23 Eylül 2024 Pazartesi

İsviçre'de kadın grevi yapıldı: Cinsiyetçilik ve ayrımcılıktan bıktık

İsviçre'nin 20 kentinde sokağa dökülen kadınlar, kadın grevi düzenledi. "Greve gidiyoruz çünkü" başlıklı manifestoyu açıklayan kadınlar taleplerini sıraladı. Yapılan konuşmalarda, hak ve özgürlüklerin kazanımının ancak kadınların birlikte mücadelesiyle mümkün olacağının altı çizildi. 

İsviçre genelinde yüz binlerce kadının greve gitmesi ve sokaklara dökülmesinden bu yana 30 yıl geçti. Anayasada yer alan "eşitlik" maddesinin uygulanması talebiyle 1981 yılından bu yana sokakta olan kadınlar, 1996'da çıkarılan eşitlik yasasına rağmen birçok kadın hala eşitliğin tam olarak karşılanmadığı için kadınlar bir kez daha greve gitti. 

20 şehirde kadın grevlerine yönelik mitingler düzenlendi. Bu yılda yeniden çeşitli taleplerle kadınlar ve LGBTİ+'lar İsviçre'nin çeşitli kantonlarında tüm gün süren etkinliklerle grev yaptılar.

ZÜRİCH'TE LAS TESİS DANSI YAPILDI
Zürich kantonunda gece yarısı arabaları, bisikletleri ve kaykaylarıyla kadınlar ve LGBTİ+'lar "feminist geçit töreni" olarak Langstrasse'den başlayan eylem yaptı. Zürich başta olmak üzere birçok kantonda kadınlar davullarla ses çıkarma eylemi düzenledi.

Zürich Rudolf-Brun-Brücke üzerinde Las Tesis dansı yapıldı. Daha sonra 10 bin kişinin katılımıyla, yürüyüş başladı. Kadınlar yürüyüş sırasında da dans etti.

BERN'DE PARLAMENTO BİNASI ÖNÜNDE PROTESTO
Bern kantonunda Waisenhauseplatz da toplanan kadınlar sloganlarla parlamento binasının önüne kadar yürüdü; ücret eşitliği istedi, ayrımcı politikaları protesto etti. Ataerkilliğe tepki olarak şehrin birçok yerinde bulunan su çeşmelerine gıda boyası katarak kırmızı renge boyadılar.

Basel kantonunda sabahın erken saatinde Johanniterbrücke önündeki kavşakta kadınlar oturma eylemi yaparak trafiği bir saat boyunca kapattı.

'HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİMİZİ MÜCADELEMİZLE KAZANACAĞIZ'
Kaser de ise kadın grevi taleplerini içeren pankartlarla, greve ilişkin konuşmalar yapıldı. Greve "LOHNGLEICHHEIT- Ücret Eşitliği" pankartıyla katılan Sosyalist Kadınlar Birliği adına yapılan konuşmada, hak ve özgürlüklerin kazanımının kadınların mücadeleyi büyütmesiyle mümkün olacağının altı çizildi. 

Kaserne'den De Wette parka yürüşe geçen kadınlar, Marktplatzta ki  parlamento binasının önünde yaptığı konuşmada eşitlik yasasının üzerinden geçen bunca zamana rağmen ücret eşitsizliğinin hala devam ettiğini kaydetti. 

Luzern de sabahın erken saatlerinde Tiyatro meydanında buluşan kadınlar, eşit işe eşit ücret talebini vurgulayan konuşmalar yaptı; göçmen kadınlar anadilinde konuştu. Müzik dinletisi sonrasında binlerce kadın yürüyüşe geçti. Yürüyüş sırasında üniversite binaları ev ve iş yerlerinden açılan pankartlarla kadın grevi selamlandı. 

KADIN GREVİ, NAZİ YANLILARININ EYLEMİNİ ENGELLEDİ
Luzern de Nazi yanlılarının "corona karşıtlığı" adı altında bugün bir eylem gerçekleştirmek istemesi ise binlerce kadın grevi katılımcısının antifaşist sloganları ile engellendi. Yürüyüş boyunca birçok noktada duran kadınlar buralarda konuşmalar gerçekleştirdi. Saatler süren yürüyüşün ardından kadınlar eşitlik taleplerini kazanana kadar grev kararlılıklarını sürdüreceklerini ve sürekli sokaklarda olmaya devam edeceklerini belirtti.

'GREVE GİDİYORUZ ÇÜNKÜ' MANİFESTOSU AÇIKLANDI
Kadın grevinde, "Greve gidiyoruz çünkü" başlıklı manifestoyu açıklayan kadınların temel talepleri şöyle:
İş dünyasında ücret eşitsizliği ve ayrımcılıktan bıktık.
Saygınlıkla yaşamamıza imkân tanıyan bir gelir istiyoruz.
Bizler ev emeğimizin iş olarak tanınmasını ve bunun paylaşılmasını istiyoruz.
Ev işlerimiz göz önüne alınarak kadın olmamızdan kaynaklı çalışma süremizin düşürülmesini istiyoruz.
Çocuk eğitimi ve bakımı sadece kadınla sınırlı değil, kolektif bir çalışma olmasını istiyoruz.
Bizler cinsiyet ve cinsellik konusundaki seçimlerimize özgürce karar vermeyi talep ediyoruz.
Bir kadın olarak seçimlerimizde saygı görmeyi ve özgür olmayı talep ediyoruz.
Cinsiyetçi, homofobik, transfobik şiddeti reddediyoruz.
İltica hakkı temel bir haktır, yaşamlarımız tehlikedeyken geri gönderilmeyi reddediyoruz.
Medyada, eğitim sistemi ve birçok alanda eril dilin kullanılmasına son verilmesini talep ediyoruz.
Okullarda cinsel eşitlik, cinsellik ve kadın bedeni üzerine farklı konularda dersler verilmesini istiyoruz.
Kapitalist kârın değil, insanların ortak çıkarlarına hizmet ettiği bir toplum istiyoruz.
Kadının görünmez kılındığı ve ataerkil sistem üzerine kurulan bütün kurumların yapısının değiştirilmesini istiyoruz.
Dünya kadınlarının mücadelesi ile dayanışma içerisinde olmak istiyoruz.
Irkçılığın, cinsiyetçiliğin, homofobi ve transfobinin olmadığı dayanışma içerisinde yaşayan bir toplum istiyoruz."