25 Eylül 2024 Çarşamba

HDP Bakırköy için Meclis Araştırması istedi

HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Bakırköy Hapishanesi'nde Esin Kavruk'tan zorla DNA alınması ve kadın tutsaklara yönelik saldırıyı Meclis'e taşıdı. Soruşturma, kovuşturma süreçlerinde ve hapishanelerde "terörle mücadele" adı altında işkence başta olmak üzere başvurulan hukuk dışı uygulamaların tespit edilerek alınacak önlemlerin saptanması amacıyla Meclis Araştırması yapılmasını istedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Bakırköy Hapishanesi'nde tutsak olan Esin Kavruk'tan zorla ve hukuk dışı bir şekilde DNA örneğinin alınmasını Meclis gündemine taşıdı.

Kerestecioğlu, soruşturma, kovuşturma süreçlerinde ve hapishanelerde "terörle mücadele" adı altında işkence, kötü muamele başta olmak üzere başvurulan hukuk dışı uygulamaların tespit edilerek alınacak önlemlerin saptanması amacıyla Meclis Araştırması yapılmasını istedi.

28 Aralık'ta, Kavruk'tan zorla DNA örneği alınması için B-6 koğuşuna robokoplarla baskın yapıldığı ve politik tutsaklara işkence uygulandığını hatırlatan Kerestecioğlu, "Hapishane birinci ve ikinci müdürleri eşliğinde özel teçhizatlarla donatılmış onlarca infaz koruma memuru ve robokop diye bilinen müdahale ekibi koğuşa girerek rızası olmadığı halde Esin Kavruk'u zor ve şiddet kullanarak götürmüş; koğuştaki diğer kadınları da şiddet uygulayarak hücrelere kapatmıştır. Haseki Hastanesine götürülen Esin Kavruk'un kişi dokunulmazlığı ve vücut bütünlüğü ihlal edilmiş, terörle mücadele polislerinin zor kullanarak yere yatırdığı Kavruk'tan zorla tükürük örneği alınmıştır.  Öncesinde ise başta Esin Kavruk ve koğuştaki kadınlar, yaklaşık bir ay boyunca düzenli olarak şiddet ve işkence tehdidi altında bırakılmış, sistematik bir tacize maruz kalmışlardır" dedi.

"En başta, gözaltında yapılan bir işlemin hem de suçlama arasında illiyet bağı olmadan, tutuklu bir kişiye uygulanması Türkiye'de infaz hukukunun çökmüş olduğunu bir kez daha göstermiştir" diyen Kerestecioğlu, tüm bu süreçte Anayasa ve Uluslararası sözleşmelerle koruma altına alınmış kişi dokunulmazlığı ve vücut bütünlüğünün açıkça saldırıya uğradığını, kişinin hukuki haklarından faydalanması ve adalete erişiminin engellendiğinin altını çizdi. Kerestecioğlu, bir aya yayılan bu süreçte siyasi tutsakların, sistematik bir şekilde şiddete ve işkenceye maruz kaldığını da kaydetti.

Kerestecioğlu, bu bakımdan Türkiye'nin de altına imza attığı İstanbul Sözleşmesi; İstanbul Protokolü; İşkence ve Diğer Zalimane, Gayri İnsani veya Küçültücü Muamele veya Cezaya Karşı BM Sözleşmesi ve özgürlüğünden mahrum bırakmaya ilişkin uluslararası standartların ihmal edildiğini vurgulandı.
Bunun sadece Kavruk ve birlikte kaldığı kadın tutsaklarla ilgili bir sorun olmadığını ifade eden Kerestecioğlu, "Bu olayla birlikte, gerek soruşturma ve kovuşturma kapsamında gözaltı ve alıkonma süreçlerinde, gerekse ceza infaz sistemi içerisinde, hukuk dışı ve insanlık dışı uygulamaların, işkence ve kötü muamelenin ekstra cezalandırma yöntemleri olarak kullanıldığı bir kez daha ortaya çıkmıştır" dedi.

Kerestecioğlu, halkın haklarının korunmasından sorumlu Meclis'in de bir an önce bu olay başta olmak üzere soruşturma, kovuşturma süreçlerinde ve hapishanelerde terörle mücadele adı altında işkence, kötü muamele başta olmak üzere başvurulan hukuk dışı uygulamaların tespit edilmesi ve alınacak önlemlerin saptanması amacıyla bir Araştırma Komisyonu kurmasını istedi.