30 Eylül 2024 Pazartesi

Günay: Tuğluk başta olmak üzere hasta tutsaklar salıverilmeli

HDP Sözcüsü Günay, demans hastası Aysel Tuğluk başta olmak üzere hasta tutsaklara yönelik işkenceler dikkat çekti. Günay savaş siyasetine karış mücadeleyi sürdüreceklerini kaydetti. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, Demokratik Bölgeler Partisi'nin (DBP) Diyarbakır'da bulunan Genel Merkez Danışma Bürosu'nda haftalık basın toplantısı düzenledi.

3 Ağustos 2014 Şengal katliamını kınayan Günay, Êzidîlere yönelik saldırıların sürdüğünün altını çizdi. Bu zihniyetle mücadele edeceklerini kaydetti.

Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk'un Kobanê davasında savunmaya zorlanmasına tepki gösteren Günay, demans hastası bir tutsağın savunmaya zorlanmasının evrensel hukukta "yasak sorgu" olarak tanımlanan işkence yöntemi olduğunu kaydetti.

Tuğluk'a hapishane idaresinin zorla dilekçe hazırlatmak için baskı uyguladığını da hatırlatan Günay, "Mahkeme heyeti savunma yapmaya zorluyor. 'Tek başına cezaevinde kalamaz' raporlarına rağmen, ATK cezaevinde kalabilir kararı diyor. Ancak aynı ATK, Çevik Bir hakkında hem de ilk başvuruda 'cezaevinde kalamaz' kararı verebiliyor. Çevik Bir'i demans gerekçesiyle tahliye edip aynı durumdaki Aysel Tuğluk'u cezaevinde tutmak ve psikolojik şiddet uygulamak, Kürt düşmanlığıdır, açık bir işkencedir daha önemlisi rehine politikasıdır. Bu ayrımcılığın tek sebebi var, Aysel Tuğluk'un Kürt kadın siyasetçi olmasıdır. Binlerce, siyasetçi, hukukçu, hekim Aysel Tuğluk'un bir an önce serbest bırakılması için aylardır çağrı yapıyor, bu işkenceye, bu zulme son verin diyor. Başta Aysel Tuğluk olmak üzere, tüm hasta tutsaklar biran önce salıverilmeli bu en temel insan haklarının bir gereğidir" dedi. 

Kürt düşmanlığının en görünün yüzünün Aysel Tuğluk olduğunu ancak binlerce hasta tutsağın hapishanelerde işkenceye uğradığını kaydeden Günay, 80 yaşındaki Makbule Özer ve 84 yaşındaki Mehmet Emin Özkan'ın "hapishanede kalabilir" raporuyla ölüme terk edildiğine dikkat çekti. Günay, şöyle devam etti: "Tüberküloz hastası tutsak Turgay Deniz ailesine haber verilmeden hastaneye kaldırılıyor. Ancak durumu kötüleşince aileye tahliye edildiği söyleniyor. Ailesi hastaneye gidince Deniz'in yaşamını yitirdiğini öğreniyor. Bu anlattıklarım son bir kaç ayda yaşanan bir kaç örnek. Cezaevi koşullarında yaşam mücadelesi veren tüm hasta tutsaklar bir an evvel serbest bırakılmalı ve tedavi edilmelidir. Yaşam hakkı kutsaldır ve hasta tutsakları tahliye etmemek cinayettir. İHD'nin sadece Nisan-Haziran aylarını kapsayan raporuna göre de cezaevlerinde en az 13 tutuklu hayatını kaybetti, birçok işkence ve kötü muamele yaşandı. Ama Adalet Bakanlığı ve iktidar yetkilileri tek bir olayı dahi araştırmayarak, hepsinin üzerini örtüler. Böylece 90 yılların faili meçhul cinayetlerinin yerini cezaevlerinde gerçekleşen cinayetler ve hasta mahpusların ölümleri aldı."

KPSS'de yaşanan skandala da dikkat çeken Günay, gençlerin geleceğinin çalındığını ekledi. Günay, "Savaş yoluyla hem Kürt halkını sindirmeyi hem de iç kamuoyunda yükselen itirazları yok etmeyi ve Sarayda kurulan düzeni sürdürmeyi amaçlayan kirli ittifaka karşı halkımızı alanları doldurmaya, adaletin, emeğin, eşitliğin sesini haykırmaya çağırıyoruz. Mitinglerimiz, ağır ekonomik kriz karşısında ezilen, kendisine savaştan başka bir seçenek sunulmayan halklarımızın, ÖSYM skandalları ile emeği çalınan ve geleceksizleştirilen gençlerin, katledilen kadınların, yoksullaştırılan emekçilerin, çiftçilerin kısacası bu gidişattan rahatsızlık duyan herkesin sesini duyuracağı alanlar olacak. Sesimiz bu ülkenin en ücra köşelerinden duyulacak kadar gür, saray duvarlarını yıkacak kadar yüksek olacak, buna kimsenin şüphesi olmasın" dedi.