23 Eylül 2024 Pazartesi

İstanbul'dan Özgürlük Yürüyüşü'ne çağrı

19 Kasım'da İstanbul'dan Gemlik'e yapılacak Özgürlük Yürüyüşü'ne çağrı yapan siyasi parti ve demokratik kitle örgütleri, "Kürt sorunun demokratik çözümü için Sayın Öcalan'ın özgürlüğünü savunuyoruz. Bu yüzden 19 Kasım'da Gemlik'e yürüyerek, özgürlüğe adım oluyoruz, yol oluyoruz" dedi.

Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve çok sayıda demokratik kitle örgütü temsilcisi, 19 Kasım'da İstanbul'dan Gemlik'e yapılacak Özgürlük Yürüyüşü'ne ilişkin HEDEP il binasında basın toplantısı düzenledi.

Basın metnini okuyan MA-TUHAYDER Eşbaşkanı Dilek Sönmez Demir, bu coğrafyada yaşayan halklara tekçilik ve asimilasyon politikalarının dayatıldığını söyledi. Kürt halkına dönük inkar politikasının Kürtlerin temel haklarını, kültür, anadil ve yaşam alanlarını hedef aldığını kaydeden Demir, "Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken geride bırakılan 100 yıllık cumhuriyet, Kürt sorununun demokratik çözümünden yana bir çözüm geliştiremediği gibi, ikinci yüzyılında da savaş politikalarında ısrar ederek devam etmektedir" dedi.

'KÜRTLERE VE TÜM TOPLUMA DÜŞMAN HUKUKU UYGULANIYOR'
Kürt halkına dönük baskı ve savaş politikalarının AKP-MHP iktidarında derinleştirilerek olağanlaştırıldığını kaydeden Demir, Anayasanın askıya alınmasıyla, kayyumlarla, siyasi kırım ve rehin alma politikalarıyla Kürtlere ve tüm topluma düşman hukuku uygulandığını ifade etti. Anadilleri üzerindeki baskılara da işaret eden Demir, anadilini savunanlara dönük linç girişimlerinin bu kutuplaştırıcı siyasetten bağımsız olmadığını vurguladı.

'TECRİT HERKESİN ORTAK SORUNUDUR'
AKP-MHP iktidarının Kürt sorunundaki çözümsüzlük ısrarının PKK lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecritle doğrudan bağlantılı olduğunu ifade eden Demir, şöyle devam etti: "25 yıldır İmralı'da Sayın Abdullah Öcalan üzerinden derinleştirilen mutlak tecrit, Kürt halkının ve özgürlüğü için direnen halkların tecrididir. Bunun yanı sıra tecrit edilmek istenen Kürt sorununun demokratik çözümü ve Türkiye halklarının barış hakkıdır. İşte tam da bu yüzden tecridi kırmak, buna öncülük etmek en çok da toplumsal güçlerin, öznelerin gündemi olmak zorundadır. Tecrit sadece Kürt halkının sorunu değil, tüm demokrasi ve özgürlük güçlerinin ortak sorunudur. Çünkü tecrit edilen aynı zamanda birlikte yaşam ısrarımızdır."

'DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİNİ YÜKSELTELİM' 
Tecride karşı öncelikli sorumluluklarının demokrasi ve özgürlük mücadelesini yükseltmek olduğunu vurgulayan Demir, "Bu aynı zamanda savaş ve şiddet politikalarına karşı onurlu barışı inşa etmektir. Yaşam alanlarımızı terk etmek zorunda kalan, göç yollarında her türlü hukuksuzluğa, haksızlığa maruz kalan bizler bu yeni yaşamı inşa etmeye mecburuz" dedi.

Öcalan'a dönük tecridin kaldırılmasının en temel gündemleri olduğunu kaydeden Demir, şu çağrıyı yaptı: "Toplumu nefessiz bırakmak isteyenlere karşı rahat nefes alabileceğimiz bir yaşam için insanlık suçu olan tecridi kıracak olan asıl güç yine bizleriz. Kürt sorunun demokratik çözümü için Sayın Öcalan'ın özgürlüğünü savunuyoruz. Bu yüzden 19 Kasım'da Gemlik'e yürüyerek, özgürlüğe adım oluyoruz, yol oluyoruz."