23 Eylül 2024 Pazartesi

Hasta ve yaşlı tutsak Makbule Özer'in tutuklanması protesto edildi

Yüzde 61 engelli raporu ve çok sayıda hastalığı olan Makbule Özer'in ATK raporunun ardından yeniden tutuklanmasına gösterilen tepkide, Adalet Bakanlığına infazın durdurulması için çağrı yapıldı.

Adli Tıp Kurumu'nun (ATK) "hapishanede kalabilir" raporunun ardından 81 yaşındaki hasta tutsak Makbule Özer yeniden tutuklandı. Özgür Kadın Hareketi (Tevgerâ Jinen Azad-TJA) ve Tutuklu Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER),  Özer'in tutuklanmasını TUAY-DER önünde protesto etti.

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP), Mezopotamya Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma ve Kültür Derneği (MEBYA-DER), Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (Med TUHAD FED), Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği (MED-DER), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üye ve yöneticilerinin katıldığı eylemde, Özer'in fotoğrafı taşındı ve "Dayika Makbûle Ozer re edalet/Makbule Özer anneye adalet" ve "Dayîk  afirînerê jiyanê ne, cihê dayikan ne heps û zîndane/Annelerin yaşamın kurucusudur, annelerin yeri cezaevleri ve zindanlar değildir" pankartları açıldı.

'YÜZDE 61 ENGELİ VAR VE ÇOK SAYIDA HASTALIĞI VAR'
TUAY-DER Eşbaşkanı Hatice Güneş, sağlık hakkı ihlal edilen tutsakların ölüme sürüklendiğini kaydetti. Özer'in yüzde 61 engelli raporu ile tansiyon, şeker, nefes darlığı, hareket güçlüğü gibi yaşamsal sağlık sorunları olduğunu aktaran Güneş, tutuklu kaldığı süreçte de birçok kez baygınlık geçirdiğini, kolunun kırıldığını, yürümekte zorluk çektiğini, ağrılarından dolayı her gün serum almak zorunda kaldığını, geceleri hiç uyuyamadığını ve vücudunda sürekli ağrıları olduğunu kaydetti.

'MAKBULE ANNENİN İNFAZININ DURDURULMASI İÇİN ADALET BAKANLIĞINA ÇAĞRI YAPIYORUZ'
ATK'nun hasta tutsaklara ilişkin "hapishanede kalabilir" raporları vererek göz göre göre ölüme sürüklediğini dile getiren Güneş, "Hasta tutsakların kaderi, tedavi edilmemek veya ölmek değildir. İktidar tarafından bilinçli bir biçimde hasta tutsaklara reva görülen bu eziyet hali, en başta insan onuruna aykırı olduğu gibi, ulusal ve uluslararası hukuka da aykırıdır. Kendi hukukunu hiçe sayan iktidar, Kürt düşmanlığını cezaevleri ve tutsakları aracı kılarak her geçen gün sürdürmektedir. Özgürlük ve barış mücadelesi için bin bir bedel ödeyen halkımız, iktidarın düşman ceza ve düşman infaz hukuku uygulamalarıyla canıyla da bedel ödemeye mahkum edilmektedir. Oysa biz artık hapsedilmek, biz artık ölmek istemiyoruz" ifadelerini kulandı. "Makbule annenin infazının durdurulması için Adalet Bakanlığı'nı vicdani sorumluluğa çağırıyoruz" diyen Güneş, Özer için ATK sürecinin yeniden başlatılması gerektiğini, güncel sağlık durumuna göre yeniden rapor düzenlenmesi gerektiğini vurguladı. Güneş, başta yaşlı ve ağır hasta tutsaklar olmak üzere tüm tutsaklar için mücadeleye devam edeceklerini vurguladı.

KAYA: CEZAEVLERİNDEN HER GÜN KÜRTLERİN CENAZELERİNİN ÇIKMASINA GÖZ YUMMAYACAĞIZ
HEDEP Milletvekili Adalet Kaya, Özer ile ilgili kararın Kürt halkının vicdanında yaralar açtığını kaydetti. Her gün Kürtler hakkında onur kırıcı yeni bir karar verildiğini belirten Kaya, "Artık canımıza tak etmiş durumda. Bugün verilen karar hukuk dışıdır, vicdansızlıktır. Hiçbir yargıya sığmayan bir karardır. Buradan hükümete ve Adalet Bakanlığı'na sesleniyoruz. Yaşam hakkına saldırı olan bu karardan geri adım atılsın. Cezaevlerinden her gün Kürtlerin cenazelerinin çıkmasına göz yummayacağız" dedi.
 
Açıklama, "Dayika Makbûle rumate me ye" ve "Bijî berxwedana zindanan" sloganlarıyla sona erdi.