Güzel: Gözaltında kayıplar için bugüne kadar ne yaptınız!
HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel, 1994 yılında gözaltında kaybedilen Nihat Adoğan için soru önergesi vererek, "Yaklaşık 17 bin kişinin zorla kaybettirildiği Türkiye'de kaybedilenlerin akıbetinin açığa çıkarılması için neden adımlar atılmamaktadır? Bu kişilerin bulunması için şimdiye kadar yapılan çalışmalar nelerdir?" dedi.
Nihat Doğançay, 30 Kasım 1994 tarihinde, sabah saatlerinde Mardin'in Midyat ilçesi Doğançay köyündeki evine asker ve korucular tarafından baskın düzenlenerek gözaltına alındı. Darp edilen, ailesinin gözü önünde elleri ve gözleri bağlanan Nihat Aydoğan askerler tarafından diz çöktürüldü ve bunu gören Aydoğan'ın 12 yaşındaki kızının dili tutuldu. Darp edilerek evden uzaklaştırılan Aydoğan önce Midyat İlçe Jandarma Karakoluna oradan da Mardin Merkez Komutanlığına götürüldü. 15 gün burada tutulan Nihat Aydoğan işkenceye maruz kaldı ve kolluk güçleri tarafından Aydoğan'ın köy muhtarını araması istendi. Muhtarı arayan Nihat Aydoğan, serbest bırakıldığını ve köye geleceğini söyler. Fakat bugünden sonra kendisinden bir daha haber alınamaz.
Halkların Demokratik Partisi Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun yanıtlaması istemiyle Nihat Aydoğan'ın kaybedilmesini Meclis gündemine taşıdı.
"1990'lı yıllar boyunca binlerce insan zorla kaybedildi. Evlerinden, iş yerlerinden çıkarken, sokakta yürürken, seyahat ederken, birden bire ortadan kaybolan ve bir daha haber alınamayan bu kişilerin bulunması için yıllardır aileleri başta olmak üzere birçok insan hakları aktivisti mücadele yürütmektedir. Türkiye'de bu mücadelenin en görünür yüzü yıllardır çocuklarını, eşlerini, sevdiklerini arayan Cumartesi Anneleri/Cumartesi İnsanlarıdır. 27 Mayıs 1995'ten bu yana tanıdıklarını arayan Cumartesi Anneleri/İnsanları her Cumartesi Galatasaray Meydanı'nda oturmakta ve zorla kaybedilen kimselerin akıbetini sormaktadır. Bununla beraber her hafta Cumartesi Diyarbakır İnsan Hakları Derneği'nde (İHD) de Diyarbakır Kayıp Yakınları, yakınlarının akıbetini sormaya ve onları aramaya devam etmektedir" hatırlatmasında bulunan Semra Güzel, Soylu'nun yanıtlaması istemiyle şu soruları yöneltti:
■ Türkiye, Birleşmiş Milletler'in İnsan Hakları Çerçevesinde oluşturduğu "Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşme"yi neden imzalamamaktadır?
■ Yaklaşık 17 bin kişinin zorla kaybettirildiği Türkiye'de kaybedilenlerin akıbetinin açığa çıkarılması için neden adımlar atılmamaktadır? Bu kişilerin bulunması için şimdiye kadar yapılan çalışmalar nelerdir?
■ Nihat Aydoğan'a ne olmuştur? Nihat Aydoğan serbest bırakıldığını söyleyip köye gideceğini belirtmesine rağmen kendisinden bir daha haber alınamamasının takibi ve soruşturması yapılmış mıdır?
■ Aydoğan'ın bulunması için Midyat ve Mardin'de bulunan resmi kayıtlara ve arşiv kayıtlarına bakılmış mıdır? 1994 yılında bu karakollarda görevli olan ve Aydoğan'ı gözaltına alan asker ve polislerin ifadelerine başvurulmuş mudur?