22 Eylül 2024 Pazar

İçme suyunu termik santrallere tesis eden DSİ hakkında mahkemeye başvuru

Devlet Su İşleri'nin kuraklığa rağmen, bölgenin içme suyunu termik santrallere tesis etmesine karşı açıklama yapan Muğla Su İnisiyatifi, Bölge İdare Mahkemesine DSİ hakkında dava açılması için dilekçe verdi. Suyun  tahsis edildiği işletmelerin 28 yıldır yasadışı faaliyet sürdürdüğünü kaydeden Muğla Su İnisiyatifi, kamu kaynaklarının bu şirketlere aktarılmasının, anayasal hukuk devleti ilkeleri ile bağdaşmadığının da altını çidi.

Muğla Su İnisiyatifi, Devlet Su İşleri'nin(DSİ) kuraklıkla boğuşan bölgenin içme suyunu termik santrallere tahsis etmesine karşı Muğla Bölge İdare Mahkemesi önünde açıklama yaptı. "Su yaşam hakkıdır, ticarileştirilemez" pankartı açılan açıklamada, "Muğla'nın suyunu çarçur etme", "Termiklerin musluğunu kapat" ve "Su tüm canlılarındır, satılamaz" dövizleri taşındı.

Sık sık "Direne direne kazanacağız" ve "Havama suyuma toprağıma dokunma" sloganlarının atıldığı açıklamada, basın metnini inisiyatif üyesi Sedat Yağcıoğlu okudu.

Taleplerine ilişkin 9 Kasım 2023 tarihinde DSİ'ye 465 dilekçe verdiklerini anımsatan Yağcıoğlu, "Muğlalılar su sıkıntısı çekerken, yaşam hakkı olan suyun termik santrallere soğutma suyu olarak verilmesini kabul etmiyoruz. Büyük bir yanlışlık, adaletsizlik ve vicdansızlık var. DSİ'ye verdiğimiz dilekçelerde bunları dile getirdik ve termik santralleri işleten şirketlerle yapılan su tahsisi protokollerini iptal etmesini istedik. Ancak 465 dilekçenin hiçbirine yanıt verilmedi. Bizler de yasal haklarımızı kullanarak bugün taleplerimiz doğrultusunda DSİ'ye İdare Mahkemesi'nde davamızı açtık, termik santrallere su tahsisinin iptalini istedik" ifadelerini kullandı.

Su Tahsisleri Yönetmeliği'ne göre, halkın ihtiyaçlarının karşılanmasının öncelikli olduğunu vurgulayan Yağcıoğlu, adı geçen termik santraller hakkında 1996 yılında Aydın İdare Mahkemesi tarafından kapatma kararı verildiğini hatırlattı. Yağcıoğlu, "Kapatma kararı daha sonra Danıştay'da onaylanmış, ancak kararın uygulanmaması üzerine davacıların konuyu AİHM'e taşıması sonucunda, Türkiye mahkemelerinin verdiği kapatma kararının uygulanması gerektiği, 2005 yılında AİHM tarafından da onaylanmıştır. Yönetmeliğe aykırı olarak yapılan su tahsisleri, söz konusu işletmelerin yasadışı faaliyet gösterdiği dikkate alındığında, hukuksuzluğun boyutu çok daha vahim hale gelmektedir. Bu işletmelerin 28 yıldır yasadışı faaliyet sürdürmeleri, üstelik kamu kaynaklarının bu şirketlere aktarılmasının, anayasal hukuk devleti ilkeleri ile bağdaşmadığı ortadadır" dedi.

Açıklamanın ardından DSİ'ye dava açmak için hazırlanan dilekçe Muğla İdare Mahkemesi'ne verildi.