23 Eylül 2024 Pazartesi

HDP Milletvekili Dersim Dağ ile 5 HDP'li süresiz dönüşümsüz açlık grevine başladı

HDP Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ'ın da aralarında bulunduğu 6 HDP'li, PKK Lideri Abdullah Öcalan'a uygulanan tecridin kaldırılması talebiyle süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemine başladı. Dağ, "Bu direniş amacına ulaşacaktır. Yaşasın Leyla Güven'in direnişi, yaşasın zindan direnişi" dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle aralarında HDP Milletvekili Dersim Dağ'ın da bulunduğu bir grup HDP'li süresiz dönüşümsüz açlık grevine başladı. Süresiz dönüşümsüz açlık grevi eyleminin 116. gününde olan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven'in başlattığı ve hapishaneler, Irak Federe Kürdistan Bölgesi ve Avrupa'ya yayılan eyleme katılan HDP Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ, HDP üyeleri Salih Cansever, İsmet Yıldız, Sevican Yaşar, Salih Tekin ve Bilal Özgezer, HDP Diyarbakır İl binasında bulunan Vedat Aydın Konferans Salonu'nda başladıkları eylemlerine ilişkin açıklama yaptı.
 
Açıklamaya Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Mehmet Arslan, HDP milletvekilleri Semra Güzel, Remziye Tosun, Saliha Aydeniz, Musa Farisoğulları, Selçuk Mızraklı ve Musa Piroğlu ile çok sayıda kişi katıldı.
 
'TÜRKİYE'NİN YASALARINA UYMASI İÇİN CANLARINI ÖLÜME YATIRDILAR'
 
DBP Eş Genel Başkanı Mehmet Arslan, Leyla Güven'in sürdürdüğü açlık grevi eylemine dikkat çekerek, AKP hükümetinin sürdürdüğü insanlık dışı tecrit politikasının çözülmemesinden kaynaklı, bütün cezaevlerinde tutukluların açlık grevinde olduğunu hatırlattı. Diyarbakır'da da Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle süresiz dönüşümsüz açlık grevi eyleminin başlatıldığını ifade eden Arslan, "20 yıldan beri Sayın Öcalan üzerinde insanlık dışı tecrit sürüyor. Sayın Öcalan üzerindeki tecrit Türkiye'deki demokratik çözüm çabalarını rafa kaldırmıştır. Bundan kaynaklı Leyla Güven 116 günden beri, DBP Eş Genel Başkanımız Sebahat Tuncel ve Selma Irmak 47 günden beri, Hewlêr'den Strasburg'a dünyanın bir çok yerinde Kürtler Türkiye'nin kendi yasalarını uygulaması için canlarını ölüme yatırmış. Tecridin ortadan kalkması için mücadele etmektedir" diye konuştu.
 
'TECRİT SAYIN ÖCALAN'LA SINIRLI KALMAYACAKTIR'
 
Arslan, şunları söyledi: "Kürt sorunu çözülmeden sorunların çözülmediğini görmekteyiz. Kürtleri Sayın Öcalan üzerinden tecrit ederek, hizaya getirmeye çalışmak ve tüm kirli politikalar bizim açımızdan sonuç vermeyeceği kesindir. Tecridin sadece Kürtlerle sınırlı kalmayacağını, Sayın Öcalan üzerinde sınırlı kalmayacağını dost düşman herkes bilmelidir. Kürtleri düşman görerek, Türkiye sorunları çözülemez. Kürtleri katlederek, siyasi iradelerini ret ederek bu topraklara barış, demokrasi, özgürlük gelmez. Bundan kaynaklı, bugün Kürt siyasetçileri, temsilcileri, Hewlêr'den dünyanın dört bir yanında Türkiye'nin yasalarına uyması için canlarını ölüme yatırmışlardır. AKP-MHP şer ortaklığının açlık grevlerini görmezden gelerek, tecrit politikasını zamana yayarak Kürtlerin sabrını zorlaması kabul edilemez."
 
'TÜRKİYE HALKLARI ŞAHİTTİR'
 
Kürt halkının Öcalan üzerindeki tecrit politikalarını kabul etmediğini vurgulayan Arslan, "Siyasi iktidar, muhalefet yapılarına, demokrat, aydın ve sosyalistlere, 'Ben insanım' diyen herkesin bu süreçte söylemesi gereken bir sözü var. Kürtler bu topraklarda barış ve demokrasi mücadelesi veriyor. Bizler Sayın Öcalan'la Türkiye'nin toplumsal sorunlarının çözülmesinde, iç barışın tesis edilmesinde nasıl bir role sahip olduğunu gördük. 2013-2015 yılları arasında, devletin Sayın Öcalan'la geliştirdiği sürece Türkiye halkları şahittir. O sürece şahit olduğumuz için Sayın Öcalan'a barış rolünün tekrar teslim edilmesi gerekiyor. AKP hükümeti kendi iktidarını sürdürmek ve Kürtleri siyasetin dışına itmek için 2015'ten beri ağır tecridi Türkiye halklarına ve barışına dayatmaktadır" şeklinde konuştu.
 
'KENDİ YASALARINI AYAKLAR ALTINA ALIYOR'
 
Açlık grevinde bulunanların taleplerinin karşılanması yönünde hükümete çağrıda bulunan Arslan, şöyle devam etti: "Kürt siyasetçileri, temsilcilerinin talepleri, Sayın Öcalan'a ayrıcalıklı bir uygulama talebi değildir. Türkiye'nin yasalarının uygulanması talebidir. Devlet Sayın Öcalan üzerinden sürdürdüğü tecrit, kendi yasalarını ayaklar altına almasını ifade ediyor. Devlet nasıl olur da kendi yasalarına uymaz. Bundan kaynaklı Kürtlerin demokratik taleplerini, yasal taleplerini bir an evvel yerine getirmelidir. Aksi takdirde açlık grevleri adım adım her tarafa yayılıyor. Burada 6 arkadaşımız, Leyla Güven ve cezaevlerine destek vermek için bedenlerini ölüme yatıracaklar."
 
'AKP'NİN İNSANLIK DIŞI TECRİDİNE KARŞI SES YÜKSELTİLMELİDİR'
Türkiye kamuoyuna ve demokrasi çevrelerine duyarlılık çağrısında bulunan Arslan, sözlerini şöyle sonlandırdı: "Kürtlerin ölmesini bekleyen bir zihniyetten, siyasi anlayıştan beklentimiz çok fazla yok. Demokratlara yurtseverlere çağrımız; Kürtlerin acından ölmesini beklerken, demokrasinin gelmesini beklemesinler. Kürtlerle ortak yaşam alanımız kalmaz. Bilmeleri gerekiyor. Taleplerin bir an önce yerine getirilmesi, Sayın Öcalan üzerindeki tecridin sonlandırılması gerekiyor. Aksi taktirde eylemler adım adım yayılacaktır. Talebimiz Türkiye'ye demokrasi ve barışın gelmesi için, sorunların demokratik yollarla çözülmesidir. Aksi yaklaşımlar Türkiye'nin iç barışına zarar verir. Halkımıza çağrımız; Kürt halkı ve dostları, Türkiye'de demokrasi ve barıştan yana olan halkların tecride karşı seslerini yükseltmesi gerekiyor. Bizler bir canımızı bile toprağa vermek istemiyoruz. Açlık grevine giren arkadaşlarımız üzerine sorumluluk bırakmamamız gerekiyor. Onların bir kılına dahi zarar gelmesini istemiyoruz. Türkiye'nin tüm demokrat, barıştan ve özgürlüklerden yana olan kesimleri, AKP'nin insanlık dışı tecridine karşı sesin yükseltmelidir. Leyla Güven'in sesine ses olmalıdır."
 
DAĞ: DİRENİŞ AMACINA ULAŞACAKTIR
Açlık grevine başlayan HDP Milletvekili Dersim Dağ ise Leyla Güven ve açlık grevinde olan tutukluları selamlayarak, "Leyla Güven şahsında bir direniş başladı. Milyonların talebi Leyla'nın direnişi öncülüğünde başladı. Gün geçtikçe yayılıyor. Her alanda karşılık buluyor. 'Leyla Güven'in talepleri talebimizdir' demek için süresiz dönüşümsüz açlık grevine başlıyoruz. Direniş bizim tarihimizdir. Başta Sayın Öcalan, kadınlar, gençler üzerindeki tecrit kalkmadığı sürece bu direniş alevlenecektir. Son ne olursa olsun bu direniş amacına ulaşacaktır. Yaşasın Leyla Güven'in direnişi, yaşasın zindan direnişi, yaşasın direniş" dedi.