30 Eylül 2024 Pazartesi

Hasta tutsakları serbest bırakın

Hasta tutsakların tedavilerinin yapılabilmesi için serbest bırakılması talebiyle eylemler bu hafta da sürdü. İstanbul'da yapılan 539'uncu F oturumunda 80 yaşındaki Makbule ve Hadi Özer'in serbest bırakılması istendi.

Hapishanelerde ölümler sürerken, İHD İstanbul, İzmir ve Ankara'da hasta tutsakların serbest bırakılması talebiyle eylemlerini sürdürdü.

İstanbul'da İHD Şube binası önünde gerçekleştirilen 539'uncu F oturumunda Van T Tipi Hapishanesi'nde tutsak edilen 80 yaşındaki Makbule ve Hadi Özer'in serbest bırakılması istendi.

"Tedavi haktır engellenemez" yazılı pankartın açıldığı eylemde, "İnsanlık onuru işkenceyi yenecek", "Tecrit işkencesine son", "Hasta tutukluları serbest bırakın" sloganları atıldı. Hasta tutsakların yakınları, Cumartesi Anneleri ve kitle örgütü temsilcilerinin de katıldığı eylemde, ağır hasta tutsakların fotoğraflarının yer aldığı dövizler taşındı.

'ÖLÜMLE BURUN BURUNA'
Açıklamayı okuyan İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu üyesi Meral Nergis Şahin, Adalet Bakanlığı'nın hapishanelerin kapasitesine dair paylaştığı verilere işaret etti, ceza hukukunda yer alan, "tutuklamanın istisnai bir uygulama" olduğu kuralının hiçe sayıldığını dile getirdi. Çok sayıda insanın tutuklama gerekçesi olmayan nedenlerle tutuklandığını söyleyen Şahin, bu durumun özgürlük ve güvenlik hakkının ihlali yanında, özellikle yaşlı, hasta ve çocuk tutuklular bakımından yaşamı tehdit eden durumların doğmasına zemin yarattığını dile getirdi. Şahin, "Bugün hapishanelerde; sağlık ve tedavi hakkına erişimde yaşanan ağır sorunlar, kötü muamele ve ayrımcı infaz uygulamaları nedeniyle çok sayıda mahpus ölümle burun buruna bir yaşama mahkum bulunuyor" dedi.

TUTUKLANDIKTAN SONRA DURUMU KÖTÜLEŞTİ
Son altı ayda en az 35 siyasi ve adli tutuklunun yaşamını yitirdiğini paylaşan Şahin, bu ölümlerin çoğunun şüpheli olduğunu aktardı. 80 yaşındaki Makbule ve Hadi Özer'in 2 yıl 1 ay hapis cezası bahane edilerek tutuklandığını belirten Şahin, avukatların ev hapsi taleplerinin reddedildiğini hatırlattı. Şahin, "80 yaşındaki Makbule Özer; diyabet, nefes darlığı ve tansiyon hastası olup, yürüme engeli ve hastalıkları nedeniyle yüzde 52 engelli raporu bulunmaktadır. Tekerlekli sandalye ile hareket edebilen Özer, kişisel ihtiyaçlarını tek başına karşılayamamaktadır. Tutuklanmasından sonra ciddi uyku sorunu baş göstermiş ve sürekli bacak ağrısı şikayeti yaşamaya başlamıştır" dedi.

GÜNLÜK İŞLERİ DAHİ YAPAMIYOR
Hadi Özer'in ise daha önce geçirdiği trafik kazası nedeniyle kalıcı rahatsızlıkları bulunduğunu bunun yanında sürekli göz ağrısı çektiğini ve tutuklanmasının ardından sağ elinde gelişen uyuşukluk nedeniyle bir şeyleri tutmakta zorluk yaşandığını paylaşan Şahin, "Günlük işlerini dahi yapamamakta, yaşamını sürdürürken başkalarının yardımına ihtiyaç duymaktadır" dedi.

Makbule Özer'in avukat görüşmesinde artık yürüyemediğini paylaştığını aktaran Şahin, Özer'in bir an önce evine gitmek istediğini söyledi. Hasta ve yaşlı tutsaklar Makbule ve Hadi Özer'in bir an önce serbest bırakılmasını istedi.

İHD HASTA TUTSAK FİLİZ'İN DURUMUNA DİKKAT ÇEKTİ
İHD İzmir Şubesi Konak eski Sümerbank önünde gerçekleştirdiği eylemde, hasta tutsak Mehmet Salih Filiz'in serbest bırakılmasını istedi.

"Susma, suça ortak olma. Ölüyorlar", "Ağır hasta mahpuslar ölüyor. Susma" pankartlarının açıldığı eyleme Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Musa Piroğlu ve HDP il yöneticileri de katıldı.

Basın metnini okuyan İHD İzmir Şubesi Hapishane Komisyonu Sözcüsü Ahmet Çiçek, kolon kanseri ve verem hastası olan Mehmet Salih Filiz'in durumuna dikkat çekti. Filiz'in henüz 28 yaşında olmasına rağmen ülseratif kolit, kolon kanseri ve verem tedavisi gördüğünü aktaran Çiçek, kanser tedavisi için kullanması gereken iğne Türkiye'de bulunmadığı için tedavisinin tam olarak yapılamadığına dikkat çekti. Akrit ve omirilik kemik erimesi hastalığı bulunan Filiz'in Antalya L Tipi Hapishanesi'nde tedavisi sürerken Ödemiş T Tipi Hapishanesi'ne sürgün sevkinin yapıldığını söyleyen Çiçek, "Seyahatin sağlığına vereceği olumsuz etki bilinmesine rağmen, sürgün edilmiştir. Ödemiş'te iken tedavisi için hem pandemi hem yönetimin duyarsızlığı hem de tam teşekküllü hastane bulunmadığı için sorunlar yaşamıştır" dedi.

'SÜREKLİ SÜRGÜN EDİLDİ'
Filiz'in kendi başına yaşamını idame ettiremediği, günlük ihtiyaçlarının arkadaşları tarafından karşılandığını belirten Çiçek, midesindeki yaraların halen kapanmadığını söyledi. Filiz'in Ödemiş'te biyopsi olduktan sonra aceleyle tekrar sürgün edildiğini kaydeden Çiçek, "Her sürgün edilişte baskılara ve darba uğramıştır. Uğradığı şiddeti avukat görüşünde ifade etmiştir. Hasta olduğunu söylemesine rağmen şiddet uygulaması devam etmiştir. Çıplak aramaya da maruz kalmış, kabul etmediği için küfredilerek tokatlanmış, bir kısmı kamera görüntülerine girebilecek yerde şiddet uygulanmıştır" ifadelerini kullandı.

Bodrum S Tipi Hapishanesi'ne sürgün sevk edilen Filiz'in tek başına tutulduğunu söyleyen Çiçek, "Bodrum, tedavilerin yapılması için yeterli donanıma sahip olmadığı için sık sık ring aracıyla Muğla'ya götürülmesi aracın sağlıksızlığı ve yolun uzunluğundan kaynaklı olarak kanamalarının artmasına neden olmakta. Canının çokça yanmasına neden olduğu için tedaviye gitmeyi göze almamakta. Bunun için de tedavisinin yapılabileceği hapishanelere sevk dilekçeleri vermiştir. Genç yaşında bu kadar ağır hastalığı bulunan ve yeterli tedavisi yapılamayan Mehmet Salih Filiz derhal serbest bırakılmalı, tedavisinin aile ortamında yapılması sağlanmalıdır" diye konuştu.

'CEMİL İVRENDİ'NİN TEDAVİ HAKKI SAĞLANMALIDIR'
Ankara'da da İHD Şube binası önünde Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi tarafından yapılan eylemde Maraş/Türkoğlu 1 Nolu L Tipi Kapalı Hapishanesi'ndeki Cemil İvrendi'nin durumuna dikkat çekildi.

Açıklamayı okuyan Ümitcan Akbulut, 1994 yılından bu yana tutsak olan İvrendi'nin 2022 yılında Siirt E Tipi Kapalı Hapishanesi'ndeyken kalp rahatsızlığının tespit edildiğini, Diyarbakır Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde açık kalp ameliyatı yapılarak kalp kapakçığının değiştirildiği bilgisini verdi. Aylık düzenli doktor kontrolü yapılması gereken İvrendi'ye 2006 yılında yüksek tansiyon ve astım hastalıkları tanısı konulduğunu belirten Akbulut, 2008 yılında anal fistül ameliyatı olduğunu 2015-17-18 yıllarında üç kez ameliyat edildiğini söyledi. 2019 yılında Tarsus 1 Nolu T Tipi Hapishanesinden Maraş Türkoğlu 1 Nolu L Tipi Hapishanesine sürgün edilen İvrendi'nin tedavisinin yapılmadığına dikkat çeken Akbulut, sağlığının giderek kötüleştiğini aktardı.

'HAPİSHANEDE YAŞAMINI DEVAM ETTİREMEZ'
Akbulut, İvrendi'nin 2003, 2010 ve 2014 yıllarında kurula çıktığını ancak olumlu bir sonuç alınamadığı ve Anayasa Mahkemesi'ne yapılan başvurunun da sonuçsuz kaldığını belirtti.

Cemil İvrendi'nin kendisini zorlayan ve riskli hastalıkları için tetkik ve tedavilerinin eksiksiz olarak yapılması gerektiğini vurgulayan Akbulut, "Bunların yanı sıra hapishanede yaşamını devam ettiremeyecek düzeyde hastalıkları için Adli Tıp Kurumuna tekrar sevki yapılmalı ve daha sağlıklı koşullarda tedavilerinin yapılması için tahliyesi sağlanmalıdır" çağrısında bulundu.