30 Eylül 2024 Pazartesi

Günay: İşgal IŞİD'in dirilmesine sebep olacak

HDP Sözcüsü Ebru Günay, Türk devletinin Rojava'ya yönelik saldırı girişimlerinin IŞİD'in yeniden diriltilmesi amacı taşıdığını vurguladı. Suruç katliamında ölümsüzleşenleri anan Günay, "Suruç Katliamında Türkiyeli devrimcilerin hedef alınması, dayanışmayı kırmaya yönelikti. Bu saldırı aynı zamanda yeni bir çatışma ve savaş dönemine atılan ilk adım oldu ve o günden bugüne Türkiye halkları büyük insanlık suçlarıyla karşı karşıya" dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, partinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Rojava Devrimine 10'uncu yılında Türk devletinin işgal girişiminin IŞİD'i yeniden dirilmesine ve yeni yıkımlara neden olacağını söyledi.

'ROJAVA DEVRİMİNİ BOĞMAK İSTEYEN SADECE IŞİD DEĞİLDİ'
Konuşmasında ağırlıkla Rojava Devriminin 10'uncu yaşanan saldırganlığa değinen Günay, Rojava Devriminin halklara bugün de ilham olmaya devam ettiğini söyledi.

Kadınların öncülüğünde gelişen, Kuzey ve Doğu Suriye'de yaşayan bütün halklar ve inançların büyük bedellerle, kolektif bir bilinç ve ruhla inşa ettiği Kuzey ve Doğu özerk yaşam modelinin hedef alındığını belirten Günay, hedef alanların çözüm istemeyen, halklara karşı düşmanlık besleyen kesimler olduğunu kaydetti. Günay, "IŞİD karanlığını bölge halklarının başına bela eden bölgesel ve küresel güçlerin yönlendirilmesiyle Kuzey ve Doğu Suriye'de büyük katliamlar gerçekleştirildi. Bu devrimi boğmaya çalışan sadece IŞİD barbarlığı değildi. IŞİD barbarlığı bu devrime karşı düşmanlığın ve saldırganlığın görünen yüzüydü. IŞİD yenildiğinde halkların kazanımlarına, ortak yaşam ideallerine düşmanlık besleyen asıl güçler kendisini göstermeye başladı" dedi.

'SURUÇ KATLİAMI SAVAŞIN İLK ADIMI OLDU'
Suruç katliamının 7. yılında ölümsüzleşenleri anan Günay, katliamdan HDP, Kürt halkının dostları ve Rojava Devrimiyle dayanışma gösteren herkesin etkilendiğini söyledi. Rojava Devriminin 3. yıldönümünden bir gün sonra 20 Temmuz'da 2015'de yaşanan katliamın Türkiyeli devrimcileri hedef aldığını vurgulayan Günay, "Dayanışmayı kırmaya yönelikti. Bu insanlık dışı saldırı aynı zamanda yeni bir çatışma ve savaş dönemine atılan ilk adım oldu ve o günden bugüne Türkiye halkları büyük insanlık suçlarıyla karşı karşıya" diye konuştu.

Suruç katliamının arkasında gerçek failleri bildiklerini ve bu faillerin korunduğunu belirten Günay, "33 düş yolcusunu, o günden beri katliamlarda katledilen bütün yitirdiklerimizi, yoldaşlarımızı saygıyla, minnetle anıyoruz. Onların hayallerine bağlı kalmaya ve mücadelelerini yürütmeye devam edeceğiz. Katliamcılar da ne yaparsa yapsın başaramayacaklar, mutlaka bu katliamların hesabını verecekler" diye vurguladı.

'DEVRİM TOPRAKLARI TÜRKİYE'NİN İŞGAL TEHDİDİ ALTINDA'
Rojava devriminin IŞİD karanlığını yenilgiye uğratmanın simgesi ve halkların, kadınların umudu olduğunu vurgulayan Ebru Günay şunları söyledi: "Bu topraklar, bugün de Türkiye'nin saldırı tehditleri ile karşı karşıya. Türkiye'nin uzun yıllardır sürdürdüğü, binlerce insanın yaşamını yitirdiği, kentlerin yıkıldığı ve insanların göçe zorlandığı bu saldırı ve savaş politikası bugün bir kez daha gündemdedir ve olası bir saldırının askeri hazırlıkları yapılıyor.

Biliyorsunuz Cumhurbaşkanı Erdoğan son zamanlardaki bütün diplomatik görüşmelerini bu bölgelere yapmayı düşündüğü saldırı odaklı gerçekleştirmektedir. NATO, ABD ve Rusya'yla yapılan tüm görüşmeler Kuzey ve Doğu Suriye topraklarına yapılacak saldırı izni yani Kürt kazanımlarını boğma amaçlıdır."

Erdoğan'ın Tahran, Bağdat, Moskova ve Washington ziyaretlerini hatırlatan HDP Sözcüsü Günay, Kürt sorununun çözümünün buralarda aranmasına tepki gösterdi, "Çözüm bu topraklardadır, bu toprakların halklarının eşit ve özgür yaşam koşullarının yaratılmasındadır" dedi.

Rojava devriminin IŞİD'i yenilgiye uğrattığını, kadınları köleleştiren zihniyeti bozguna uğrattığını vurgulayan Günay, işgal tehditlerinde bulunan Türk devletine, "Bu yüzden mi bu kadar öfkelisiniz" diye sordu.

'YENİ İŞGAL IŞİD'İN DİRİLMESİNE SEBEP OLACAKTIR'
IŞİD çetesi liderlerinin Türkiye'nin işgali altındaki bölgelerde korunduğuna dikkat çeken Günay, "Kürt kazanımlarına, Kürt topraklarına saldırmak Kürt halkına, Ortadoğu ve Türkiye halklarına acı, yoksulluk, derin ekonomik kriz ve siyasi istikrarsızlık dışında hiçbir şey getirmedi, getirmeyecek. Bu bin kez denendi ve bin kez tecrübe edildi" dedi.

Türk devletinin yeni işgal saldırı girişiminin Rojava ile sınırlı olmadığını tüm Suriye'yi kapsadığını kaydeden Günay şunları söyledi: "Kuzey ve Doğu Suriye topraklarını işgal etme, Kürt kazanımlarını ortadan kaldırma politikası bugün bir kez daha, Suriye ve tüm Ortadoğu'da yıllardır sağlanmaya çalışılan istikrarı bozup, IŞİD ve türevi çetelerin tekrar güçlenmesine, yeni felaketlere, binlerce ölüme, milyonlarca göçe, mülteciye ve elbette ki büyük ekonomik kayıplara sebep olmaya gebedir."

'DENİZ POYRAZ KATLİAMI ARKASINDAKİ GÜÇLER KORUNUYOR'
Deniz Poyraz'ın katledilmesinin duruşmasının önceki gün görüldüğünü hatırlatan Günay, failler ve arkasındaki güçlerin korunduğunu vurguladı. Sürecin başından itibaren ortaya konulan yaklaşımın saldırının organize ve örgütlü olduğunu gösterdiğini belirten Günay, "Katilin devlet içerisindeki bazı güçler tarafından korunup kollandığının en açık göstergesidir" dedi.

Katilin arkasındaki güçlerden aldığı cesaretle saldırgan tutumunu mahkeme salonunda da sürdürdüğünü kaydeden Günay, "Deniz Poyraz'ın ailesine ve avukatlara hakaretlerde bulunuyor. Oradaki duruş sadece katil Onur Gencer'in duruşu değil ona tetiği çektiren güçlerin duruşu olduğunun farkındayız. Duruşma başlamadan önce yapılan basın açıklaması sırasında, eli silahlı bir kişi elini kolunu sallayarak adalet talep eden arkadaşlarımızın bulunduğu alana kadar girdi. Söz konusu kişinin adliye önüne gelerek 'Hepinizi tarayacağım' dediği duyuldu. Eli silahlı kişi adliye binasının kapısına gelene kadar güvenlik güçleri müdahale etmedi" diye konuştu.

Duruşma öncesi milletvekillerine tehdit mesajları geldiğini hatırlatan Günay, suç duyurusunda bulunulmasına ve ilgililer uyarılmasına rağmen önlem alınmamasının nedenini sordu, "Onca yoğun önlemlere rağmen şahsın silahıyla adliye yakınına gelmesini nasıl açıklayacaksınız" dedi.

'FAİL PARTİMİZİ HEDEF GÖSTERENLERDİR'
2015 yılından bu yana partilerine yönelik saldırıların mekanı, tarihi ve şeklinin değiştiğini tek değişmeyen şeyin ise failler olduğunu vurgulayan Günay, faillerin partilerini hedef gösterenler olduğunu söyledi. Günay, "Buradan bir kez daha tekrar ediyoruz. HDP, 6 milyon oy almış bir partidir. HDP ülkede her kesimin hakkını savunan, herkes için demokrasi, adalet mücadelesi veren bir partidir" dedi.

'ERKEK YARGI KADIN KATLİNE FERMAN ÇIKARDI'
HDP Sözcüsü Ebru Günay konuşmasında Danıştay'ın İstanbul Sözleşmesi ile ilgili verdiği karara da değindi, "Erkek yargı, adeta kadınların katline ferman çıkaran bir karara dün bir kez  daha  imza attı. Danıştay'ın davayı reddetmesi Türkiye'de yargının iktidarın politikalarının onay mercii olduğu, gerçek bir adaletin değil erkek adaletin işlediğini bir kez daha gözler önüne serdi" diye ekledi.

Günay'ın Danıştay'ın kararının hukuksuz olduğunu vurgulayarak tanımadıklarını söyledi.

Ekonomik krize de değinen Günay, haziran ayında açıklanan verilere göre 31 milyar TL bütçe açığı olduğunu söyledi, AKP iktidarının hiçbir hesabının ve ekonomi beklentisinin tutmadığını, yüzde 50 oranından daha fazla bir sapma olduğunu belirtti.

AKP İKTİDARI SERMAYEDEN YANA
Kur Korumalı Mevduat Sistemini AKP iktidarı eliyle servet transferi, bütçenin halkın cebinden yandaşa aktarılması olarak tanımlayan Günay, "Bir yanda hazineden akrabaya, eşe, dosta hibe edilen 37 milyar TL'lik Kur Korumalı Mevduat Sistemi'nin kar dağıtımı, diğer yandan 26 milyar TL'lik 'faiz'in silinmesi! İşte AKP iktidarının tercihleri, kimleri öncelediği, AKP ile kimlerin kazandığı, kimlerin kaybettiğinin açık resmi resmi tablosudur bu" diyerek, iktidarın sermayeden yana politikalarına işaret etti.

'YAZ BOYUNCA SAHADA OLACAĞIZ'
Günay, 3 Temmuz günü büyük bir coşkuyla gerçekleştirdikleri 5. Olağan kongrelerinin ardından ilk Kadın Meclisi, Parti Meclisi ve MYK toplantılarını gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, "Toplantılarda hem Türkiye hem de bölgedeki gelişmeleri etraflıca değerlendirdik. Partimizin konferans ve kongrede aldığı önemli kararları pratikleştirme görevini yüklenen yeni yönetimimiz, Merkez Yürütme Kurulu üyelerimizi seçti ve yeni dönem için gerekli görev paylaşımları yapıldı. Türkiye'nin en kritik tarihine tanıklık edecek ve partimizin karşı karşıya bulunduğu saldırılar açısından önemli bir dönemin sorumluluğunu alan Parti Meclisi, Kadın Meclisi ve Merkez Yürütme Kurulu'na yeni arkadaşların da dahil olmasıyla yeni döneme daha güçlü, daha dinamik ve daha hazırlıklı başlıyoruz. Bu kapsamda başta eş genel başkanlarımız olmak üzere yönetimimiz ve vekillerimiz ile yaz boyunca sahada olacağız" dedi.