22 Kasım 2024 Cuma

As Plastik işçileri birlikte mücadele gücüyle direniyor

As Plastik işçileri üretimden gelen güçlerini kullanarak iş bıraktı, greve çıktı. Patronun göçmen işçilerle ve baskıyla işçileri birbirine kırdırma çabasına karşılık da "başaramayacak" yanıtı veren işçiler, koşullar ne olursa olsun direneceklerinin ve kazanacaklarının altını çizdi. 

Sendika ve emek düşmanı As Plastik'te işçiler haklarının gasp edilmesine karşı direnişlerini greve taşıdı. 2022 yılında sendikal örgütlenmenin başladığı Hadımköy'de bulunan As Plastik'te işçi temsilcilerinin işten atılması ve patronun TİS'e yanaşmamasının ardından grev kararı alan işçiler 19 Eylül'de fabrika önünde yapılan kitlesel bir açıklamayla grev pankartını astı. "Biz çalışırken ölmedik, burada direnirken de ölmeyiz" diyen işçiler, kazanana kadar bu direnişin süreceğinin de altını çizdi. İşçilerin en büyük gücü ise birliktelik. 

SENDİKA OLMADAN ÖNCE DE DİRENDİLER, PATRON SÖZÜNÜ TUTMADI
Bu güce dayanan işçilerin mücadelesi fabrikada yeni değil. İşçilerin aktardığına göre As Plastik fabrikası geçmiş yıllarda Esenyurt'taydı, fabrika daha sonra Hadımköy'e taşındı. O yıllarda da işçiler emek sömürüsüne ve kölece çalışma koşullarına karşı direnişe geçti. İşçilerin kararlılığı karşısında geri adım atan patron, işçilere taleplerinin karşılanacağı sözü verdi, imzaların noter huzurunda atılacağını söyledi. Tek şart koydu sendika olmaması. Henüz sendikal örgütlenmenin olmadığı fabrikada, işçiler patronun sözüne itimat etti. Ancak noter onayı alınmadı. Üç yarım bir tam ikramiye, erzak, yakacak yardımı gibi birçok hak verdi. Fakat bu haklar da yıllar içinde eridi. Bunun üzerine işçiler verilen sözü hatırlatarak yeniden görüşme istedi "o geçmişte kaldı" yanıtı aldı. 

SENDİKAL MÜCADELE 2022 YILINDA BAŞLADI
Hadımköy'deki As Plastik'te Petrol-İş'in örgütlenme süreci 2022 yılında başladı. İşçi temsilcileri yönetimle görüştü, "sendikayı istemiyoruz" yanıtı aldı. Tek tek işçileri bireysel sözleşme imzalamaya ikna etmeye çalışan patron ve vekilleri fabrikaya sendika girmesin diye elinden geleni yaptı. İşçilerin hiçbir talebine olumlu yanıt vermedi. As Plastik'te sendikanın TİS görüşmeleri beş toplantı halinde gerçekleşti. Her toplantı olumsuz geçti son toplantıya patron gelme tenezzülünde bulunmadı. TİS talepleri ise dört ikramiye; bayram, erzak, ölüm, çocuk parası yardımı, enflasyon+yüzde 10  oranında zam, banka promosyonları. 

'EKSİ 5 DERECEDE DİRENDİK, YILMADIK. ŞİMDİ DE YILMAYIZ'
Karşılanabilir bu talepleri reddeden, işçileri birbirine kırdırmaya çalışan patron Türkmen ve Afgan işçi getirip fabrikada çalıştırmaya başladı. Sendika temsilcilerini işten attı. Kapı önü direnişi başladığında içerideki işçilere de baskı ve mobbing arttı. Bu sorunların yalnızca örgütlü mücadele ile çözüleceğine inanan işçiler de direnişte kararlılıklarını, "daha önce -5 derecede grev yaptık, karda, soğukta o zaman bile yılmadık, yine yılmayacağız" diye özetliyor. As Plastik'te 2023 yılında, sendikanın yetki almasına rağmen itiraz davası açılmış, bunun üzerine işçiler 30 Ocak'ta üretimi durdurarak iş bırakmıştı. 28 işçi kod 46 ile işten atılmış, ancak direniş sonunda kazanım elde edilmişti. Bugün işten atılan işçilerin arasında geçen yıl işten atılan işçiler de var. 

Grevin 1. gününde ETHA olarak biz de direnen işçilerin yanındaydık. Sabahın erken saatlerinde siyasi parti, sendikalar, demokratik kitle örgütleri, gençlik örgütleri, kadın örgütleri de işçilerin yanına gelerek direnişin parçası oldu. Sağanak yağmurla havanın bir anda soğuması bile zılgıt ve alkışlar eşliğinde grev halayının kurulmasını engelleyemedi. Kimisi ısınmak için halaya katıldı, kimisi de semaver başında yanan ateşe elini uzattı kimisi de çay bardağını sıkı sıkı kavradı...

'SOSYAL YAŞAM DENEN BİR ŞEY KALMADI HEP ÇALIŞTIK'
Fabrikada 145 işçi, 35'e yakın da beyaz yakalı çalışan var. İşçilerin hepsi işbaşı yapmayarak greve katıldı. Halaya ara verilmesiyle, işçilerle sohbete başladı. Hala fabrika çalışanı oldukları için ricaları üzerine isimlerini yayınlamıyoruz. Özellikle direniş başladıktan sonra içeride artan baskı ve mobbingi bir işçi şöyle aktarıyor: "Makinanın hızına ve üretimlere çok karışıyorlardı. Makine bu zamanla yavaşlar, hatta bozulur ama üretim az diyorlardı; tutanak tutuyorlardı. Mesainizin bitmesine bir dakika bile kala çıksanız tutanak yazarız diye tehdit ediyorlardı. Rahat çalışmak ve sosyal bir yaşam sürmek istiyoruz. 12 saat çalışıyoruz, cumartesi pazar da geliyoruz. Sosyal yaşam kalmadı. Sonra 8 saate döndürdü sözde ama biz yine çalıştık. Şirket zarara uğramasın diye hiç iş barışını bozmadık. Ona rağmen mobbing devam etti. Çay molasına bir iki dakika erken çıkıp tuvalete giden arkadaşlar vardı hemen tutanak tutuluyordu" dedi. 

'PLASTİK DUMANINDA ÇALIŞIYORUZ'
As Plastik'te plastik ambalaj endüstrisinde yüksek performanslı ürünler üretiliyor. Bu nedenle işçiler kimyasala maruz kalıyor. Tehlikeli iş kolu yani. "İSİG önlemleri nasıl" soruma gülerek şu yanıtı veriyor işçiler: "Yok ki. Biz sürekli plastik dumanında çalışıyoruz ama havalandırma yok. Bir İSİG uzmanı var haftada bir geliyor selam verip gidiyor. Zaten maaşını patrondan alıyor, ona bağlı. Bakanlıktan (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı) denetime gelen yok."

'İŞ KAZALARI YAŞANDIĞINDA KENDİ İMKANLARIMIZLA GİDİP TEDAVİ OLDUK'
Bir başka işçi ise ölümle sonuçlanmasa da çok fazla iş kazasının yaşandığını, işçilerin kendi imkanlarıyla hastaneye gittiğini anlatıyor: "Benim çalışırken saat 4 buçukta parmağım kesildi, 07.00'ye kadar bekledim. Kimse müdahale etmedi ben kendim bir şekilde parmağımı sardım çalıştım. Saat 10.00 oldu vardiya amiri bana geldi dedi ki, 'mesain bitince doktora git'. Tehdit ettim, 'mesaiden sonra gidersem sizi şikayet ederim, o saatte gidersem iş kazası olduğunu nasıl ispatlayacağım' diye. Sonra da mesaide gittim, üç günlük rapor aldım. Burada ölümlü kaza olmadı ama ağır yaralananlar oldu. Bir arkadaşımıza elektrik çarptı, işten ayrıldı. Kimse (şirket) aramadı sormadı ne tedavisine ne geçimine yardım etti. Uğur abimiz vardı, bura kanser oldu. Tedavisi için işten çıktı. Ama burada oldu çünkü işe başlamadan 'temiz' olduğuna dair sağlık raporu istiyorlar, ona göre alıyorlar. Aşağıda hammadde var, alkol var bunlar zehir. Sendikalı olmadan önce koşullarımız daha kötüydü, ama bugün işten attıkları öncü arkadaşlar var ya onların yürüttüğü mücadele sonucu bugün görece de olsa düzeldi. İşte patron diyor ki, 'şunu istediniz yaptım, ben size daha ne yapayım' üstünü örtmek istiyor."

Burada söze giren bir işçi de ekliyor: "50 yaşındayım çalışırken ölmedim burada direnirken de ölmem."

'DIŞARIDAN GETİRDİKLERİ İŞÇİLER DE BİZE DESTEK VERDİ'
As Plastik yönetimi her işyerinde olduğu gibi yerli ve kalifiye işçilerle göçmen işçileri karşı karşıya getirmeye çalışıyor. Ancak işçilerin birliğinin önemine dikkat çeken işçiler, buna izin vermediklerini ekliyor. Söz alan bir işçi, "Buraya Türkmen işçiler getirdiler. Biz arkadaşlarla konuştuk, neden greve gideceğimizi anlattık. Bir de bu iş kalifiyelik istiyor bilmiyorsan sıkıntı. E onlara da yazık, patron der ki 'çalış', zorlar. Makinede kolunu, elini kaptırır, bunlar kılını kıpırdatmaz sen yaşadığınla kalırsın diye. O arkadaşlar anlayış gösterdi, greve destek için olduğunu söylemeseler de başka bir bahane bulup işten ayrıldı. 

'GÖÇMEN İŞÇİLERİ KANDIRIP GETİRİYORLAR, YAZIK DEĞİL Mİ ONLARA'
"Patron çok fena. Irkçılık değil bu söyleyeceklerim. Bizi yıllardır 20-25 bine çalıştırıyor bu patron. Ama Türkmen ve Afgan göçmenleri 35 bin lira verilecek diye kandırıp buraya getiriyor. Bir de o insanlardan ülkeye giriş masrafı diye 5 bin dolar alıyorlar. Yazık bu insanlara. İşçi göçmen diyor ki, 'ben Türkiye'ye kadar geldim, çoluğum çocuğum var onlara bakmam lazım, ben şimdi nasıl iş bulacağım, ülkeme nasıl gideceğim elimde para yok'. Ama buna rağmen arkadaşlarımız bize, direnişimize destek oldu" ifadelerini kullandı. 

'KAZANACAĞIZ BAŞKA YOLU YOK'
İşten çıkarılan öncü işçileri temsilcileri olarak kendilerinin seçtiğinin altını çizen işçiler, "Onların bizim için kendini bir adım önde göstermesi mi suç? Biz seçtik temsilcilerimizi. Bizi birbirimize kırdırmak istedi (patron). Başaramaz. Arkadaşlarımız dışarıda direnirken bizi yanına çekmeye çalıştı, o zaman da söyledik 'bizim yerimiz arkadaşlarımızın yeridir' diye. İşten atılan arkadaşlarımız geri alınana, fabrikaya sendika girene ve TİS yapılana kadar bu direniş sürecek. Kazanacağız, başka yolu yok" diye de vurguladı. 

İşçilerle sohbetimiz halayın yeniden başlamasıyla sonlandı. Ardından ise hummalı bir öğle yemeği hazırlığı, çay demleme telaşı ve etrafı temizleme süreci başladı. "Burası bizim arkadaşlar, direniş alanımız. Ona göre davranalım, direniş alanımızı kirletmeyelim, çöpümüzü atmayalım" diyen bir işçi elinde fırçayla yerleri süpürürken, bir diğeri çöpleri topladı. Kendilerinden önce dayanışmaya gelenlere yemek ikramında bulunan, ısrarcı olan, hatta daha kendi yemeden tek tek herkesin bulunduğu grupları dolaşarak yemek yediler mi, doymadılarsa ikincisini isterler mi diye de ısrar eden işçiler vardı. Elbette ki bu kolektif yaşam işçi direnişlerinin alışıldık rutini. 

ÇAKMAK: 9 YILLIK EMEĞİMİ YOK SAYDILAR
Son olarak işten çıkarılan sendika temsilcileriyle de görüştük. Savaş Çakmak, 9 yıldır çalıştığı As Plastik'te sendikalı olduğu için kod 49 ile işten atıldığını, tazminat hakkının gasp edildiğini aktardı. İçeride çalışma koşullarını düzeltmek için sürekli çabaladıklarını dile getiren Çakmak, "Böyle atılmamız reva değil. Yılların emeğim var burada. İki buçuk yıldır sendikal mücadele veriyoruz. Patron yetkisiz mahkemeye yetki itirazı vererek süreci uzatmaya çalıştı. Nisan 17 itibariyle TİS masasına oturduk" dedi. 

Patronun son toplantıya katılmama kararı aldığını, arabulucuk sürecinde de anlaşamadıklarını dile getiren Çakmak, "10 arkadaşımız işten atıldı. Ben baş temsilciyim. Kod 46 ve kod 49 ile insanların emeğini, çalışmalarını görmezden geldi. Şu an tamamen 'sendika istemiyorum, sendikayı buraya sokmam' diyerek işçilerin anayasal hakkını bertaraf etmeye çalışıyor" ifadelerini kullandı. 

Patrona bu tavrından vazgeçme çağrısı yapan Çakmak, "Sadece Petrol-İş değil birçok sendika, sivil toplum kuruluşu, siyasi parti bugün destek için geldi. Türkiye işçi sınıfı adına burada bir kazanım elde edersek örnek teşkil edecek. Bu yaşanan sorunları sadece As Plastik değil tüm işçiler yaşıyor. Herkesi alanımıza desteğe çağırıyoruz" diye ekledi.

TAŞKIN: SENİNLE ÇALIŞMAK İSTEMİYORUZ DEYİP ÇIKARDILAR
Ebubekir Taşkın da hiçbir gerekçe gösterilmeden, "seninle çalışmak istemiyoruz" denilerek işten çıkarıldığını aktardı. Taşkın, "Yüzde 35'lik bir zam istedik kendisinden. Ayrıca sağlıklı bir ortam olmadığından özel sağlık sigortası, banka promosyonu istedik. Oturumlarda maddi yönden hiçbir iyileştirme sağlanmadı. TİS zaten arabulucukta netlik kazanmadı" ifadelerini kullandı.

İNCEKAŞ: BENİ SEVMİYORLARMIŞ ONDAN ÇIKARDILAR
Son olarak Kenan İncekaş'la konuştuk. İncekaş'ın işten çıkarılışı enterasan. 29 Temmuz'da "seni sevmiyoruz" denildiğini ve işten çıkarıldığını söyleyen İncekaş, "Seni sevmediğimizin için de seninle çalışmak istemiyoruz dediler. Kod 46 ile tazminat almamı da başka bir yerde çalışmamı da engelliyorlar. Ben temmuzdan beri yani bir buçuk aydır direniyorum. Sendikam ve arkadaşlarım da destek oluyor. Zaten benim işe geri alınmam sürecinde de diğer arkadaşlarım işten atılmıştı" dedi. 

İncekaş, kamuoyuna dayanışma çağrısı yaptı.