstanbul'da annesi ile birlikte yaşıyordu. Sol düşünceliydi. 1999'da Hiristiyanlığı seçmişti. 07 Ağustos 2004 tarihinde tatil amacıyla Kırklareli'nin İğneada İlçesine gitti. Aynı gün telefonla annesini arayarak İğneada'ya ulaştığını söyledi. 10 Ağustos 2004 tarihinden sonra annesi ile haberleşmesi kesildi. Tolga'dan bir daha haber alınamadı" diye belirtti.

Anne Kadriye Ceylan'ın devletin bütün yetkili kurumlarına başvurduğunu ve oğlunu aradığını ifade eden Canlı, "Başvurduğu her yerde görevlilerin ilgisizliği ile karşılaştı. 2004 yılında Demirköy Savcılığı'nın başlattığı soruşturma dosyası 2006 yılında 'kovuşturmaya yer olmadığı' kararı verilerek kapatıldı" dedi.

Anne Kadriye Ceylan'ın başvurusu üzerine İHD'de de girişimlerde bulundu, dosyayı tekrar açtırdı ve konuyu Meclise taşıdığını kaydeden Canlı, "09 Şubat 2011 tarihinde Tolga Baykal Ceylan'ın akıbetini araştırmak için Meclis İnsan Hakları Komisyonu bünyesinde bir alt komisyon kuruldu. Komisyon 4 aylık çalışması sırasında bir çok kişiyi dinledi sorular sordu ve bu konuda kapsamlı bir rapor hazırladı" diye belirtti.

Canlı konuşmasını şöyle sürdürdü: "Karanlık bir dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt tarafından, 'Tanırım iyi çocuktur' diye kollanan Astsubay Ali Kaya, Erol Avcı isimli itirafçı dilekçesinde ve mahkemede verdiği ifadesinde şunları anlattı ve başka söze de gerek kalmadı.

"'Gazetede çıkan resimlerinden tanıdığım Tolga Baykal Ceylan'a, 2004 yılında Miroğlu lakaplı emniyet müdürü Yusuf Yüksel tarafından kendisine verilen bir paketi Astsubay Ali Kaya teslim etmek üzere gittiği İkitelli'de ki bir çiftlik evinde rastladım. Söz konusu adreste Ceylan; çırılçıplak ve kanlar içindeydi. Astsubay Ali Kaya, Osman Yıldırım ve Hrant Dink cinayeti zanlılarından Osman Hayal tarafından işkence yapılıyordu'. Şahit var, itiraf var, karanlık ilişkiler var ama devlet her zamanki gibi inkar ediyor.

"Kısacası; görmeyen gözlere, duymayan kulaklara bir kere daha sesleniyoruz; Gözaltında kaybettiğiniz bu insanların kemiklerini istiyoruz, bir mezarları olsun istiyoruz. Kayıplarımızı kaybedenlerin yargılanmasını istiyoruz."