23 Eylül 2024 Pazartesi

'Gültan Kışanak derhal tahliye edilmeli'

Amed Büyükşehir Belediyesi eski Eşbaşkanı Gültan Kışanak, uzun tutukluluk süresini 25 Ekim'de doldurmasına rağmen hala tahliye edilmedi. Kışanak'ın avukatları tutukluluk sürelerine ilişkin AYM'nin kesin kararları olduğuna dikkat çekti ve Kışanak'ın derhal tahliye edilerek uğradığı hak ihlallerinin derhal sonlandırılmasını istedi.

DAİŞ'in Kobanê'ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014 yılında düzenlenen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş'ın da aralarında olduğu 18'i tutsak 108 siyasetçinin yargılandığı Kobanê davasından tutuklu Amed Büyükşehir Belediyesi (DBB) eski Eşbaşkanı Gültan Kışanak'ın 25 Ekim'de tutukluluk süresi doldu. Anayasa Mahkemesinegöre, adli suçlarda 5, siyasi suçlarda ise maksimum tutukluluk süresi 7 yıl. Kışanak, günler geçmesine rağmen tahliye edilmediği gibi avukatlarının başvuruları da yanıtsız bırakıldı.

Kışanak'ın ailesi, avukatları ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Hukuk ve İnsan Hakları Komisyon üyesi Several Ballıkaya ve HEDEP MYK üyesi Kerem Fırtına bir basın toplantısı düzenledi. Beyoğlu'nda bulunan Karşı Sanat Çalışmaları Merkezinde düzenlenen toplantının moderatörlüğünü üstlenen Ballıkaya, Kışanak'ın bir milyon 800 bin kişinin oyuyla Amed Büyükşehir Belediye Eşbaşkanlığına getirildiğini hatırlattı.

BALLIKAYA: İHLALLER SÖZ KONUSU
25 Ekim 2016 yılında tutuklanan Kışanak'ın tutsaklığının dolmasına rağmen tutuklulukla ilgili her talebin reddedildiğini aktaran Ballıkaya, "Kendisi açısından seçilme hakkı ve seçilmiş olduğu makamı temsil açısından ihlali niteliğinde. Onu seçenlerin kamu hizmetinden yararlanma hakkının engellenmesi ve seçme hakkının engellenmesi söz konusu" dedi.

Kışanak'ın devam eden tutsaklığının Anayasa'nın 19. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 5. maddesinde düzenlenen "kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı"nın açık ihlali olduğunu belirten Ballıkaya, Kışanak'ın tutsak edilmesinin ertesinde Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine kayyum atandığını kaydederek, nedenin siyasi olduğunu ekledi.

AV. ALTAY: TUTSAKLIK NEDENİ HALKIN İRADESİNİN GASBI
Davanın avukatlarından Gül Altay da HDP'nin önceki dönem Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş'ın da aralarında olduğu yargılamada tutsaklığın nedeninin iktidarın seçimle kazanamadığı belediyeleri ve halkın iradesinin gasp edilmek olduğunu belirtti. Süleyman Soylu'nun, "Erdoğan beni çağırdı DBP'li belediyelerden rahatsız olduğunu söyledi ben de gereğini yaptım" sözlerini hatırlatan Altay, bunu da kanıt olarak gösterdi.

Yargının uzun bir süredir iktidarın gayri meşru amaçlarının aracı haline geldiğini belirten Altay, mahkeme heyetinin iç mevzuatlara dahi uymadığını söyledi. Altay, "Sayın Kışanak 25 Ekim 2023 itibariyle tutukluluğunun 7. yılını doldurmuştur. Türkiye yasalarına göre öngörülen maksimum tutukluluk süresi dolmuştur. Ceza Muhakemeleri Kanununun 102. mahkemesinde Ağır ceza Mahkemesinin görevine giren işlerde tutukluluk süresi en çok iki yıldır, zorunlu hallerde gerekçelerle uzatılabilir. Üç yılı geçemez diyor. Terörle Mücadele Suçlarında beş yılı geçemez diyor. 7 yıla kadar demiyor, 2 yıl diyor, bir yıl daha uzatabilirsin ama gerekçelerini sunman gerek diyor, mahkemeye takdir hakkı tanımıyor. Mahkemenin derhal sayın Kışanak'ı serbest bırakması gerekiyor" dedi.

'MAHKEMELERİN İÇ MEVZUATA UYMASI İÇİN ÇABALIYORUZ'
Uzun tutuklulukla ilgili 25 Ekim'de AYM'ye yapılan başvuruyla ilgili Anayasa Mahkemesine ek beyanda bulunduklarını belirten Altay, "Hemen arkasından Ankara 22. ACM'ye de başvuruda bulunduk, halen cevap vermedi. 22 ACM tutukluluk incelemeleriyle ilgili çok klişe gerekçelerle, tutukluluk devamına karar veriyor. İtirazlarımız da 20-25 gün sonra tebliğ oluyor, 25 Ekim'de yaptığımız başvurumuza ne zaman cevap verileceği meçhul. Anayasa Mahkemesinden de davamızın öne alınmasını ve derhal bir tedbir kararı verilmesini talep ettik. Sonuç olarak Kışanak'ın serbest bırakılması yasal zorunluluk. İçeride olmaması gerek. Türkiye'deki mahkemelerin iç mevzuata dahi uyması için çabaladığımız bir ironi yaşıyoruz" dedi.

AV. AYDIN: KOBANÊ DAVASI TÜRKİYE'NİN ENLERİNDEN BİRİ
Davanın bir diğer avukatı Cihan Aydın, yargının devlet aygıtı haline geldiğinin altını çizdi. Kobanê davasının 6 yıl sonra kurgulanarak başladığına dikkat çeken Aydın, "Sonuçta 30'a yakın müvekkilimiz bu kapsamda tutuklandı. Önemli bir kısmı halen tutuklu, sayın Kışanak da bunlardan birisi" dedi. Kışanak'ın Darbe Komisyonuna davet edildiğini ve beyanda bulunmak için yurt dışından geldiğini ve Diyarbakır Havaalanında gözaltına alındığını hatırlatan Aydın, "Bu dava nihayetinde cumhuriyet savcısının kurgusuna göre HDP MYK'si tarafından Kobanê'deki olayları protesto etmek için halkın demokratik tepkisini göstermek için sokağa davet edilmesi twiti üzerinden bina edildi. 100 aşkın kişi, 38 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanıyor. Bu dava Türkiye'nin enlerinden biri. Bu davada müvekkillerimize yönelik 30 ayrı suçlama var, TCK'daki 30 ayrı maddenin ihlal edildiği iddiası var" dedi.

Aydın, şöyle devam etti: "Anayasa Mahkemesinin bu konuda kararı var. Der ki kaç suçtan tutuklarsanız tutuklayın, hiçbir koşulda kanunda ön görülen süreyi aşamazsınız. Adli suçlar için beş yıl, siyasi suçlar için yedi yılı aşamazsınız, kişi özgürlüğünü tehdit edemezsiniz diye başka davalarda verdiği davalar var. Ama kim takar AYM kararlarını. Mayıs ayından bu yana Anayasa Mahkemesine yaptığımız başvuru devam ediyor. Sürece ilişkin olarak diğer itiraz prosedürleri tükettikten sonra tekrar Anayasa Mahkemesine göndereceğiz, mahkemenin hukuksuz tavrının bir an önce sonlandırılması ya da başvurunun hızlıca karara bağlanması, Kışanak'ın bırakılması için. Umarım Anayasa Mahkemesi keyfi ve hukuksuz tavırdan vazgeçer ve sayın Kışanak ve diğer tutuklu müvekkillerimiz özgürlüklerine kavuşur."

FIRTINA: KIŞANAK'IN TAHLİYE EDİLMESİ GEREKİYOR
Son olarak HEDEP MYK üyesi Kerem Fırtına söz aldı. Konunun tartışmasız ve net olduğunun altını çizen Fırtına, "25 Ekim'de bu devletin yasalarıyla net bir şekilde Gültan Kışanak'ın tahliye edilmesi gerekiyordu. Bugün 30 Ekim, bu mağduriyetin giderilmesini ve hak ihlallerinin sonlandırılmasını istiyoruz" dedi.

Toplantı soru ve cevapların ardından son buldu.