23 Eylül 2024 Pazartesi

İSİG: Limter-İş tersane işçilerinin sesidir

"Tersanelerde İş Cinayetleri Raporu"nu Tuzla İçmeler Köprüsü'nde açıklayan İSİG, Limter-İş Sendikasının Tuzla havzasındaki işçi mücadelesinin son otuz yıldaki sesi, sözü ve eylemi olduğunu vurguladı.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), "Tersanelerde İş Cinayetleri Raporu"nu Tuzla İçmeler Köprüsü'nde açıkladı.

"İş cinayelerine, salgına, işsizliğe, açlığa ve güvencesiz çalışmaya karşı direniş ve dayanışma yaşatır" yazılı pankartın açıldığı eyleme ESP, Halkevleri, Alınteri, DİP, 4. Vardiya, TOMİS, Dev Yapı-İş, Dev Turizm-İş, DGD-SEN, DERİTEKS, Enerji-Sen ve Birleşik İşçi Kurultayı katıldı.

"Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz" sloganının atıldığı eylemde konuşan DİSK'e bağlı Limter-İş Sendikası Genel Başkanı Kanber Saygılı, AKP iktidarı boyunca iş cinayetlerinde yaklaşık 27 bin işçinin hayatını kaybettiğini belirtti.

Koronavirüs salgınıyla beraber sermayenin güvencesiz, esnek ve kuralsız çalışma koşullarını daha da ağırlaştırdığına ve yaygınlaştırdığına dikkat çeken Saygılı, "Sonuç ise ortada! Türkiye'de tarihin en büyük sağlık emekçileri merkezli 'işçikırımı' meydana geldi. 2020 yılında iş cinayetleri sonucu 2427 işçi hayatını kaybetti, siyasal/ekonomik krizi aşmak için işçiler daha çok öl(dürül)dü" dedi.

'İŞ CİNAYETLERİNİ ÖNLEMEK İÇİN DEVLET VE SERMAYE ADIM ATMIYOR'
İşçi sağlığı ve iş güvenliği mücadelesinin bir bütün olduğuna söyleyen Saygılı, "6331 Sayılı İSG Yasası yürürlüğe girdiğinden beri aylık ve yıllık iş cinayetleri raporlarını çıkarıyoruz. Gördüğümüz şu: İşçi ölümlerini, yaralanmalarını ve meslek hastalıklarını önlemek için devlet ve sermaye hiçbir adım atmıyor. Aksine işçilerin çalışma koşulları daha da kötüleşiyor ve üç kuruş paraya önlenebilecek ölümlere davetiye çıkarılıyor" diye kaydetti.

2013 YILINDAN BUGÜNE 226 İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ
6331 Sayılı İSG Yasası'nın yürürlüğü girdiği 2013 yılından bugüne tersane/gemi işkolunda 226 işçi hayatını kaybettiğini belirten Saygılı, şu verileri aktardı:
🔹İş cinayetleri Tuzla, Aliağa ve Altınova'daki tersanelerde yoğunlaştı. Diğer yandan açık denizde birçok gemi işçisi can verdi.
🔹En çok ölüm boğulma, ezilme, yüksekten düşme, patlama, yanma, kalp krizi ve nesne çarpması sonucu meydana geldi.
🔹Tersanelerde taşeron sistemi ölümlere yol açan çalışma koşullarını oluşturuyor. Gemi işçileri ise açık denizde kuralsız bir çalışmaya maruz kalıyor.
🔹Sektörde Türkiye'nin dört bir yanından gelen işçiler yer alırken yine birçok göçmen işçi de çalışıyor. İş cinayetleri ulusal, etnik köken dinlemiyor. Yani ortak mücadele ortak örgütlenme gerekiyor.

'LİMTER-İŞ TERSANE İŞÇİLERİNİN SESİDİR'
Limter-İş Sendikasının Tuzla havzasındaki işçi mücadelesinin son otuz yıldaki sesi, sözü ve eylemi olduğunu vurgulayan Saygılı, "Öyle ki 1995 sonrasından itibaren iki üç yılda bir işçi ölümleri karşısında toplu iş bırakma eylemleri yapıldı ve hatta E-5 karayolu bile trafiğe kapatıldı. 2005 yılı ile birlikte ise birleşik bir mücadele ortaya çıktı. Limter-İş öncülüğünde tersane işçileri devlet ve sermayenin örgütü GİSBİR'e karşı mücadele bayrağını yükseltti" diye hatırlattı.

Saygılı, Limter-İş'in o dönem yaptığı eylemdeki taleplerini şöyle aktardı: "Pek çok işçinin ölümüne ve yüzlercesinin yaralanmasına yol açan iş koşullarıyla toplama kamplarından farksız olan tersanelerde, iş cinayetlerinin sorumlularının yargılanması. İş güvenliği tedbirlerinin alınması. Uzun çalışma saatlerine son verilmesi. Her tersaneye sağlık ekipmanı sağlanması. İşçilerin hak ettikleri ücretlerin zamanında ödenmesi ve yatırılmayan sigorta primlerinin yatırılması. Taşeronlaştırmaya son verilmesi. Sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması."

Verilen mücadele nedeniyle 2006 ve 2007 yıllarında Limter-İş'in Genel Başkanı, Genel Sekreteri ve Eğitim Uzmanının tutuklama saldırısına maruz kaldığını ifade eden Saygılı, "Ancak bu baskılar 2008 yılının Şubat ve Haziran aylarında Tuzla Havza grevlerinin gerçekleşmesini engelleyemedi. Bugün de tersane işçilerinin mücadelesi devam ediyor, baskılar da sürüyor. Son olarak Limter-İş Örgütlenme Uzmanı Deniz Bakır tutuklandı. Ancak tersane işçilerinin mücadelesi geçmiş de olduğu gibi bugün de sürecek" diye konuştu.

'DİRENİŞ VE DAYANIŞMA YAŞATIR'
Sermayenin ve iktidarın örtemediği iş cinayetlerinin ve meslek hastalıklarının had safhada olduğunu, işsizlik ve borçların büyüdüğü, işçilerin örgütsüzlüğünün sürdüğünü belirten Saygılı, "Ancak işçiler de direnişin yeni biçimlerini bulmaya çalışıyor. İşçi sınıfı tam da bu noktada örgütlenmeli, birlik ve dayanışma içinde olmalı ve yine işçi sınıfının evrensel değerleri olan eşitlik, özgürlük, kardeşlik ve barış için örgütlenmeli. Yaşamak ve yaşatmak için örgütlenmeli" dedi.

Saygılı son olarak yıllara göre iş cinayetlerinde yaşamını yitiren işçi sayılarını aktardı: 2016 yılında 1970 işçi, 2017 yılında 2006 işçi, 2018 yılında 1923 işçi, 2019 yılında 1736 işçi, 2020 yılında 2427 işçi.

Eylemde DGD-SEN üyesi Migos işçisi, TOMİS üyesi Sinbo işçisi ve DERİTEKS adına birer konuşma yapıldı.