GÜNCEL
HDP'li Murat Çepni: Jeotermal enerji ve deprem arasındaki ilişki aydınlatılsın
HDP Milletvekili Murat Çepni, Denizli'de meydana gelen depremler ile yer altı sularını jeotermal enerji için kontrolsüzce kullanması arasında bağ bulunabileceğine dikkat çekerek bu konuda meclis araştırması yapılmasını istedi.
Halkların Demokratik Partisi İzmir Milletvekili Murat Çepni, "depremler ve jeotermal enerji santralleri arasındaki ilişkinin aydınlatılması" amacıyla Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'e soru önergesi sundu. Çepni ayrıca, konunun Mecliste araştırılmasını teklif etti.
HDP Milletvekili Murat Çepni, Denizli'de meydana gelen depremler ile yeraltı sularını jeotermal enerji için kontrolsüzce kullanması arasında bağ bulunabileceğine dikkat çekerek bu konuda Meclis araştırması yapılmasını istedi.
Son olarak 20 Mart'ta Denizli'nin Acıpayam ilçesinde meydana gelen 5,5 büyüklüğündeki deprem, çevre illerden de hissedilmiş, AFAD depremin derinliğinin 11,3 kilometre olduğunu bildirmişti. Jeoloji Mühendisleri Odası da 2019 yılında Türkiye’de birçok depremin beklendiği uyarısında bulunmuştu.
Denizli’de, biri Gediz Çukurunda diğeri de Büyük Menderes Kırığının kesim yerinde olmak üzere iki tane ana kırık bulunduğu biliniyor. Bu bölgede daha büyük depremlerin meydana geleceği ve depremlerin 7 üstü bir deprem olabileceği yetkililerce dile getiriliyor.
HDP Milletvekili Çepni, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, bu bölgede jeotermal kaynaklarının bulunduğuna işaret ederek “Jeotermal kaynaklardan enerji elde edilirken kullanılan en yaygın yöntem, yeraltındaki sıcak suyun ya da buharın sondaj yoluyla çıkarılmasıdır. Açılan sondaj kuyularında jeotermal kaynağın bulunduğu geçirgen tabakaya gelindiğinde, yüksek sıcaklıktaki su ya da buhar basıncın etkisiyle yüzeye çıkmaktadır. Jeotermal enerji santrallerinde genellikle rezervuarı beslemek amacıyla yeraltından çekilen buharın ya da sıcak suyun yerine tekrar su gönderilmektedir. Sondaj sırasında uygulanan bu işlem fay hatlarında çeşitli dengesizliklere sebep olabilmektedir” dedi.
Denizli’de faaliyette olan, yapımı süren yaklaşık 13 adet Jeotermal enerji santrallerinin bulunduğunu kaydeden Çepni, “Yer altı sularını jeotermal enerji için kontrolsüzce kullanmasıyla deprem arasında bir ilişki olduğu konusunda görüşler hakimdir. Yurt dışında yapılan araştırmalarda da jeotermal kaynaklardan enerji elde etme süreçleri ile sismik faaliyetler arasında kuvvetli bir ilişki olduğu belirlenmiştir” diye belirtti. Çepni bu nedenle verdiği önergede kamuoyunun aydınlatılması ve gerekli araştırmaların yapılmasını talep etti.
HDP Milletvekili Murat Çepni, Denizli'de meydana gelen depremler ile yeraltı sularını jeotermal enerji için kontrolsüzce kullanması arasında bağ bulunabileceğine dikkat çekerek bu konuda Meclis araştırması yapılmasını istedi.
Son olarak 20 Mart'ta Denizli'nin Acıpayam ilçesinde meydana gelen 5,5 büyüklüğündeki deprem, çevre illerden de hissedilmiş, AFAD depremin derinliğinin 11,3 kilometre olduğunu bildirmişti. Jeoloji Mühendisleri Odası da 2019 yılında Türkiye’de birçok depremin beklendiği uyarısında bulunmuştu.
Denizli’de, biri Gediz Çukurunda diğeri de Büyük Menderes Kırığının kesim yerinde olmak üzere iki tane ana kırık bulunduğu biliniyor. Bu bölgede daha büyük depremlerin meydana geleceği ve depremlerin 7 üstü bir deprem olabileceği yetkililerce dile getiriliyor.
HDP Milletvekili Çepni, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, bu bölgede jeotermal kaynaklarının bulunduğuna işaret ederek “Jeotermal kaynaklardan enerji elde edilirken kullanılan en yaygın yöntem, yeraltındaki sıcak suyun ya da buharın sondaj yoluyla çıkarılmasıdır. Açılan sondaj kuyularında jeotermal kaynağın bulunduğu geçirgen tabakaya gelindiğinde, yüksek sıcaklıktaki su ya da buhar basıncın etkisiyle yüzeye çıkmaktadır. Jeotermal enerji santrallerinde genellikle rezervuarı beslemek amacıyla yeraltından çekilen buharın ya da sıcak suyun yerine tekrar su gönderilmektedir. Sondaj sırasında uygulanan bu işlem fay hatlarında çeşitli dengesizliklere sebep olabilmektedir” dedi.
Denizli’de faaliyette olan, yapımı süren yaklaşık 13 adet Jeotermal enerji santrallerinin bulunduğunu kaydeden Çepni, “Yer altı sularını jeotermal enerji için kontrolsüzce kullanmasıyla deprem arasında bir ilişki olduğu konusunda görüşler hakimdir. Yurt dışında yapılan araştırmalarda da jeotermal kaynaklardan enerji elde etme süreçleri ile sismik faaliyetler arasında kuvvetli bir ilişki olduğu belirlenmiştir” diye belirtti. Çepni bu nedenle verdiği önergede kamuoyunun aydınlatılması ve gerekli araştırmaların yapılmasını talep etti.