1 Ekim 2024 Salı

İHD Ankara Şubesi'nin Ermeni soykırımı açıklamasına engel

Ermeni soykırımının 107. yılında dernek önünde açıklama yapmak isteyen İHD Ankara Şubesi polis engeliyle karşılaştı. Dernek binasında düzenlenen basın toplantısında engele tepki gösterilirken Ermenilerin uğradıkları, hesaba sayıya da gelmeyecek kadar büyük kayıplarının telafisine yönelik taleplerine de yanıt verilmesi istendi. 

İHD Ankara Şubesi'nin dernek binası önünde yapmak istediği Ermeni soykırımına ilişkin basın açıklaması polisler tarafından engellendi. Bunun üzerine açıklama dernekte yapıldı. 

Basın metnini okuyan İHD Şube Eşbaşkanı Fatin Kanat, 1915'te başlayan soykırımda sadece insanların kitleler halinde katledilmediğini, okulları, kiliseleri, mezarlıkları, manastırları, iş yerleri ile tüm bir toplumsal dokunun yok edildiğini belirtti. Kanat, "20. yüzyılın başında bugünkü Türkiye sınırları içinde her beş kişiden biri, yani nüfusun yüzde 20'si Hıristiyan, Yahudi, ya da Êzidi gibi farklı dinsel inançlara sahipti. Bugün bu oran binde 1'in altında. Soykırım yalnızca tüyler ürperten katliamlardan, nehirlerden ölülerin akmasından, vadilerin parçalanmış insan bedenleriyle dolmasından ibaret değil. Soykırım, ölümün tercih edildiği, ölümün kurtuluş olduğu, insanın insanlıktan çıkarıldığı korkunç bir sürgünden, yollarda saldırıya uğrama, açlık, hastalık ve tecavüzden, kuşaktan kuşağa aktarılan derin bir yaradan, tarif edilemez, telafi edilemez, bağışlanamaz bir zulümden ibaret de değil. Soykırım aynı zamanda soygun, talan, yağma, muazzam bir hırsızlıktır" ifadelerini kullandı.

Ermeni Soykırımı 107 yıldır inkar edildiğini hatırlatan Kanat, "İnkarın, insanlığa karşı işlenmiş bu akla hayale sığmaz suçun gizlenmesinde bu büyük hırsızlığın da payı var. Soykırım bir politika, bir diplomasi, bir uluslararası ilişkiler konusuna indirgenemez. Soykırımın her şeyden, ama her şeyden önce devlet eliyle gerçekleştirilen en kitlesel insan hakları ihlali olduğu unutulamaz.  İnkâr en kapsamlı, en etkili, kalıcı, en yaygın insan hakları ihlalidir. Soykırım sonucu anayurtlarından kopartılıp, dünyanın dört bir yanına dağılmış Ermenilerin uğradıkları, hesaba sayıya da gelmeyecek kadar büyük kayıplarının telafisine yönelik taleplerine de yanıt verilmelidir. İnkar, böyle bir telafi ve adaletin yerine gelmesi sürecinin de önünde engeldir" dedi.