22 Eylül 2024 Pazar

Halil Falyalı cinayeti davası: Süleyman Soylu Falyalı'dan para alıyordu

Halil Falyalı cinayeti davasında, eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Hüsnü Falyalı'dan para aldığı, kuryeliğini ise eski Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz'ın yaptığı ortaya çıktı. Mahkeme cinayeti işleyen Mustafa Söylemez hakkında iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, tutuklu Mehmet Faysal Söylemez hakkında da tahliye kararı verdi.

Halil Falyalı ve şoförü Murat Demirtaş'ın Kıbrıs'ta öldürülmesine ilişkin davanın 10'uncu duruşması dün Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi'nde görüldü. İstanbul 36'ıncı Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, tutuklu bulunan Söylemez kardeşler, eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Hüsnü Falyalı'dan para aldığını, "kurye"liğini ise eski Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz'ın yaptığını anlattı.

Tutuklu sanıklardan Mustafa Söylemez Antalya S Tipi, Cengiz Şener Bodrum S Tipi, Ender Yıldız ise İzmir 2 No'lu F Tipi Hapishanesinden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. İzmir 1 No'lu F Tipi Hapishanesinde tutuklu bulunan Abdurrahim Çelik ve Mehmet Faysal Söylemez ise duruşma salonunda hazır bulundu.

Duruşmada savcı, Mehmet Faysal Söylemez ve Mustafa Söylemez'in "tasarlayarak kasten öldürme" ve "suç işleme amacıyla örgüt kurma ve yönetme" suçlarından iki kez ağırlaştırılmış müebbet ile 6'şar yıldan 12'şer yıla kadar hapisle cezalandırılmasını isteğini yineledi. Ender Yıldız, Abdurrahim Çelik, Cengiz Şener, Metin Süs'ün ise "tasarlayarak kasten öldürmeye yardım" ve "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma" suçlarından 33'er yıldan 46'şar yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep ettikleri mütalaasını tekrarladı.

'ANKARA EMNİYET MÜDÜRÜ SOYLU'NUN KURYESİDİR'
Mehmet Faysal Söylemez, savunma yapmayacağını söyleyerek, "Bu konuşmayı mahkeme heyetine yönelik yapmıyorum, bu bir savunma değildir, bu konuşma toplumu ve kamuoyunu bilgilendirme amaçlıdır" dedi.

Söylemez, "Kardeşim Mustafa Söylemez bu olayla ilgili gözaltına alınmıştı, polis bu olay ile ilgili soruşturmasını yürütürken ben de kendimce soruşturmaya başladım. Bu durum birilerini rahatsız etti, o dönemdeki polislerin en tepesindeki 'Soysuz Süleyman' bu durumdan rahatsız olduğu ve kendisinin saklamak istediği şeyler olduğu için emir ve talimat vererek beni gözaltına aldırdı. Savcının gözaltı kararı verme gerekçesi 'Mehmet Faysal Söylemez'in Mustafa Söylemez'in kardeşi olduğu tespit edilmiştir' şeklindedir. Sorun şu ki, kardeşimin suçlu olduğunu da henüz ispatlayamadılar. Dosyada suçu işlediğine dair hiçbir maddi somut delil yoktur. Beni gözaltına aldırma talimatını veren 'soysuz' daha sonra kokainci, kumarcı, kara paracı, şantajcı Hüsnü Falyalı'dan milyon dolar almıştır; parayı Hüsnü Falyalı'dan alıp 'Soysuz Süleyman'a getiren kurye kişi eski Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz'dır. Bunu ben dahil herkes bilmektedir" dedi.

'MAHKEMEYE TALİMAT VERİLDİ'
Mahkemeye talimat verildiğini söyleyen Söylemez, şöyle devam etti: "Şimdi size yargılama aşamasını anlatıyorum. Yargılamada ilk söz iddianındır, ilk talepler işlemler de onlar tarafından yapılır, bu işlemler tamamlandıktan sonra sıra bizim taleplerimiz ve karşı savunmalarımıza sıra gelir. Yargılamanın iddia tarafının talepleri bittiğinde mahkeme heyeti bizim bütün taleplerimizi reddederek bize savunma hakkı vermeyerek alelacele fantastik bir hikayeden öte gitmeyen hiçbir hukuki değeri olmayan delillerini, Google'daki internet haberlerine dayandıran bir mütalaa ile karşımıza çıktı. Gerçekte bu bir karar değildir, adalet dağıtma hiç değildir, şerefsizin birinin mahkemeye verdiği bir talimat ile yargısız infaz yapmaktadır."

'ÇETE ARIYORSANIZ MEHMET AĞAR-SEDAT BUCAK İKİLİSİNE BAKIN'
Çete lideri olmadığını öne süren Söylemez, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Savcı Serdal Sarıdağ efendi beni Google haberlerine dayanarak 'çete reisi' göstermiş, ben çete değilim, çete reisi değilim. Doğrudur ortada bir çete vardır, o çetenin adı da 'İstanbul Adliyesi Çetesi'dir. Çete reisi Şaban Yılmaz'dır. Çete reisinin yardımcıları, Başsavcıvekili İbrahim Bozkurt ve mahkeme başkanı hakim Hakan Özer'dir. Çete üyeleri, savcı Serdal Sarıdağ, savcı Ahmet Baba, mahkeme heyeti üyeleri ve Münevver Nur Çelik Akçay ve Şaziye Burcu Koşan'dır. Erhan Kanioğlu, çete reisine parayı veren rüşvete aracılık eden kişidir. Ulvi Umutlu, rüşvete aracılık eden kişi-çete üyesidir.
"Yukarıda belirttiğim çete, Kıbrıs'taki uyuşturucu tüccarlarından, kumarcılardan, karaparacılardan, şantajcılardan para alarak beni infaz etmeye tetikçilik yapmaktadır. Silah olarak da devletin adalet dağıtılması için giydirdiği cübbeleri kullanmaktadırlar. Kıbrıs'taki kumarcı, karapara aklayıcı, şantajcı uyuşturucu tüccarları kriminal camiadan bulamadıkları tetikçileri maalesef Çağlayan Adliyesi'nde hakim ve savcılardan elde etmişlerdir. Bunları çete olarak itham etmiş olmam birileri tarafından yadırganabilir. 1996 yılında bir mahkemede yaptığım açıklamada 'çete arıyorsanız Mehmet Ağar-Sedat Bucak ikilisine bakın' demiştim. Mehmet Ağar o dönemde içişleri bakanı idi, Sedat Bucak da hasmım olduğu için kimse açıklamalarımı ciddiye almamıştı. Bu açıklamadan 10 gün sonra Susurluk kazası oldu. Ardından 'Susurluk skandalı' patladı. Manşetleri de aylarca Susurluk çetesi meşgul etti. Olay, bundan ibarettir."

MUSTAFA SÖNMEZ'E MÜEBBET, FAYSAL SÖNMEZ'E BERAAT
Kararını açıklayan mahkeme heyeti, Mustafa Söylemez hakkında örgüt yöneticilerinden beraat kararı verilirken, Falyalı cinayeti ile ilgili iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, tutuklu yargılanan Mehmet Faysal Söylemez hakkında ise beraat ve tahliye kararı verdi.

Metin Süs hakkında da beraat kararı veren mahkeme heyeti, Abdurrahim Çelik, Cengiz Şener ve Ender Yıldız'ın Falyalı ve şoförünün öldürülmesine yardım ettikleri için 25'er yıl hapis cezası verdi.