30 Eylül 2024 Pazartesi

İktidara, tutsaklara yönelik antidemokratik uygulamalardan vazgeçme çağrısı

HDP İstanbul İl binası önünde yapılan eylemde tutsakların maruz kaldığı hak gasplarına dikkat çekildi. Tutsakların talepleri için açlık grevi eylemi yaptığı kaydedilen açıklamada bu talepler karşılanmadığı takdirde eylemlerin ölüm orucuna çevrileceği duyuruldu. Eylemde iktidara, ülkeyi kaosa çeviren politikalarından vazgeçme çağrısı yapıldı. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Örgütü, Halkların Demokratik Kongresi (HDK), MATUHAYDER, ANYAKAYDER, KÜRT ENSTİTÜSÜ, TJA, Barış Anneleri ve Asrın Hukuk Bürosu, "Tecrit ve işkence bir insanlık suçudur" şiarıyla il binası önünde basın açıklaması yaptı.

Açıklama öncesi HDP İl binası polis ablukasına alındı. Polis önce konu tecrit olduğu daha sonra ise Covid-19 salgını gerekçesiyle sosyal mesafeye uyulmadığı iddiasıyla açıklamaya izin vermeyeceğini kaydetti. Polis, "Ya içeride açıklama yaparsınız ya da evlerinize gidersiniz" diyerek tehdit etti.

HDP'lilerin geri adım atmaması üzerine il binası önünde açıklama yapıldı. HDK Eşsözcüleri İdil Uğurlu ve Sedat Şenoglu ile tutsak ailelerinin katılımıyla gerçekleşen eylemde, "Zindanda ki direnişin dışarıda sesi olacağız" yazılı pankart ile "Hasta tutsaklar serbest bırakılsın", "Çocuklu tutsak anneler serbest bırakılsın", "Tutsaklar koronavirüs tehlikesi altında" yazılı Kürtçe ve Türkçe dövizler taşındı.

AVCI: TÜM ÜLKEYİ GEREN BİR SORUN HALİNE GELİYOR
Söz alan HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Erdal Avcı, uzun yıllardır ağırlaştırılmış tecrit ortamında tutulan siyasi tutsakların zaten birçok hakkının Covid-19 salgını gerekçesiyle elinden alındığını kaydetti. Bunlar yetmezmiş gibi tutsaklara yemeklerin kötü ve az dağıtıldığına dikkat çeken Avcı, "Salgınla ilgili testlerin yapılmaması, hücrelerde tutsak sayısının çok olması, özellikle ailelere hastalıkla ilgili cezaevinden bilgi verilmemesi aileleri tedirgin ediyor. Avukat görüşünün azalması içeriden sağlıklı bilgi alınmamasına neden oluyor. Bu durum tüm ülkeyi geren bir sorun haline geliyor" dedi.

UĞURLU: DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ SAVUNAN İNSANLAR ÖZGÜR BIRAKILMALI
HDK Eş Genel Sözcüsü İdil Uğurlu da iktidara siyasi tutsaklar üzerinde uyguladığı ayrımcı politikalara son verme çağrısı yaptı. Uğurlu, "Dünyanın her yerinde İnfaz Yasası tüm mahkumlara ayırt edilmeksizin uygulandı. Buradan iktidara sesleniyorum, siyasi tutsaklar topluma karşı suç işlememiş olan insanlar, iktidarı, devletin politikalarını eleştiren, dünyanın hiçbir yerinde suç sayılmayan düşünce özgürlüğünü savunan insanlar özgür bırakılmalı" ifadelerini kullandı.

Uğurlu, başta İmralı Adasında tecritte tutulan Kürt halk önderi Abdullah Öcalan olmak üzere tüm tutsaklar üzerindeki tecritin kaldırılmasını istedi.

'TALEPLERİ KARŞILANMAZSA TUTSAKLAR ÖLÜM ORUCUNA BAŞLAYACAK'
Basın metnini okuyan Cihan Kartal, hapishanelerdeki antidemokratik uygulamalara karşı başta Silivri'de tutsakların hafta iki gün yemek almama kararı aldığını söyledi. Kartal, "Bir çok cezaevinde gerek açlık grevleri gerek farklı eylemselliklerle yapılan keyfi uygulamalara karşı tepkilerini dile getirmektedirler. Talepleri karşılanmaması, bu uygulamaların devam etmesi durumunda tüm tutsaklar ölüm orucuna başlayacaklarını ailelerine aktarmışlardır. Özellikle Afyon cezaevinde 21 kişiye korona teşhisi konulmuş cezaevi idaresi taraflarından kamuoyuna bilgi verilmiştir. Gebze cezaevinde salgından bu yana tutsakların tedavileri yapılmadığı revire bile çıkartılmadığı, ağır kanser hastalarının durumlarının ciddi boyutta olduğu ve bunların yanı sıra dört haftadır idare yetkilileriyle görüşme talepleri ret edildiği bilgisi ailelere verilmiştir" diye konuştu.

'BU TECRİT ÜLKEYİ KAOSA SÜRÜKLÜYOR'
AKP-MHP iktidarının pandemiyi fırsata çevirerek gerek Öcalan ve tüm tutsaklarla beraber ailelerini de antidemokratik uylamalarıyla tecrit ettiğini vurgulayan Kartal, hükumete seslendi: "Bu hukuksuzluğa derhal son verin. Bu tecrit evrensel insan hakları hukukuna aykırıdır ve ülkeyi kaosa sürüklediğini bildirmek isteriz."

Eylem, "Baskılar bizi yıldıramaz", "Katillerden hesabı gençlik soracak" sloganlarıyla sona erdi.