24 Eylül 2024 Salı

İnşaat işçileri sömürü düzenine karşı mücadeleyi büyütüyor

İnşaat sektöründe örgütlenen Dev Yapı-İş ve İnşaat-İş, "Artık yeter, gasp edilen haklarımızı istiyoruz" diyerek bir kampanya başlatıyor. 1 Şubat'ta Finans Merkezi'nde yapılacak kitlesel bir açıklamayla çalışmaların startı verilecek. "Tek derdimiz işçilerin hakları" diyen Dev Yapı-İş Genel Sekreteri Demir ve İnşaat-İş Genel Sekreteri Özgür ETHA'ya kampanyayı anlattı. Demir ve Özgür, işçileri katleden, haklarını gasp eden bu sömürü düzenine karşı ancak birleşik mücadeleyle karşı konulacağının altını çizdi. 

AKP iktidarının rant ve sermaye odaklı politikalarıyla birlikte inşaat sektörü dikkat çekici bir ivme kazandı. İnşaat projelerinin yanı sıra HES'ler, kanallar, köprüler günden güne artıyor. 

Lakin buna karşı işçilerin hakları ise her geçen gün eriyor. İş güvenliği olmayan işçilerin birçoğu sigortasız çalışıyor ya da asgari ücret üzerinden sigortası yatıyor. İşverenler var olan kurallara uymadıkları gibi inşaat işçilerinin birçok hakkını gasp ediyor. Başka kentlerden projelerde çalışmak için kentlere gelen ve şantiyelerde kalmaya zorlanan işçilerin barınma ve beslenme sorunları,en başta  gelen sorunları oluyor.

İşçilere reva görülen az porsiyonlar, kurtlu yemekler, bozuk ekmekler, çürük yataklar... Yani kısaca inşaat işçilerine insanca yaşam çok görülüyor. 

İşçi ölümlerinin en çok yaşandığı sektörün de başında geliyor inşaat sektörü. İşçiler ancak öldükleri zaman dile getiriliyor,  şayet iş cinayetlerinde katledilmezlerse, hayatlarına engelli bir şekilde devam etmek zorunda kalıyorlar.

Yaşanan bu sorunlara karşı inşaat sektöründe örgütlenen iki sendika, "Gasp edilen haklarımız için direniyoruz" diyerek 1 Şubat'ta bir  kampanya başlatıyor. İstanbul'da 3. Havalimanı (yaşanan iş cinayetlerinden kaynaklı) dışında en kötü koşullara sahip olan Finans Merkez şantiyesinde kitlesel bir basın açıklamasıyla kampanyanın startı verilecek.

DİSK Dev Yapı-İş Genel Sekreteri Nihat Demir ve İnşaat-İş Genel Sekreteri Yunus Özgür; kampanyayı, birleşik mücadeleyi ve neden böyle bir kampanyaya ihtiyaç duyduklarını ETHA'ya anlattı. Demir ve Özgür, sermayenin topyekün saldırısına karşı ancak birleşik mücadeleyle karşı konulabileceğinin de altını çizdi. 

DEMİR: İŞ KOLUMUZDAKİ SORUNLARI DİLE GETİRECEK VE MÜCADELE EDECEĞİZ
Dev Yapı-İş Genel Sekreteri Nihat Demir, kayıt dışı çalışmak zorunda kalan yüzlerce göçmen işçinin olduğuna dikkat çekti. Aynı şekilde Türkiye'den Sırbistan ve Rusya gibi ülkelere çalışmak için giden inşaat işçileri olduğunu da söyleyen Demir, inşaat sektörünün dağınık olduğunu ve bu nedenle de yetersiz kaldıklarını dile getirdi. Bu iş kolunda birleşik mücadele ile hareket etmek gerektiğini söyleyen Demir, "İki sendika aynı zamanda Birleşik Mücadele Güçleri'nin de bir parçası. Bu nedenle bu kampanyayla inşaat iş kolumuzdaki problemleri dile getirir ve mücadele ederiz diye düşündük" ifadelerini kullandı. 

'ÜYEMİZ OLSUN OLMASIN İŞÇİLERİN YANINDAYIZ'
İnşaat işçileriyle iletişim halinde olduklarını ancak işsiz kalma korkusuyla birçok işçinin sendikaya üye olmadığını dile getiren Demir, "Üyemiz olsunlar ya da olmasınlar şantiyede herhangi bir arkadaşımızın parmağı bile kanasa orada olmaya, onun sorunlarını çözmeye yönelik birlikte tek vücut, tek yumruk, sırt sırta el ele vererek mücadeleyi büyütmek o sorunları çözmek için varız." dedi. 

1 Şubat'taki kampanyanın bir başlangıç olduğuna dikkat çeken Demir, "Sorunlar ortak olduğu için konuşmaktan ziyade pratiğe dökerek el ele mücadele etmek daha önemli. Bu açıdan ilk adımı belki bizler atmış oluyoruz" diye konuştu. 

ÖZGÜR: 3. HAVALİMANINDAN SONRA EN KÖTÜ KOŞULLAR FİNANS MERKEZ'DE
İnşaat-İş Genel Sekreteri Yunus Özgür de neden Finans Merkezi'ni seçtiklerini anlattı. Finans Merkez şantiyesinde yaklaşık 25 bin işçinin olduğunu açıklayan Özgür, şöyle devam etti: "İnşaat sektöründe mücadele veriyoruz. 3. havalimanında ki şantiye koşullarını biliyoruz. Finans Merkezi 3. havalimanındaki iş cinayetlerinin dışında tutarsak çok kötü çalışma koşullarına sahip. İşçilere dönük çok fazla hak gasbı var. Esas olarak bundan kaynaklı başlangıç noktamız Finans Merkezi."

'ESAS DERDİMİZ İŞÇİLERİN HAKLARI'
Tüm saldırılara karşı son yıllarda artan dayanışma ve birlikte mücadelenin önemine dikkat çeken Özgür, bu nedenle iki sendikanın yan yana gelmesinin de son derece değerli olduğunu dile getirdi. Özgür, "Aynı sektörde olan iki sendikanın rekabet gözetmeksizin, tek amacının üye yapmaktan öte işçilerin maruz kaldığı hak gasbına karşı, ciddi sömürüye karşı mücadele etmek. İşçiler için ne yapabiliriz. İki sendika olarak tartıştık ve bunun sonucunda böyle bir kampanya örgütlemeye karar verdik. 'Artık yeter gasp edilen haklarımızı istiyoruz' ana talebimiz ama bunun altında birçok talep var. Bu talepler için iki sendika hiçbir kaygı gütmeden birlikte hareket edecek ve mücadele yürütecek" dedi. 

DEMİR: BİRLİKTE MÜCADELEYE ÇAĞIRIYORUZ
İşçilerin sürekli öldürüldüğünü ve ancak öldüklerinde dile getirildiklerini vurgulayan Dev Yapı-İş Genel Sekreteri Nihat Demir, "Ölümler rakamsal olarak ifade ediliyor. Toplumda bir duyarsızlık ve vicdansızlık söz konusu. Bir nebze korkutma da söz konusu. Bu duyarsızlığı ortadan kaldırabilecek tek şey örgütlenmek, birlikte hareket etmek. Bu haksızlığa, işsizliğe, yoksulluğa, sefalete güçlü bir kampanyayla, ortak eylemselliklerle, örgütlenerek bu problemi ortadan kaldırabiliriz. Bizim iş kolumuzda ciddi cinayetler oluyor. İşçiler sakat kalıyor. Ve gerçekten asgari düzeyde de olsa ona bakacak hem şantiye şirketleri, hem saikleri hem de devlet nezdinde yalnızlaştırılmış, ötekileştirilmiş ve öyle terk edilmişler. Ancak güçlerimizi birleştirirsek bunlara cevap olabiliriz. Hepimiz özgürlük, eşitlik, barış için mücadele ediyoruz. Bütün sol örgütleri, sol-sosyalist, kendine insanım diyen herkesi bu özgürlük ateşi çemberinde birleşmeye davet ediyorum." 

ÖZGÜR: KORKU İKLİMİNE KARŞI SOKAKTAYIZ
Yaratılmak istenen korku iklimine karşı işçi sınıfının sokakta olduğunu ve direndiğini söyleyen İnşaat-İş Genel Sekreteri Yunus Özgür de şu sözlerle çağrı yaptı: "Bu toplumda yaratılmak istenen bir korku iklimi var. Kampanya bu anlamda kendi sektörümüzde bir sokak ayağıdır. İktidar sokağı kırmak istiyor. Bunun korkusunu vermeye çalışıyor. Bu anlamda iki sendikanın hareket etmesi, fiili mücadeleyi önüne koyması son derece önemli.1 Şubat'ta kampanyamızın startını vereceğiz. Kitlesel basın açıklaması düzenleyeceğiz. Tüm dostlarımızı açıklamamıza, bizimle birlikte omuz omuza olmalarını istiyoruz."