22 Eylül 2024 Pazar

HDP'den 24 Ocak Tehlikedeki Avukatlar Günü açıklaması

Tehlikedeki Avukatlar Günü'ne ilişkin açıklama yapan HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, "Mesleğimizi yaparken baskı ve tehdit altında olan tüm meslektaşlarımız ile dayanışma ve birlik içinde olduğumuzu, bundan sonra da bu konuda mücadelemizin devam edeceğini ifade ediyoruz" dedi.
HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, Avrupa Demokrat Avukatlar Birliği (AED), Dünyada İnsan Hakları ve Demokrasi İçin Avrupalı Avukatlar Birliği (ELDH) ve Avrupa Barosu İnsan Hakları Enstitüsü (İDHAE) tarafından avukatların meslek yaşamlarında karşılaştıkları baskı ve tehlikelere dikkat çekmek amacıyla ilan edilen Tehlikedeki Avukatlar Günü'ne ilişkin açıklama yaptı.
 
Bu seneki 24 Ocak Tehlikedeki Avukatlar Günü'nün Türkiye'deki avukatlara ithaf edilidiğini hatırlatan Başaran, "ELDH'nin hazırladığı 'Tehlikedeki Avukatlar 2019' raporunun başlangıç bölümünde, katledilen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi anılarak, raporun Türk ve Kürt avukatlara ithaf edildiği ifade edilmiştir" dedi.
 
Tehlikedeki Avukatlar Günü, 3. kez Türkiye'ye ithaf edildiğine dikkat çeken Başaran, "Bu, Türkiye'deki avukatların çok zor şartlar altında çalıştıklarının ve şiddete maruz kaldıklarının açık bir göstergesidir" diye belirtti.
 
Başaran, "Türkiye'de, Birleşmiş Milletler'in avukatların çalışmalarını ve savunma haklarını güvence altına alan maddeleri sistematik olarak çiğnenmektedir. Bugün ülkede yüzlerce avukat görevlerini yapma sürecinde soruşturma ve kovuşturmaya maruz kalmış, tutuklanmış, cezalara çarptırılmış, çoğunun seyahat etmesi engellenmiştir" diye kaydetti.
 
Aralarında HDP önceki dönem Eş Genel Başkanı Av. Selahattin Demirtaş, önceki dönem Eş Genel Başkan Yardımcısi Av. Aysel Tuğluk, Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Av. Bekir Kaya'nın da bulunduğu ÇHD, ÖHD, MHD, İHD ve diğer demokratik kitle örgütlerine üye pek çok avukatın hala cezaevlerinde tutulduğunu ifade eden Başaran, "Türkiye'de avukatların mesleki faaliyetleri yargı konusu yapılmaktadır. İnsan Hakları Derneği'nin, Avukatlar Üzerindeki Yargı Baskısı raporuna göre, hak savunucusu avukatların 78 ayrı dava ve soruşturmaya maruz kaldığı ifade edilmiştir" dedi.
 
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
"Bundan üç yıl önce hepimizin gözleri önünde Av. Tahir Elçi cinayeti işlendi. Tahir Elçi'nin avukatlığı ve bir bütün olarak hayatı bizler için Kürtlerin ve Türklerin hak düzeyleri, Türkiye'de hukuk ve adaletin durumu, Ortadoğu'nun politik ve hukuki durumu hakkında kapsamlı ve öğretici bir derstir. Eğer Medet Serhat, Şevket Epözdemir, Tahir Elçi cinayetleri aydınlatılmış olsaydı, bugün meslektaşlarımız bu denli tehlike altında olmayacaklardı.
 
"Sadece avukatlar tehlike altında değildir elbette. Avukatların haklarını savunduğu vatandaşlar da, adil yargılama hakkı da, masumiyet karinesi de, savunma hakkı da, adalet de, özgürlük de, özetle ülkede demokrasi tehlike altındadır. 
 
"Ayrıca yalnız sosyo politik davalarda değil avukatlar bir bütün olarak hangi dava türünde olursa olsun adliyelerde ve karakollarda mesleklerini tam bir serbestlik içerisinde icra edememektedir. Mahkeme salonları da dahil olmak üzere mesleklerini icra ettikleri mekanlarda ciddi fiziki ve psikolojik şiddet ve baskıya maruz kalmaktadırlar. 
 
"Bizler, tutuklu olan tüm avukat, hukukçu ve insan hakları savunucularının koşulsuz olarak derhal serbest bırakılmalarını; avukatların hiçbir baskı, engelleme, taciz veya bir müdahaleyle karşılaşmadan her türlü mesleki faaliyeti yerine getirmelerinin sağlanmasını talep ediyoruz. 
 
"HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu olarak, bugünün önemine dikkat çekiyoruz. Mesleğimizi yaparken baskı ve tehdit altında olan tüm meslektaşlarımız ile dayanışma ve birlik içinde olduğumuzu, bundan sonra da bu konuda mücadelemizin devam edeceğini ifade ediyoruz."