22 Eylül 2024 Pazar

İHD'den 'Afet değil katlim' raporu

6 Şubat depremlerinde on binlerce insanın katledilmesinin nedeninin iktdarın rant odaklı politikaları olduğunu bir kez daha gözler önüne seren İHD İstanbul Şubesinin raporu, kentlerin yeniden ayağa kalkması için acilen yapılması gerekenleri sıraladı.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, 6 Şubat depremlerinin yıldönümü öncesi deprem bölgelerinde yaşanan ihlallere ilişkin hazırladığı raporu dernek binasında açıkladı.

"6 Şubat 2023: Afet değil katliam. 50 bin, 130 bin sayı değil insan" başlıklı raporda; şehirler depreme dirençli hale getirilmek yerine 21 yılda 7 kez çıkarılan imar aflarıyla depremin yıkıcı etkisinin daha da artırıldığı belirtildi.

İktidarın 21 yıldır uyguladığı inşaat sektörüne rant sağlamak üzerinde kurulu kentsel dönüşüm rejimini, milyonlarca insanı evsiz, işsiz bırakan yüz binlerce insanın canına mal olan böylesi büyük bir depremin bile değiştiremediğinin altı çizilen raporda, "6 Şubat depremleri; iktidarın afet öncesi, afet anı ve afet sonrasına dair hiç bir planın olmadığını çok acı bir şekilde ortaya çıkardı" denildi.

Depremin üzerinden bir yıl geçtiği, hala her boyutta sorunun devam ettiği kaydedilen raporda, bölge halkının barınma ve insanca yaşam ihtiyaçlarının insan odaklı bir yaklaşımla ve devletin tüm olanakları kullanılarak giderilmesi gerektiği kaydedildi.

Acilen yapılması gerekenler ise şöyle sıralandı:
🔹"Yaşam hakkını önceleyen, insan, doğa ve tüm canlıları odağına alan bir kent planı için yerel yönetimler ve başta emek meslek örgütleri olmak üzere demokratik kitle örgütleriyle birlikte kent koordinasyonları kurulmalıdır.
🔹Halkın güvenli konutlarda oturma ve temiz bir çevrede insanca yaşama hakkı vardır. Halkın kendi yaşam alanları ile ilgili söz ve karar hakkına sahip olduğu mekanizmalar yaratılmalıdır.
🔹Kamu binalarının depreme karşı güvenli oluşu tartışılmaz bir gerçek olmalı, başta hastaneler, okullar deprem sonrası işlevini yerine getirebilmelidir.
🔹Kentlerde altyapı, toplu ulaşım, yangından korunma gibi sistemler, deprem riski öngörüsüyle inşa edilmelidir.
🔹Deprem sonrası kullanılmak üzere yeterli, insanların asgari düzeyde yaşamlarını devam ettirecekleri toplanma alanları belirlenmelidir.
🔹Eğitim, sağlık, barınma, beslenme ve ulaşım gibi en temel hizmetlerin eşit, nitelikli güvenli ve ulaşılabilir olmaları her koşulda güvence altına alınmalıdır.
🔹Afet bilinci ve kültürünün gelişmesi için ilköğretimden itibaren coğrafya ve jeoloji dersleri müfredata alınmalı; afet öncesi, afet anı ve sonrası için eğitimler verilmeli, afet esnası ve sonrasında yapılacaklara dair eğitimler ilkokul seviyesinden başlatılmalıdır.
🔹Afet yönetiminde toplumsal cinsiyet eşitliği temel alınmalıdır. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin hayata geçirilmesi kamu politikası olarak kabul edilmeli ve afet yönetiminin tüm süreçleri bu politika üzerinden yapılandırılmalıdır.
🔹AFAD ve Kızılay yeniden yapılandırılmalı, iktidardan bağımsızlaştırılmalıdır. İllerde AFAD danışma kurulları oluşturulmalı, ilgili demokratik kitle örgütleri ve yerel yönetimler bu kurullarda yer almalıdır."