1 Ekim 2024 Salı

Hasta tutsaklar için özgürlük istendi

İstanbul'da 527. F Oturması'nda 82 yaşındaki ağır hasta tutsak Sıddık Güler'in, Ankara'da ise 399. Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi'nin eyleminde Kazım Avcı'nın sağlık durumuna dikkat çekildi, derhal tahliyeleri istendi. 

Hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek, tedavilerinin önündeki engellerin kaldırılarak derhal tahliye edilmeleri için İstanbul ve Ankara'da basın açıklamaları düzenlendi. 

İSTANBUL
İHD İstanbul Şubesi önünde yapılan 527. F Oturması'nda ağır hasta tutsak Sıddık Güler'in sağlık sorunları aktarıldı. HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu'nun da katılımıyla düzenlenen eylemde, "527. F Oturması. Hasta mahpus Sıddık Güler serbest bırakılsın" yazılı pankart açıldı; hasta tutsakların fotoğrafları taşındı. 

'SIDDIK GÜLER DERHAL SERBEST BIRAKILSIN'
Basın metnini okuyan İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, Menemen R Tipi Hapishanesi'nde tutulan 82 yaşındaki ağır hasta tutsak Sıddık Güler'in derhal serbest bırakılmasını istedi. 1994 yılından bu yana hapiste olan 82 yaşındaki Güler'in; hipertansiyon, kalp ve iltihaplı eklem romatizması hastası olup, ileri derecede unutkanlık ve  konuşma güçlüğü yanında özellikle soğuk ve rutubetli ortamlarda artan şikayetleri nedeniyle yürüyememekte, tekerlekli sandalyeye bağlı kalmakta, arkadaşlarının yardımı ile yaşamını sürdürmekte olduğunu aktaran Yoleri, "6 Nisan'da açık görüşe gittiğini belirten oğlu; 'babam Menemen'e sevk edildiğinde ilk gün üç kişilik koğuşta tek başına kalıyor, daha sonra ise tedavi amaçlı getirilen başka hasta mahpuslar gelip gidiyorlar. Yanında kalan kişinin desteği ile bazı ihtiyaçlarını karşılaması kolaylaşıyor. Bazen iki kişiyle bazen tek olarak odasında tutuluyor. Görüşüne gittiğimde; O bana ben de ona baktım durdum. Artık konuşamayacak durumda. Ayrıca unutkanlık baş gösterdiğinden bazı şeyleri, hatta bizi hatırlamayacak durumda. En son 19 Nisan Salı  günü  amcamın oğlu ziyaretine gitti, kendisinden öyle haber aldık'" dedi.

'UNUTUYOR, SÜREKLİ GEÇMİŞİ KONUŞUYOR'
İnsan Hakları Derneği İskenderun Şubesi gönüllü avukatlarından Mehtap Sert'in açıklamasına dikkat çeken Yoleri, Sert'in "Sıddık Güler İskenderun T Tipi hapishanesinde tutulurken görüşmeye gittiğimde, hafızasında sorunlar olduğunu fark ettim. Sürekli uzak geçmişi konuşuyor, yakını karıştırıyor ya da hiç hatırlamıyordu. Yemeğini yediği halde, 'ben yemedim siz yediniz' diyerek oda arkadaşları ile huzursuzluk yaşadığını, namazını kılıp unutup tekrar tekrar namaz kıldığını, ilaçlarını içmediğini vb şeyler söyledi arkadaşları. Bu durumunu aileye anlattım, kız kardeşi ve ailesi ilgili kurumlara dilekçe yazdılar, İHD Diyarbakır Şube aileye dilekçe yazma konusunda yardımcı oldu. 29 Mart 2022 tarihinde ise Menemen R Tipi Hapishanesine götürüldüğünü öğrendik. Halbuki 21 Mart 2021 tarihinde erken teşhis ve yaşlılığı da gözetilerek İskenderun Devlet Hastanesi 'cezaevinde kalabilir' raporu verme yerine 'hapishanede kalamaz' raporu vermiş olsaydı tedavisinin gecikmesine neden olmamış olacaktı" sözlerini aktardı.

'YETKİLİLERİ SORUMLULUĞA ÇAĞIRIYORUZ'
Sıddık Güler'in, ailesinin yaşadığı İstanbul veya Diyarbakır'a sevk talebi olmasına rağmen, iki gün süren bir yolculukla 29 Mart'ta İskenderun T Tipi Kapalı Hapishanesi'nden Menemen R Tipi Kapalı Hapishanesi'ne sevk edildiğini söyleyen Yoleri, şöyle devam etti: "Hastalıkları ve yaşlılık nedeni ile tek başına yaşamını sürdürmesi mümkün değildir. Buna rağmen hapishanede ve zaman zaman da tek kişilik odada tutulmaya devam edilmesi, sağlık ve yaşamına ağır tehdit oluşturmaktadır. 527. F Oturması'nda bu hafta; Sıddık Güler ve diğer tüm hasta ve yaşlı mahpusların sağlık ve yaşam haklarının korunabilmesi için serbest bırakılmalarını istiyoruz.  Bunun için yetkilileri sorumluluğa, kamuoyunu duyarlılığa çağırıyoruz."

Eylem, "Sıddık Güler serbest bırakılsın", "Hasta mahpuslar serbest bırakılsın" ve "Tedavi haktır, engellenemez"  sloganlarıyla sona erdi. 

ANKARA
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, 399. haftasında Sincan 1 Nolu F Tipi'nde tutulan ağır hasta tutsak Kazım Avcı'nın durumuna dikkat çekti. 67 yaşındaki Kazım Avcı'nın, 6 sene 4 aydır tutuklu olduğu belirtilen açıklamada, "Yüzde 68 engellidir ve sol bacağı kalçasından itibaren kesik olmasından kaynaklı 54 senedir protez kullanmaktadır. Tek başına hücrede tutulduğunda kendi bakımını ve ihtiyaçlarını giderme imkanı olmadığı için rapor alınmıştır. Kendisi ile aynı cezaevinde kalan akrabasının, kendisi ile aynı yerde kalmayı kabul etmesiyle bakım ve ihtiyaçlarını giderme noktasında destek alabilmiştir. Hastane sevklerinde protez nedeniyle arabaya binmekte ve yürümekte zorluk çekmektedir. Mitral Yetmezlik kalp hastalığı var" denildi. 

'15 DAKİKADAN FAZLA HAREKET ETMEMESİ SÖYLENİYOR'
2 Şubat 2022 tarihinde hapishanede kalp krizi geçiren Avcı'nın Ankara Şehir Hastanesi'nde dört gün yattığını, kendisine anjiyo yapıldığı aktarılan açıklamada, "Bir damarının tamamen kapalı olduğu tespit edilmiş, bu damarına stent takılmış, diğer iki damarı daha az kapalı olduğu için müdahaleye gerek duyulmadığı aktarılmıştır. Kalp krizinden sonra hla sol el parmaklarında karıncalanma ve uyuşukluk devam etmektedir. Kalpte çalışma yetersizliği oluşmuş, kalbi yüzde 40 kapasiteyle çalışmakta, yüzde 40'ın altına düşmesi halinde kalp pili takılacaktır. Perikardit, (kalbi çevreleyen fibroseröz kese) iltihaplanması hastalığı bulunmaktadır. Bu hastalık her yıl özellikle soğuk havalarla tekrarlamaktadır. Bunların dışında, omurgalarında 'kambur hastalığı' bulunmakta, bu hastalığıyla ilgili olarak 1998'de ve 2015'te iki kere fıtık ameliyatı geçirmiş ve doktorlar tarafından bir kez daha ameliyat olamayacağı söylenmiştir. Ayrıca mesane kanserinden şüphelenilmiş ve bunun için bir film daha çekilmesi istenmiştir. Eklemlerinde kireçlenme bulunmakta, rahatsızlıklarına rağmen kireçlenme için spor yapmaya çalışmakta ancak kalp krizi geçirdikten sonra Şehir Hastanesi yoğun bakım servisindeki doktorlar tarafından kendisine günde 15 dakikadan fazla hareket etmemesi gerektiğini söylemesinden dolayı spor yapamıyor" ifadeleri kullanıldı. 

'İNFAZININ ERTELENMESİ SAĞLANMALIDIR'
Avcı'nın nabzının sürekli 80-90 düzeyinde olduğundan dolayı her an yeniden kalp krizi geçirmekten korktuğunu, omuriliğindeki rahatsızlığın korkuttuğunu, bu nedenlerle psikolojisinin de bozulduğunu aktardığı belirtilen açıklama şöyle devam etti: "Her gün sabah ve akşam 6'şar adet olmak üzere günde 12 tane kalp ilacı kullandığını, ayrıca prostat için günde 2 adet hap aldığını, şeker için yine günde 2 adet hap aldığını, mitral yetmezlikten dolayı günde 1 ilaç aldığını ve ayrıca diyet yaptığını; Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin sağlık durumuyla ilgili yazısıyla Dışkapı Hastanesi'ne sevk edildiğini, buradan kendisine sağlık raporu alınmaya çalışıldığını, heyet raporunun alınabilmesi için tekrar hastaneye gitmesi gerektiğini aktarmıştır. Kazım Avcı'nın ağır olan hastalıkları ve yaşamını tek başına devam ettirmeyeceği göz önüne alınarak tetkiklerinin bir an önce yapılması ve heyet raporunun aldırılarak ve yaşamını ve tedavisini daha sağlıklı koşullarda yapabilmesi için infazının ertelenmesi sağlanmalıdır.

Bizler, Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi olarak 399. haftada, hapishanelerde bulunan hasta mahpusların durumlarını dile getirdik. Tüm bu sorunlar ortadan kalkıncaya kadar bu sorunları kamuoyu ile paylaşmaya ve çözüm talep etmeye devam edeceğiz."