24 Eylül 2024 Salı

İlham Ehmed: Efrîn'deki saldırı NATO zirvesi öncesi bir komploydu

Efrîn'de yaşanan bombardımanın Türk devletinin planlı saldırısı olduğunu söyleyen İlham Ehmed, "Türk devleti NATO zirvesinde 'güvenli bölge' talebini bir kez daha gündeme getirmek için böyle bir komplo düzenledi" dedi.

Demokratik Suriye Meclisi (MSD) Yürütme Kurulu Üyesi İlham Ehmed, Efrîn'deki saldırıya ilişkin ANHA'ya konuştu.

İlham Ehmed, "Gerçekleştirilen saldırı Türk devleti ile Suriye hükümeti arasında mı yaşandı yoksa çeteler eliyle mi yapıldı? Yine Türkiye ve Suriye hükümetinin arasında olan bir durum mu? bunu bilemiyoruz. Ancak önceden planlanan bir durum olduğunu düşünüyorum. Bu saldırıyı yaptırarak DSG'nin üzerine yıkmak istediler. DSG'yi NATO toplantısının gündemine taşımak istediler. Böylelikle NATO toplantısına katılan ABD ve diğer ülkelerin DSG'ye desteğini kesmesini amaçlıyorlar" değerlendirmesinde bulundu.

Türk devletinin DSG'yi kiriminalize etmek için özel bir çaba harcadıığını belirten İlham Ehmed, "Bu saldırı haberlerini yayarak DSG bölgelerinde güvenliğin ve istikrarsızlığın had safhaya ulaştığını göstermek istiyorlar. Bu şekilde Türk devleti bu bölgelerin DSG'den temizlenip kendilerine teslim edilmesini talep ediyorlar" diye konuştu.

MİNBİC'DEKİ PROVOKASYONLAR
Son günlerde Minbic'de yaşanan provokasyonlara da değinen İlham Ehmed, Türk devletinin Minbic'i ilk günden itibaren ele geçirmek istediğini söyledi. İlham Ehmed, "Suriye hükümeti Minbic konusunda gündem yaratarak destek toplamaya çalıştı. Suriye hükümet güçleri yapılan seçimlerin ardından kendini güçlü göstermek için elinde olmayan yerleri tekrardan ele geçirme çabası içerisine girdi. Minbic'de halkın taleplerini dile getirmesini Türk devleti ve Suriye hükümeti kendi çıkarına kullanarak, durumdan faydalanmak istiyor. Bu halkın taleplerini, ayaklanma olarak Minbic Sivil Yönetimine karşı kullanmak istediler" dedi.

Türk devletinin Minbic meselesini de NATO gündemine taşımış olabileceğini söyleyen İlham Ehmed, "Türk devleti, DSG'nin kontrolünde olan bölgede istikrarsızlıkların olduğunu bu bölgeleri kendilerin yönetmesi gerektiğini ifade edecekler. Yine önümüzdeki dönemlerde yapılması planlanan toplantılarda da bu durumları masaya taşımak istiyorlar. Rusya ve ABD başkanları arasında gerçekleştirilecek görüşmelerde de birçok gündem masaya yatırılacak. Bunların bütün hesapları DSG kontrolündeki bölgelerin kendilerine verilmesi üzerine kuruludur" diye kaydetti.

İDLİB MESELESİ
İdlib'de birçok farklı grubun olduğunu ve taraflar arası bir ateşkesin söz konusu olduğunu dile getiren İlham Ehmed, "İdlib'de El Kaide kontrolü altında olan bölgeler var. Yine İdlib'de El Kaide ve Suriye hükümetini sahiplenmeyen halk var. İdlib'in büyük bir bölümünde böylesi bir durum söz konusu. Yine belirli sayıda bu tarafları da destekleyenler var. İdlib Rusya ve Türkiye arasında bir pazarlık konusu. Çeşitli ittifaklar gerçekleştiriliyor. Sadece her iki taraf arasında da değil ABD ve Avrupalı güçler de bu anlaşmlarn içerisinde yer alıyor. Ortada bir ateşkes var. NATO görüşmesi öncesinde İdlip cephesini derinleştirmek istiyorlar. Türk devleti NATO politikasına gelirse, Suriye'de yeri olmayacağını görecek. Bu çerçevede hesaplar yapılıyor ve planlar belirleniyor. Türk devleti birbirinden kötü iki tercih arasında bırakılıyor. Bunun bir tarafı NATO, bir tarafı Rusya. Kiminle nasıl yürüyecek belirsiz" ifadelerini kullandı.

Tarafların Suriye meselesinde birbirlerini sürekli yokladıklarını dile getiren İlham Ehmed, "Yine bu süreçte yaşamını yitirenler günahsız sivil halk. En çok acıyı çeken onlar. Bu pazarlık siyasetinin sona ermesi, yine tarafların birbirlerini yoklamaları sona ermelidir. İdlib olsun, Suriyenin başka bir kenti olsun önemli olan sivillerin her yerde korunmasıdır. Halk kendi haklarına kavuşmalı. Guta'dan gelip Efrîn'e yerleşenler evlerine dönmeli yine Efrîn halkı kendi evine ve toprağına dönmeli" diyerek sözlerini tamamladı.