23 Eylül 2024 Pazartesi

İnşaat işçilerine çağrı: İş cinayetlerine ve sömürüye karşı örgütlenelim

Finans Merkezi Şantiyesi'nde yaşanan iş cinayetinde katledilen Fikret Öztürk için eylem yapan İnşaat-İş, Dev Yapı-İş ve İSİG Meclisi, patronları bu pervasızlığı inşaat işçilerinin örgütsüzlüğünden aldığını kaydetti. "Tek çıkış yolumuz örgütlü mücadele" diyen sendikalar tüm inşaat işçilerine bu sömürü ve ölüm düzenine karış örgütlü mücadele çağrısı yapıldı. 

Şantiyelerde yaşanan iş cinayetlerinde, işçiler katledilmeye devam ediyor. Maliyet kalemi görüldüğü için alınmayan basit önlemler işçilerin ölümüne neden oluyor. 23 Şubat'ta İstanbul Finans Merkezi Halkbank GYO şantiyesinde çalışırken üzerine beton blok düşmesi sonucu ağır yaralanan 46 yaşındaki işçi Fikret Öztürk, 6 Mart Günü tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.

İŞ CİNAYETİNİN ÜSTÜ ÖRTÜLMEK İSTENDİ
Dev Yapı-İş, İnşaat-İş, İSİG Meclisi "Artık yeter çalışırken ölmek istemiyoruz" şiarıyla Finans Merkezi Şantiyesi önünde açıklama yaptı. İş cinayeti bilgisinin günler önce gelmesine rağmen iğne ile kuyu kazar gibi ulaşarak teyit edildiği bilgisi aktarılan eylemde, amacın sorumluların yargılanmasının ve hukuki yaptırımların önüne geçmek olduğu vurgulandı. 

Basın metnini okuyan Özgür Karabulut, İstanbul Finans Merkezi Şantiyesinde İnşaat İş ve Disk Dev Yapı İş sendikaları olarak şubat ayında başlattıkları "Artık yeter gasp edilen haklarımızı istiyoruz" kampanyası kapsamında çalışmalarını sürdüklerini söyledi. Karabulut, hak gasplarını gerilettikleri şantiyede iş cinayetlerini durdurmak için de mücadeleyi büyüteceklerinin altını çizdi.

'YAŞAMAK VE YAŞATMAK İÇİN ÖRGÜTLENİYORUZ'
Karabulut, "Bizler açısından işçi sağlığı ve güvenliği, tek başına bir sağlık ya da denetim sorunu değildir; bizim açımızdan başat bir mücadele alanıdır. İş cinayetlerinin patronların aşırı kar hırsından kaynaklandığını, işçilerin örgütsüz güvencesiz bir çalışma yaşamına mecbur bırakılmalarından kaynaklandığını, kanunsuz kuralsız bir çalışma biçiminden, bize dayatılan bu kölelik düzeninden kaynaklandığını biliyoruz. Bu bilinçle işçi sağlığı ve güvenliği mücadelesini  ücretli kölelik düzenine karşı yürütülen mücadelesinin bir parçası olarak değerlendiriyor yaşamak ve yaşatmak için örgütleniyoruz" dedi. 

'ÖRGÜTLÜ MÜCADELE ENGELLEYEBİLİR'
Ancak örgütlü hareket ederek, gerektiğinde iş durdurarak, greve giderek, fazla mesaiye dur diyerek şantiyede yaşanacak kazaların önüne geçilebileceğini belirten Karabulut, "Bireysel güvenlik yerine toplu koruma önlemleri aldırabilir. Elleriyle, alın teriyle ördüğü duvarların altında kalmaya son verebilir. Patronlar milyon dolarlar kazanırken üç kuruşluk korkuluk yapılmadı diye, 3 metrelik halat yok diye yaşanan iş cinayetlerinin önüne ancak işçilerin örgütlü gücü geçebilir. Çalışanların örgütlü biçimde kendi çalıştığı şantiyede sorumluluk alıp iş güvenliğine yönelen tehlikeleri ortadan kaldırması, tehlikeler ortadan kalkmadan çalışmaya başlamaması, sendikalı/örgütlü iş güvenliği temsilcilerinin iş güvenliğini bir de işçinin gözünden bakarak ve çalışanların tümünün iş güvenliği konusunda tavır alarak bilinçlendirilmesi, kar hırsının değil iş güvenliğinin hüküm sürdüğü şantiyelerin kurulması ve bu sorunların çözüm yolu bizlerin güçlü ellerindedir" diye konuştu. 

'TEK ÇIKIŞ YOLUMUZ ÖRGÜTLENMEK'
Patronların ve devletin bu kadar umursamaz ve pervasız olmasının nedeninin inşaat işçilerinin örgütsüzlüğü olduğunu belirten Karabulut, şöyle devam etti: "Biz işçiler örgütsüz olduğumuz için kardan başka bir şey düşünmeyen patronlar bu kadar rahat davranabiliyor. Yaşanan her iş cinayeti sonrası bu acı gerçek karşımız çıkıyor. Örgütsüz olduğumuz için ölmeye devam ediyoruz. Örgütsüz olduğumuz için patronlar karlarından vazgeçip önlem almıyor, örgütsüz olduğumuz için kendi yasa, kanun ve yönetmeliklerine sahip çıkmayan devlet kurumlarına baskı yapıp görevlerini yapmasını sağlayamıyoruz. O yüzden iş cinayetlerine ve sömürüye karşı tek çıkış yolumuz örgütlü mücadeleden geçmektedir. İş cinayetlerine ve sömürüye karşı tüm inşaat işçilerini örgütlü mücadeleye çağırıyoruz."

Eylem, "Çalışırken ölmek istemiyoruz", "İnşaat işçisi köle değildir" sloganlarıyla sona erdi.