23 Eylül 2024 Pazartesi

İSİG Meclisi: Çocuk işçilik yasaklansın

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü kapsamında açıklama yaptı. Son dokuz yılda en az 556, AKP iktidarı döneminde en az 811 çocuğun çalışırken katledildiğine işaret edilen açıklamada, çocuk işçilerin sayısının milyonu aştığına dikkat çekildi.

12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü'nde, çocuk emeği sömürüsü, çalışırken katledilen çocuklar gerçeğine dikkat çekildi.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi yazılı bir açıklama yaparak çocuk işçi sayısının milyonu aştığını belirtti, çocuk işçilerin, Türkiye işçi sınıfının en güvencesiz, korunmasız, sömürülen ve şiddete uğrayan kesimini oluşturduğunu kaydetti.

AKP'NİN POLİTİKALARI ÇOCUK İŞÇİLİĞİNİ BERABERİNDE GETİRİYOR
AKP'nin hayata geçirdiği tarım, sanayi, eğitim ve sosyal politikaların daha fazla çocuğun işçileşmesini beraberinde getirdiğine dikkat çekilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: "İş cinayetlerinde hayatını kaybeden 13 yaşındaki kimya işçisi Ahmet Yıldız, 16 yaşındaki tekstil işçisi Emin Halastar, 13 yaşındaki konfeksiyon işçisi Emine Demirel, 6 yaşındaki sokakta otomobil camları silen Nazar Güvendiren, 15 yaşındaki mevsimlik tarım işçisi Kader Yalçın, 13 yaşındaki gıda işçisi Ula Kerem, 16 yaşındaki metal işçisi Süleyman Yörük, 16 yaşındaki otel işçisi Muhammet İsa Soysal, 13 yaşındaki tarım işçisi Abdulsamed Dağ ve yüzlerce çocuk 'Avrupa'nın Bangladeş'i' haline getirilen Türkiye kapitalizminin en gerçek yüzünü göstermektedir. İşte AKP'nin çalışan çocuklara yönelik politikasının özeti de budur..."

EN AZ 2 MİLYON ÇOCUK İŞÇİ VAR
Türkiye'nin imzaladığı Uluslar arası sözleşmelerin hatırlatıldığı açıklamada, TÜİK'in 2019 yılında açıkladığı Çocuk İşgücü Anketi verileri hatırlatıldı. 2019 yılında TÜİK'e göre yüzde 70,6'sı erkek ve yüzde 29,4'ü kız olmak üzere 720 bin çocuk işçi bulunduğu belirtilen açıklamada, gerçek verilerin ise perdelendiğine dikkat çekildi. Açıklanan verilerde sayısı 1,5 milyonu bulan çırak, stajyer ve meslek eğitimi gören öğrencilere yer verilmediği belirtilerek, Türkiye'de en az 2 milyon (yaz aylarında 4 milyon civarı) çocuk işçi olduğu vurgulandı.

Suriyeli ve Afganistanlı göçmen çocuklara yönelik emek sömürüsüne işaret edilen açıklamada, çocuk işçilerin yüzde 30,8'inin tarım, yüzde 23,7'sinin sanayi, yüzde 45,5'inin hizmet sektöründe çalıştığı bilgisine yer verildi.

MEB SERMAYE İŞBİRLİĞİNDE ÇOCUK EMEĞİ SÖMÜRÜSÜ
Çalışan çocukların ise sadece yüzde 65,7'sinin eğitimlerine devam edebildiği belirtilirken, çırak ve stajyerlik adı altında Milli Eğitim Bakanlığı ile sermayenin işbirliğinde çocukların organize sanayi bölgeleri ve fabrikalarda uzun çalışma saatlerinde, çok düşük ücretlerle çalıştırıldığı vurgulandı. Meslek okullarının sanayinin fason işletmeleri haline geldiği kaydedilen açıklamada, 4+4+4 eğitim sisteminin çocuk işçiliğine neden olan faktörler arasında yer aldığı belirtildi.

ÇOCUK İŞÇİ KATLİAMLARINDA CEZASIZLIK KURALI
Yasalar, uluslararası sözleşmelerin çocuk işçilerin sağlığını koruyamadığını belirten İSİG Meclisi, şu örnekleri verdi: "13 yaşındaki kimya işçisi Ahmet Yıldız plastik enjeksiyon makinesine sıkışarak can verdi, hastaneye trafik kazası geçirdi diye getirildi ve işverenine açılan davada 30 bin 40 TL ceza verildi ve bu 24 taksite bölündü. Örneğin 16 yaşındaki otel işçisi Muhammet İsa Soysal'ın ailesinin açtığı davada mahkeme, '65 yaşına kadar yaşar, asgari ücretle çalışırdı. Hayatı boyunca da 47 bin lira kazanırdı' diyerek tazminat kararını verdi. İşte bu ve verebileceğimiz onlarca karar da durumu özetlemektedir."

İSİG Meclisi'nin açıklamasında, çocuk işçiliğin getirildiği durum ve çocuk iş cinayetlerinin "çocuk emeği sömürüsü" politikası olduğu vurgulanarak şu talepler sıralandı:
♦ Ucuz çocuk işgücünü teşvik eden ve bunun altyapısını oluşturan eğitim sistemi ve eğitim politikalarına son verilmelidir.
♦ Çocuk emeğiyle ilgili veriler bilimsel, güvenilir ve düzenli bir şekilde yayınlanmalıdır.
♦ Kayıtdışı çocuk işçi çalıştırılan kişi ve kurumlara göz yumulmamalı, caydırıcı cezalar verilmelidir.
♦ Yasadışı çocuk işçi çalıştırmayı önlemeye yönelik tedbirler alınmalı, denetimler etkin ve sıkı bir şekilde yapılmalı, ilgili mevzuatlar yürürlüğe koyulmalıdır.
♦ Tüm çocuklar ücretsiz ve detaylı sağlık taramasından geçirilmelidir. Yeterli, sağlıklı ve dengeli beslenme imkanı sağlanmalı, bağışıklık sistemleri kuvvetlendirilmelidir.
♦ Çocuk işçilik yasaklanmalıdır.

9 YILDA EN AZ 556 ÇOCUK İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ
İSİG Meclisi 2013-2021 yılları arasında yaşanan çocuk işçi cinayetlerine ilişkin de bilgilendirme yaptı. Her ay ortalama 5-6 çocuğun çalışırken hayatını kaybettiği, çocuk işçi ölümlerinin tüm iş cinayetlerine oranının yüzde 4 olduğunu belirtilen açıklamada, çocuk işçi ölümlerinin yarıdan fazlasının tarım işkolunda yaşandığı, son yıllarda çocukların tehlikeli işlerde çalışma oranının arttığı kaydedildi. Kız çocuk işçi ölümlerinin yüzde 16 civarında olduğu belirtilen açıklamada, "Bu durum genel iş cinayetlerinde tespit etiğimiz kadın işçi ölüm oranın 2,3 katıdır" denildi.

4-5 yaşlarında ölen çocuk işçilere bile rastlandığına dikkat çekilen açıklamada, "Bu durum Türkiye'deki yoksulluğun ve güvencesizleştirmenin bir aynasıdır" diye belirtildi.

Açıklamada şu bilgilerde paylaşıldı: "2013 yılında en az 59 çocuk işçi, 2014 yılında en az 54 çocuk işçi, 2015 yılında en az 63 çocuk işçi, 2016 yılında en az 56 çocuk işçi, 2017 yılında en az 60 çocuk işçi, 2018 yılında en az 67 çocuk işçi, 2019 yılında en az 67 çocuk işçi, 2020 yılında en az 68 çocuk işçi, 2021 yılında en az 62 çocuk işçi olmak üzere son dokuz yılda en az 556 çocuk çalışırken hayatını kaybetti."

BAKANLIK VE SGK VERİLERİ TUTARSIZ
Çocukların çalıştırılırken korunmadığını, yasak olan işkollarında çalıştırıldığını, çocuk işçi sağlığı ile ilgili çalışma yapılmadığını ve Çalışma Bakanlığı ile SGK'nın çocuk işçi ölümlerine dair çelişkili ve eksik açıklamalarda bulunduğu kaydedilen açıklamada, bakanlığın vekillerin soru önergelerine verdiği yanıtlarda bile rakamların farklı olduğu belirtildi. 

İSİG Meclisi açıklamasında, "Çocuklarımızın, gençlerimizin iş cinayetlerinde ölümüne sessiz kalmayacağız" denildi.