29 Eylül 2024 Pazar

Hapishanelerdeki ölümlerin sorumlusu yetkililerdir

Hasta tutsaklar için düzenlenen eylemde, hapishanelerden çıkan tabutlardan Adalet ve Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere yetkililerin sorumlu olduğunun altı çizildi. 

Hasta tutsaklar için İzmir ve Ankara'da düzenlenen basın açıklamalarında sağlık durumlarına dikkat çekildi. Tutsakların tedavileri önündeki engellerin derhal kaldırılarak, tahliye edilmeleri istenen eylemlerde; Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere yetkililerin hapishanelerden çıkan ölümlerden sorumlu olduğunu vurguladı. 

İZMİR
Konak'taki eski Sümerbank önünde insan hakları savunucuları 259. kez basın açıklaması düzenledi. "Ağır hasta mahpuslar ölüyor, susma" ve "Susma, suça ortak olma ölüyorlar" yazılı pankartların açıldığı eylemin basın metnini İHD İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Çiçek okudu. 

Bu hafta Fettah Yıldırım için eylemde olduklarını belirten Çiçek, lisedeyken gözaltına alınan Yıldırım'ın İzmir Menemen'den 13 tutsakla birlikte geçen hafta Antalya Yüksek Güvenlikli Hapishanesine sürgün edildiğini kaydetti. Çiçek, şöyle devam etti: "Yıldırım varikosel (damar genişlemesi) nedeniyle 2 defa ameliyat olmuş ama halen bu rahatsızlığı devam etmektedir. Bununla birlikte karaciğerinde 3 santim büyüklüğünde kist ve 1 santim büyüklüğünde damar yumağı bulunmaktadır.

'TAHLİYESİ YİNE ERTELENDİ'
Doktorlar 3 ayda bir kontrole gelmesini, tahliller yaptırmasını ve kistlerin takip edileceğini söylemesine rağmen 3 yıldır kontrole gidememiştir. Kist ve damar yumağının ne halde olduğu ve kötü huyluya dönüşüp dönüşmediği bilinmemektedir. Derneğimize yazdığı mektubunda 2019 yılında 3 ay süren açlık grevinde karaciğer fonksiyonlarının bozulduğunu ve o yıl en son kontrolünün yapıldığını söylemiştir. Farklı rahatsızlıklarının ortaya çıkması ve karaciğerinin durumunu öğrenmek için 2022 yılı 2. Ayında Hapishane kampüs hastanesine gitmiş ama ultrason olmadığı için Çiğli Araştırma Hastanesi'ne gitmesi gerektiği söylenmiş, kendisi sürecin uzayacağını ve tahliyesine az kaldığını düşünerek sevkini iptal ettirmiş ama tahliyesi yine ertelenmiştir.

'HASTA TUTSAKLARI GÖZÜ, KULAĞI VE SESİ OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
Yıldırımın cezası 1 yılın altına düştüğünde yeni yasa yürürlüğe girmiş. 1 yıl 7 aydır bu yasanın mağduriyetini yaşayarak fazladan yatmaktadır. Bu mağduriyet hem ailenin hem de kendisinin psikolojisini olumsuz etkilemektedir. Buradan hapishane idarecilerine, Adalet Bakanı ve Sağlık Bakanı'na sesleniyoruz. Geç olmadan hasta mahpusları serbest bırakın ki tedavilerini olsunlar. Yasanın uygulanmasında eşitlikçi davranılsın ve keyfi uygulamalardan vazgeçilsin. Biz insan hakları savunucuları olarak hasta mahpusların durumunu yakından takip etmeye onların gözü, kulağı ve sesi olmaya devam edeceğiz."

ANKARA
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi de İHD Ankara Şubesi yanında düzenlediği eylemin metnini Nuray Çevirmen okudu. Bu hafta Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesinde tutulan ağır hasta tutsak Saadet Fırat'ın durumunu aktaracaklarını belirten Çevirmen, "Saadet Fırat 55 yaşında ve kanser hastasıdır. HDP Bingöl İl Eş Başkanı olan Fırat yaklaşık 2 ay kadar önce tutuklandı. Henüz iddianameleri hazırlanmamış ve mahkeme süreçleri de belli değildir. Kendisi Özofagus yani halk arasında bilinen ismiyle yemek borusu kanseridir. Kanser hastalığından kaynaklı olarak son bir yıldır hem kemoterapi hem de radyoterapi tedavisi görmüştür. Henüz bu tedavi süreçleri devam ederken tutuklanarak cezaevine konulmuştur" dedi. 

'RÖNTGEN ÇEKTİRMESİ ENGELLENDİ'
Fırat'ın hapishanede yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle revire çıktığını ve daha sonra hem hastaneye hem de onkoloji servisine muayene için götürüldüğünü aktaran Çevirmen, şu ifadeleri kullandı: "Götürüldüğü hastanede ısrarı üzerine doktor tarafından 'pet çekilmesi gerektiği ve bunun için de randevu alacağı' kendisine söylemiştir. Yaklaşık 3 haftadır da sırt ağrıları, öksürük, göğüs ve kalp bölgesinde ağrılar yaşamakta ve bu ağrılardan kaynaklı olarak röntgen ve EKG çektirilmesini istemesine rağmen çektirilmemiştir.

'VÜCUT DİRENCİ DÜŞÜYOR'
Kollarında gücünün olmadığı söyleyerek, ısrarları sonucunda sadece kan tahlilleri yaptırılarak cezaevine geri gönderilmiştir. Mektubunda belirttiği süreye göre Ağustos sonlarına doğru pet çekimi için tarih verilmiştir. Tüm revir ve hastane sürecinde şu ana kadar kendisine dönüş olmadığını aktarmıştır. En son olarak dilekçe ile ilaç ve vitamin temin edilmesi talebinde bulunmuştur. İstemiş olduğu vitaminler daha önce kullanmış olduğu vitaminlerdir. 3 haftalık rahatsızlanma sürecinde günlük ihtiyaçları arkadaşları tarafından karşılanmaktadır. Kendini nadiren iyi hissettiği zamanlarda da vücut direnci düşmektedir.

'AĞIR HASTA TUTSAKLAR İÇİN TUTUKSUZ YARGILAMA MUTLAK İŞLETİLMELİ'
Yazdığı mektupta, bundan sonraki süreçte tutuklu olduğu ve cezaevinde tutulduğu için hastalığının seyrinin nasıl devam edeceğini bilmediğini, cezaevinde sağlıklı bir tedavi sürecinin olmayacağını düşündüğü ifade etmiştir. Kanser hastası olan ve tedavisi devam eden Saadet Fırat'ın tedavi süreci hapishanede devam edemez. Kanser hastalığı gibi ağır ve seyri hızlı ilerleyen ve kısa zamanda geri dönülemeyecek evrelere varan bu hastalığın dışarıda, sağlıklı koşullarda ve psikolojik olarak da iyi hissettiği, hastaneye ve sağlığa erişimin kolay olduğu ortamda tedavi süreçlerinin devam ettirilmesi gerekmektedir. Tutukluluk istisnai olmak zorundadır ve hele ki ağır hasta mahpuslar için tutuksuz yargılama mutlak surette işletilmelidir. Bu nedenle Saadet Fırat'ın bir an önce tahliyesinin sağlanması ve tedavisinin dışarıda, ailesinin yanında devam ettirilmesini talep ediyoruz."