25 Eylül 2024 Çarşamba

İşkenceci polislere ödül gibi iddianame

Lice'de 14 yaşındaki çocuğu kaçırıp işkence eden polislere işkenceden değil "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak" suçlamasından iddianame hazırlandı. Diyarbakır Barosu, iddianamenin iadesini talep etti.

Diyarbakır'ın Lice ilçesinde 21 Mart'ta 14 yaşındaki Y.D.'yi zırhlı araçla kaçırarak işkence yapan, Kürtlere küfür etmesini isteyen, İstiklal Marşı, Mehmetçik Marşı ve Gençliğe Hitabe'yi ezberlememesi halinde öldürmekle tehdit eden, sonrasında elleri ve ayaklarını bağlayarak bir dere bataklığında ölüme terk eden 5 polisin iddianamesi polislerin istedikleri suçlamadan hazırlandı. 

İşkenceci Lice Emniyet Amiri Aykut Oral, polisler Hayrettin Çakmak, İsmail Akkuş, Emre Özcan ve Gökhan Bay hakkında "kasten silahla ve kamu görevlisinin sahip olduğu nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle yaralama" suçlamasıyla yürütülen soruşturmada, şüpheli polisler hakkında, "işkence", "yaralama" "darp" gibi suçlardan değil, "Tek suçumuz işlem yapmadan bırakmaktı" dedikleri suç kapsamında olan "hürriyeti tahditten" iddianame hazırlandı.

İsmail Akkuş, Emre Özcan ve Gökhan Bay'ın "kasten silahla ve kamu görevlisinin sahip olduğu nüfus kötüye kullanmak suretiyle yaralama" suçundan tutuklu bulunduğu, Lice Emniyet Amiri Aykut Oral polisler Hayrettin Çakmak'ın adli kontrol tedbirine tabi tutulduğu soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, şüpheli polislerin soruşturma aşamasındaki suçlamaları reddettiği ifadelerine yer verildi. Y. D.'nin araç içinde darp edildiği ve hakaret içerikli küfürlere maruz kaldığı yönündeki beyanları ise "soyut beyanlar" olarak değerlendirildi. Y. D.'nin elleri ve ayaklarının araç içinde plastik kelepçe ile kelepçelendiği ve bir dereye bırakıldığı yönündeki beyanlarının ise kamera kayıtlarında Y. D.'nin zırhlı araçtan bırakılmasının ardından 3 dakika sonra kendi başına tanık U. A.'nın yanında yürüdüğünün görüldüğü belirtilen iddianamede, bunun mümkün olamayacağı iddia edildi.

Polislerin Y. D.'nin yaşını öğrendikten sonra plastik kelepçeleri çıkardıkları, ayaklarına, kafasına basmadıkları yönündeki iddialarının "doğru" kabul edildiği iddianamede, şüpheli polislerin Y. D.'yi zırhlı araç içinde 25-30 dakika izinsiz olarak tutmalarıyla "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ve Y. D.'nin cep telefonlarını araçtan atmalarından dolayı da "mala zarar verme" suçu işledikleri belirtildi.

İddianamede "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan 1 ile 5 yıl arası, "mala zarar verme" suçundan 4 ay ile 3 yıl arası değişen hapis cezasıyla cezalandırılmasını istedi. Tutuklu yargılanmaya tabi olmayan "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ve "mala zarar verme" suçundan hazırlanan iddianamenin kabul edilmesi durumunda, soruşturma aşamasında "kasten silahla ve kamu görevlisinin sahip olduğu nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle yaralama" suçundan tutuklu olan sanık polislerin serbest bırakılması beklenirken, Diyarbakır Barosu, suçun "işkence" ve "kasten yaralama" olduğunu belirterek, iddianamenin iadesini istedi. Baro, "işkence" ve "kasten yaralamadan" iddianame hazırlanmasını istedi.