İzmir Mülteci Dayanışma Platformundan açıklama

Çeşme'de batan mülteci botlarına ve Ege Denizinde katledilen mültecilere ilişkin açıklama yapan İzmir Mülteci Dayanışma Platformu, bunun nedeninin iktidarın mülteci düşmanı politikaları olduğunun altını çizdi.

İzmir Mülteci Dayanışma Platformu, 13 Kasım 2023 sabah saatlerinde batan mülteci botuna ilişkin açıklama yaptı. Çeşme'nin de dahil olduğu İzmir genelinde gece başlayan ve sabah saatlerinde şiddetle devam eden yağmur ve fırtına nedeniyle Yunan Adalarına botla geçmek bir yana, yolcu taşıyan büyük feribotların bile riske girmeyip seferlerini iptal ettiği bir havada; mültecilerin paralarını alıp Sakız Adasına götürmeyi vaat eden kaçakçıların 11 kişilik bir gruba küçücük bir tekne tahsis ettiği kaydedildi.

Açıklama, şöyle devam etti: !12 Kasım 18.00 civarı mülteciler Basmane'den alınmış ve Alaçatı'da Kleopatra Koyu'na getirilmiş,burada yağmurun altında saatlerce bekleyen grubun havadan kaynaklı itirazlarına rağmen parayı alanlar sabaha karşı, karanlıkta tekneye bindirmiş insanları. Tekne nüfusu 5 Suriyeli, 2 Filistinli ve 4 Afrikalı'dan oluşuyor, Afrikalılardan ikisi henüz 2 aylık bebek ve annesi."

Teknenin battığını ve 11 kişiden şanslı olan 6 kişinin canını kurtarabildiği kaydedilen açıklamada, "Bizler Çeşme Devlet Hastanesinde sağ kurtulanlarla irtibat kurmaya çalışırken başka bir haber geldi; 37 mülteciyi taşıyan başka bir tekne, yine  sabaha karşı, Çeşme yakınında bulunan adanın kayalıklarına çarpmış ve tekne parçalanmış, neyse ki 'şanslı' mülteciler can kaybı olmadan adaya sığınmış ve birkaç denemeden sonra sahil güvenliğe ulaşmışlar. Çoğunluğu Afrikalı olan grubun içinde yine Filistinli gençler de vardı, istisnasız herkes üstlerinde ıslak kıyafetleri ile tir tir titriyordu. Yine bu insanların paralarını alan organizatörler itirazlara rağmen para iadesi yapmamak için tekneyi denize sürmüşler" denildi.

Açıklamada, Türkiye'de bulunan bir mültecinin neden şimdi burada yarım yamalak da olsa kurduğu düzeni bırakıp tekrar yola çıkmaya çalıştığının sebebinin bir türlü oluşturulmayan göç politikaları, sermayenin mülteciler üzerinden rekor karlar elde etmesi, insan canına kıymet vermeden "birkaç oy fazla alacağım" diye beyinlerindeki ırkçılık irinini medyadan boca eden politikacılar, bunun neticesinde mültecilerin her şeyin sorumlusu ilan edilmesi bu insanların burada bir gelecek tahayyülü kuramaması olduğunun altı çizildi.