İHD Kadın Komisyonu: İ.E.'nin mektubu kadınlara emanet

İHD Merkezi Kadın Komisyonu, Musa Orhan'ın tecavüz ederek ölümüne neden olduğu İ.E.'ye ilişkin açıklama yaptı: "Biz, İHD'li kadınlar olarak, bu mektubun arkasında, İ.E.'nin yaşadığı mağduriyetin sözcüleri olmaya devam edeceğiz."

İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkezi Kadın Komisyonu, Batman'ın Beşiri ilçesinde uzaman çavuş Musa Orhan'ın tecavüzüne uğradıktan sonra 16 Temmuz'da intihar girişiminde bulunan ve tedavi gördüğü hastanede 33 gün sonra yaşamını yitiren İ.E.'ye ilişkin yazılı açıklama yaptı.
 
Açıklamada, İ.E.'nin daha önce kaleme aldığı mektubunun babası F.E. tarafından 27 Temmuz'da İHD Batman Şubesi'ne getirildiği ve başvuru yapıldığı belirtildi. Açıklamada ayrıca baba F.E., tarafından yapılan başvurunun Meclis İnsan Hakları Komisyonuna ilettiği belirtildi.

'KADINA YÖNELİK ŞİDDET POLİTİKTİR GERÇEĞİ'
Açıklamada ayrıca İ.E. tarafından yazılan mektubun ileride açılacak dava dosyaları için önemli delil olacağı kaydedilerek, "İ.E. topluma dayatılan 'erkek egemen-feodal, militer' anlayışlara karşı bedenini ölüme bırakmayı tercih etti. Henüz çocuk yaşta, henüz ergen bile değilken! İ. E'ye yaşatılan bu zulmün faili, kendinden öncekiler gibi, 'İktidar Yargı'sının koruması altına alındı. İşlediği bu büyük suçun hesabını veremeyeceğinden emin olarak, yaşamını devam ettirdi. 'Kadına Yönelik Şiddet Politiktir' gerçeği, bir kez daha yüzümüze vuruldu. Ne iç hukuk, ne altına imza atılan uluslararası sözleşmeler, asıl gerçeği yansıtmıyordu. Asıl gerçek, Musa Orhan'ın 'giydiği üniforma' ve O'nun siyasetten ait olduğu anlayıştı" denildi.

'YARGI TARAFINDAN KORUNUYOR'
Orhan'ın devlet güçleri tarafından işlenen diğer cinsel işkence suçlarında olduğu gibi yargı tarafından korunduğuna dikkati çekilen açıklamanın devamında şunlar belirtildi: "İ. E. artık kendisini ifade edemeyecek ancak, ardında bıraktığı mektup, biz kadınlara emanettir. Biz, İHD'li kadınlar olarak, bu mektubun arkasında, İ. E'nin yaşadığı mağduriyetin sözcüleri olmaya devam edeceğiz. Musa Orhan tutuklanmalıdır. İ. E. dosyası üzerindeki gizlilik kararı kaldırılmalıdır. Yargı makamı, her türlü baskıdan özgür olarak, iç hukuk ve İstanbul Sözleşmesini temel alarak, bir yargılama yapmalı ve Musa Orhan gereken en ağır biçimde cezalandırılmalıdır."