İşgal bölgelerindeki kadın katliamları protesto edildi
Kadınlar işgal altındaki bölgelerde artan kadın katliamlarına karşı Şehba'da açıklama yaptı. "Kadın ölümlerinin doğal olmadığını, baskı ve şiddet nedeniyle intihara sürüklendiğini biliyoruz" diyen kadınlar, faillerden hesap sorma çağrısı yapıldı.
Türk devleti ve çetelerinin 2018'de işgal ettiği Efrîn kenti başta olmak üzere Girê Spî, Serêkanîyê gibi diğer işgal bölgelerinde her gün saldırıları sürüyor. Hak ihlalleri, katliam, kaçırma, şiddet, fidye, halkın mal ve mülküne el koymanın yanı sıra kadınlara dönük tecavüz, katletme ve intihara sürükleme de yaygın bir şekilde yaşanıyor.
Söz konusu bölgelerde şüpheli kadın ölümlerinin veya ölü bulunan kadınların sayısında ciddi bir artış yaşanıyor. Efrîn-Şehba Kantonu Sara Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Örgütü, kadına yönelik artan katliamlarına ilişkin açıklama yaptı. Ehdas beldesindeki Serdem Kampında gerçekleştirilen açıklamayı, Kamp Meclisi üyesi Gulistan Mistefa okudu. Kısa süre önce, Efrîn'den Türkiye'ye geçmeye çalışan bir kadının işgalci Türk devleti çetelerinin tecavüz girişimine maruz kaldığını hatırlatan Gulistan Mistefa, Mabata beldesinde 17 yaşındaki Sêvîn Mistefa Resûlo ve 32 yaşındaki Dilşan Şêx Mihemed adlı genç iki kadının işgalin yarattığı baskı nedeniyle intihara sürüklendiği hatırlatıldı.
Gulistan Mistefa, Türk devleti ve çetelerinin başta Efrîn olmak üzere diğer işgal altındaki bölgelerde kadınlara uyguladığı şiddetin ve suçların kabul edilemez olduğunu belirtti. Kadınların katledildiğini ve bu ölümlerin "doğal" gibi gösterilip üzerinin kapatılmaya çalışıldığını vurgulayan Gulistan Mistefa, "Kadın ölümlerinin doğal olmadığını, baskı ve şiddet nedeniyle intihara sürüklendiğini biliyoruz. Efrîn ve diğer işgal bölgelerinde kadınlara karşı işlenen suçları şiddetle kınıyoruz. Tüm insan hakları ve uluslararası kuruluşları, bu vahşete karşı uluslararası anlaşmalara uygun davranmaya ve faillerden hesap sormaya çağırıyoruz" dedi.