30 Eylül 2024 Pazartesi

İHD 40 yıl önce işkencede katledilen Ali Uygur dosyasını açtı

Bu hafta 40 yıl önce işkencede katledilen Ail Uygur için adalet isteyen İHD İzmir Şubesi, kamuoyuna çağrı yaptı ve adaletin bir gün herkesin ihtiyacı olacağını vurguladı.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, gözaltında kaybedilenlerin akıbetlerini sormak ve adalet aramak için her hafta gerçekleştirdikleri eylemi bu kez 40 yıl önce işkencede katledilen Ali Uygur için düzenledi.

Covid-19 salgını nedeniyle online olarak düzenlenen açıklamanın basın metnini okuyan İHD Yönetim Kurulu Üyesi Caner Canlı, Ali Uygur'un 1980 yılında trenle yolculuk yaparken Adana'nın Pozantı ilçesinde Mithan Nisan, Mahir Keçeci ve Özcan Fadakar ile gözaltına alındığını kaydetti.

HANEFİ AVCI: İNŞALLAH OĞLUN ÖLMÜŞTÜR
Adana sonrası Mersin Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen Ali Uygur'dan 19 boyunca haber alınamadığını söyleyen Canlı, "10 Temmuz günü anne Hatice Uygur, iki kızı ve Demokrat gazetesi muhabiri Vahap Şehitoğlu ile birlikte Mersin 1. Şube Müdürü Ömer Güneş ve Yardımcısı Hanefi Avcı ile görüştü. Anne, oğlunun hayatından endişe ettiğini belirtti. Hanefi Avcı 'Oğlun, Demirtaş mahallesinde bir operasyon sırasında 9 Temmuz'da kaçtı. Bak dosya ve tutanaklar burada mevcut. Ama inşallah ölmüştür. Oğlunu bana değil yanındaki gazeteciye sor' dedi" ifadelerini kullandı.

Bunun üzerine ailenin yetkili  kurumlara sayısız dilekçe verdiğine dikkat çeken Canlı, aynı tarihlerde Mersin Birinci Şube'de başka bir suç iddiasıyla gözaltında bulunan Haşim Aslan'ın sorgu hakimliğinde Ali Uygur adında bir devrimcinin başına sopa ile vurularak öldürüldüğünü ve bu konuda tanıklık yapmak istediğini söylediğini ancak Sinop Hapishanesi'ne gönderildiğini belirtti. Canlı, 1 Temmuz 1980 sonrası Ali Uygur'dan bir daha haber alınamadığını vurguladı.

KİMSESİZLER MEZARLIĞINDA BULUNDU
12 Eylül öncesi Mersin'de neredeyse tüm siyasi yapıların Ali Uygur için sokağa çıktığını kaydeden Canlı, "Demokrat gazetesi muhabiri ve Uygur ailesi de her aşamada 'Ali Uygur nerede?' sorusunun yanıtını aradılar ve ne yazık ki Mersin Kimsesizler Mezarlığı'nda gerçekle yüzleştiler. Ali Uygur işkenceyle öldürülmüş ve denizde boğulan Ali Bütün adına kayıtlı bir mezara gömülmüştü. 22 Ağustos 1980 günü Ali Bütün adına kayıtlı kimsesiz mezarı, hakim huzurunda açıldı ve mezarda yatan kişinin 53 gün önce gözaltına alınan Ali Uygur'un işkenceyle parçalanmış bedeni olduğu annesi tarafından teşhis edildi" diye konuştu.

'ADALET GÜN GELİR HEPİMİZ İÇİN GEREKİR'
Devletin bazı görevlilerin yine suçüstü yakalandıklarını ama 12 Eylül askeri darbesinin karanlığında bu dosyada açılmadan kapatıldığını vurgulayan Canlı, şöyle devam etti: "Bizler, kayıpların bulunması, kaybedenlerin yargılanması ve evrensel hukuk kurallarının tam olarak uygulanması için mücadeleye devam edeceğiz. Bazı gözaltında kayıplar bulunsa bile Failleri cezasızlık zırhıyla korunmaya devam ediliyor. Unutmayın işkence insanlık suçudur ve Adalet gün gelir hepimiz için gerekir."