30 Eylül 2024 Pazartesi

İktidarın deprem önlemi 'kentsel dönüşüm projesi' 

Peş peşe gerçekleşen depremlere ilişkin açıklama yapan İnşaat Mühendisleri Odası, iktidarın rant odaklı politikalarını teşhir etti. 

İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, son günlerde çeşitli bölgelerde meydana gelen depremlerle ilgili açıklama yaptı. "Yaşanacak acıların vebali önlem almayanların omuzundadır" denilen açıklamada, son günlerde Bingöl ve Van'ın ardından bugün de Manisa'da 5,5 büyüklüğünde bir deprem meydana geldiğine dikkat çekildi.

'AFETE HAZIRLIK BAŞLI BAŞINA BİR SORUN'
Bu gerçeklerin bilindiğini ancak görmezden gelindiği kaydedilen açıklamada, Türkiye'nin bir deprem bölgesi olduğu vurgulandı. Açıklamada, "Son yüzyıldaki değişik büyüklükte depremler görmüş, on binlerce insan yaşamını yitirmiştir. Yapı stokumuz güvenli değildir, büyük bölümü güçlendirilmeli ya da yıkılıp yeniden yapılmalıdır. Yapı stokumuzun içler acısı halini anlamak için İstanbul'da depreme maruz kalmadan yıkılan binalara bakılabilir. Ülke gerçekleri bunlarla sınırlı değildir. Deprem toplanma alanları, deprem sonrası ulaşım güzergahları, iletişim altyapısı ya yoktur ya yetersizdir. Afete hazırlık konusu başlı başına sorunlu bir alandır ve ne yazık ki bu sorun deprem sonrası yardım ve müdahale hizmetlerinin gerçekleştirilememesi sonucunu doğuracaktır" diye belirtildi.

1999 depremleri sonrası kayde değer mesafe alınamadığı ve güvenli yaşam kurulamadığı kaydedilen açıklamada, iktidarın deprem önlemleri başlığı altında attığı adımın kentsel dönüşüm projeleri olduğu da vurgulandı. Açıklamada, kentsel dönüşüm projelerinin güvenli ve sağlıklı barınma hakkı bağlamında değil rant yaratma hedefiyle hayata geçirildiği ifade edildi.

'TÜRKİYE KENDİNE RAZI DURUMDA DEPREMİ BEKLEMEKTEDİR'
Olası bir İstanbul depreminin ülke açısından telafi edilemeyecek sonuçlara yol açacağına dikkat çekildi. Açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Bu zaman zarfında bilim insanlarının üniversitelerin, ilgili meslek örgütlerinin bütün uyarıları görmezden gelinmiştir, gelinmeye devam etmektedir. Diğer alanlarda olduğu gibi siyasi iktidar şeffaflığı ve katılımcılığı devre dışı bırakarak yol almaya çalışmaktadır. Yol alamadığı ise ortadır. Türkiye kaderine razı bir durumda depremi beklemektedir.

"Son bir haftadır peş peşe meydana gelen depremler doğanın bir uyarısıdır. Uyarı açık ve nettir, deprem bir doğa olayıdır, binalarınızı depreme karşı güvenli hale getirin. Kentlerinizi depreme ve afet sonrası yapılması gereken çalışmalara göre düzenleyin.

'KENTLERİMİZ İÇİN İVEDİLİKLE SEFERBERLİK İLAN EDİLMELİ'
"Başta İstanbul olmak üzere deprem kuşağı üzerinde kurulu bütün kentlerimiz için ivedilikle seferberlik ilan edilmelidir. Kamunun olanakları deprem önlemleri için kullanılmalıdır. Olası İstanbul depremine dair geliştirilen en iyimser senaryoda bile on binlerce vatandaşımızın hayatını kaybedeceği öngörülmektedir. Ekonomik yıkım ve toplumsal travma ise sonrasında açığa çıkacak olumsuzluklardır.

"Merkezi yönetimin ve yerel yönetimlerin artık şu gerçeğin farkına varması gerekmektedir. İnsan hayatına değer vermediğinizin, kentleri betonlaştırarak oradan doğacak rantı önemsediğinizin farkındayız. Ancak şunu bilmenizi isteriz ki, bugün bütçe olanaklarının deprem önlemleri için kullanılmasının ekonomiye getireceği yük, olası bir İstanbul depreminin ortaya çıkaracağı ekonomik yıkımın yanında yok hükmünde kalacaktır. Umuyoruz ki bu 'para' gerçeği sizleri harekete geçirecek etki yaratacaktır."