22 Eylül 2024 Pazar

İşkenceyi kaydeden polis telefonunu teslim etmedi

Lice'de 14 yaşındaki çocuğa kendisi ve emrindeki polislerle işkence yaparak telefonla kaydeden Lice Emniyet Müdürü Aykut Oral, mahkeme kararına rağmen telefonu mahkemeye sunmazken, işkenceci polisler işkence yapmadıklarını, orantılı güç kullandıklarını iddia etti.

Diyarbakır'ın Lice ilçesinde Newroz kutlamalarına dönük polis saldırısı sırasında 14 yaşındaki Y.D. polislerce kaçırılmış, yoğun işkence ve tehdide uğramış ve ardından elleri, ayakları bağlı bir şekilde şehir dışında bırakılmıştı.

Kaçırma ve işkenceye ilişkin Lice Emniyet Amiri Aykut Oral ve emrindeki polisler İsmail Akkuş, Emre Özcan, Gökhan Bay ve Hayrettin Çakmak hakkında açılan "hürriyeti tahdit" davasının ikinci duruşması görüldü. Lice Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya işkenceye uğrayan Y. D., avukatları Mehdi Özdemir, Yakup Güven, Ramazan Kayaalp, Y. D.'nin anne, babası ve kardeşi hazır bulundu. İşkenceci polisler ise mazeret bildirerek duruşmaya katılmadı.

Duruşmada mahkemenin önceki celsede Adli Tıp Kurumu'ndan istediği rapor tamamlanmadığı için mahkemeye ulaşmadığı belirtildi. Mahkemenin yine önceki celsede Lice Emniyet Müdürlüğü'nden istediği araç içi kamera görüntülerinin gelmediği görüldü. Y. D.'ye işkence edip bunları kullandığı Iphone 14 ile kaydeden emniyet amiri Aykut Oral'ın telefonunun incelenmek üzere mahkemeye teslim etmesi kararına uyulmadığı ve telefonun teslim edilmediği görüldü.

İşkenceci polislerin celse arasında talimatla ifadelerinin aldığı görüldü. Polisler ifadelerinde "hürriyeti tahdit" suçlamasına karşı ağız birliği ederek, kendilerinin Y. D.'yi araca aldıklarını ve sonra serbest bıraktıklarını savundu. Yargılanan polislerin tamamı, işkence ve şehir dışında terk etme iddialarını reddetti.

'ORANTILI GÜÇ KULLANDIK'
Talimatla ifadesi alınan polis Gökhan Bay, Y. D.'nin olay günü polis aracına taş atan gruptan olduğunu savundu. Bay, emniyet amiri ve fail Aykut Oral'ın Lice Kaymakamı ile irtibat halinde olduğu ve kaymakamın çocuklar hakkında işlem yapıp, serbest bırakılması talimatını verdiğini, kendilerinin de Y. D.'yi emniyet amirinin talimatıyla serbest bıraktıklarını kaydetti. Y. D.'ye işkence iddialarını reddeden Bay, Kürtlere hakaret ve küfür ettiği iddialarını da kendisinin, "Kürt asıllı olduğunu" belirterek kabul etmedi.

Bir diğer fail polis İsmail Akkuş da Y. D.'nin taş atan grup arasında olduğunu, onu almaya çalışırken kendilerine direnmesiyle, kendisine karşı "orantılı güç kullandıklarını" savundu.

Y. D.'nin 18 yaşından büyük göründüğünü, bu sebeple gözaltı için aldıklarını savunan polis Hayrettin Çakmak ise araç içerisinde yaşı sorulup 15 yaşında olduğunu öğrendiklerinde kelepçeyi hemen çıkardıklarını öne sürdü. Araç içerisinde çocuğu darp etmediklerini ve kimsenin de şiddet uyguladığını görmediğini iddia eden Çakmak, çocuğu gözaltına almadıklarını, olayların devam ettiğini ve aracın hareket halinde olması nedeniyle çocuğun araç içinde kaldığını belirtti.

'EVİNE BIRAKMAK İSTEDİK'
Emniyet amiri Aykut Oral, çocukların polis araçlarına taş attıklarını, Y.D.'nin taş atan grup arasında olduğunu ifade ederek, çocuğa gözaltı işlemi yapmak için aldıklarını ancak Newroz'a ilişkin kaymakam ile yapılan güvenlik toplantısında çocukların gözaltına alınmaması kararı nedeniyle onu evine bırakmak istediklerini savundu. Ancak merkeze dönerken olaylara müdahale ettiklerini ifade eden Oral, Y.D'yi evine bırakmak istediklerini ama çocuğun, "Beni ajan ilan ederler" dediği için evinin yakınına bıraktıklarını söyledi. Oral, Y. D.'nin vücudundaki yaralanmaları "çocuktaki yaralanmaların olaya karışmasından kaynaklı olabileceği" iddiasını öne sürdü.

'DARP EDİLDİĞİ ANLAŞILIYORDU'
Y. D.'ye yapılan işkence sonrası ilk tıbbi müdahaleyi yapan ve rapor düzenleyen doktor Murat Tekin tanık olarak dinlendi. Tekin, "Mağdur yakını olmayan dışarıdan biri ile hastaneye getirildi. Biz o sırada kapı önündeydik. Çocuğa ilk bakıldığında darp edildiği anlaşılıyordu. Bir gözü kapalıydı açamıyordu. Olay üzerinden uzun zaman geçtiğinden hatırlamıyorum ama önceki savunmalarımı tekrarlıyorum" dedi. 

Olay günü çocuğu görüp hastaneye götüren tanık Uğur Ayder, "Olay günü hayvanlara yem vermek için evden çıkıp ahıra gidecektim. Daha sonra dere yatağında yerde yatan çocuğu gördüm. Mağduru kaldırırken, kendisini polislerin vurduğunu ve ellerinin bağlanarak dere yatağına atıldığını söyledi. Sonrasında çocuğu bazı yerlerde sırtımda taşıdım bazı yerlerde de kendisi yürüyerek hastaneye gittik. Hastaneye götürdükten sonra ailesine haber verip ahıra gittim" ifadelerini kullandı.

'DELİL KARARTMA ŞÜPHESİ VAR'
Çocuğun avukatı Ramazan Karaalp, talimat ile alınan fail savunmalarına itibar edilmemesini istedi, ayrıca araç içi kamera kayıtlarının gelmemesinde delil karartma şüphesi olduğuna dikkat çekti. Ramazan, faillerin ayrı ayrı tutuklanmasını ve aksi halde adli kontrollerinin ağırlaştırılmasını istedi.

Çocuğun avukatı Mehdi Özdemir, dinlenen tanık beyanlarına bir diyeceklerinin olmadığını ifade etti. Mehdi, "Talimat ile alınan sanık savunmalarına ilişkin olarak tanık beyanları, diğer sanık savunmaları ve dosya kapsamındaki deliller ile çelişmektedir. Tanık beyanlarına bakıldığında bizim beyanlarımızı doğrular niteliktedir. Dosyanın işkenceden bozulma ihtimali yüksektir. Ayrıca kamera kayıtları, disiplin soruşturması halen dosyaya getirilmemiştir. Öncelikle ayrı ayrı tutuklanmalarını aksi kanaatte adli kontrol şartlarının uygulanmasını talep ederim" ifadelerini kullandı.

TUTUKLAMA TALEBİ REDDEDİLDİ
Faillerin avukatları ise suçlamaları kabul etmeyerek, tutuklamaya dönük olan taleplerin reddedilmesini istedi.

Mahkeme polislerin tutuklanması talebini reddederek, polisler hakkındaki adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasının devamına karar verdi. Avukatların polisler hakkında yürütülen idari soruşturmanın bir örneğinin mahkemeye gönderilmesi talebini kabul eden mahkeme, Lice Emniyet Müdürlüğü'nden olayı kendi telefonuyla çektiği iddia edilen sanık Aykut Oral'ın telefonun araştırılmasının istenmesine karar vererek, duruşmayı 15 Mayıs'a erteledi.