25 Eylül 2024 Çarşamba

'Göç boyutunun muazzam boyutlara ulaştığı devre yeni bir devre'

"Dünya hepimizin evi, mültecilik bir tercih değildir" şiarıyla HDK'nin düzenlediği sempozyum devam ediyor. Bugünkü oturumda "Kürt göçü ve Türkiye'nin büyük proleterleşme süreci"ne ilişkin sunum yapan Sendika.org yazarı Ferda Koç, "Göç boyutunun muazzam boyutlara ulaştığı devre yeni bir devre" dedi.

Halkların Demokratik Kongresi'nin (HDK), "Göç, mültecilik ve ayrımcılık" sempozyumu ikinci gününde "Göç ve emek" başlıklı ilk oturumuyla devam etti.

Şişli'deki Kenter Tiyatrosu'nda HDK Eşsözcüleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Sedat Şenoğlu'nun da katılımıyla düzenlenen sempozyumun bu oturumunda Oya Öznur kolaylaştırıcı olurken, Ercüment Akdeniz "Göç, emek sömürüsü ve mücadelesi", Ferda Koç da "Kürt göçü ve Türkiye'nin büyük proleterleşme süreci" konularının sunumunu üstlendiler.

İlk sunumu yapan Evrensel gazetesi yazarı Ercüment Akdeniz "Göç, emek sömürüsü ve mücadelesi" hakkında bilgi verdi. Sinevizyon gösterimiyle sunum yapan Akdeniz, İkitelli Organize Sanayi Bölgesi'nde yaptığı araştırmada mültecilerin çalışma koşullarını aktardı. Yenikapı metrosunun son seferine gidildiğinde birçok çocuğun durakta beklediğini kaydeden Akdeniz, "Eğer son metroyu yakalarlarsa evlerine gidecekler ancak yakalayamazlarsa geri dönüp iş yerinde yatacaklar. Ve bu her gün tekrarlanıyor" dedi.

AKDENİZ: ÇOCUKLARIN BAKIŞI 'ÇOCUK BAKIŞI' DEĞİL
Çocuk işçilerin işyerinde kullanmak zorunda kaldığı kimyasallardan dolayı kemiklerinde dezanformasyon olduğunu belirten Akdeniz, solisyonu çocuk işçinin muhakkak çıkarmak zorunda kaldığını bunun son derece acı verici şekilde elini sürterek çıkardığı fotoğrafları gösterdi. Sözde "çocuk bayramı" olan 23 Nisan'da çekilen çocuk işçilerin fotoğraflarını paylaşan Akdeniz, "Bakın bu çocukların bakışları, 'çocuk bakışı'değil" dedi. 9 yaşındaki bir çocuk işçinin tezgahta uyuyakaldığı fotoğrafın ekrana yansıması ise salonda duygusal anların yaşanmasına neden oldu.

"Göçün kendisi çocuk işçiliğin profilini değiştirdi, nasıl değiştirdi yaş küçüldü" diyen Akdeniz, Suriyeli'lerin 6 yaşındaki çocukları atölyeleri gezdirerek iş bulmaya çalıştığını belirti. 6-8 yaşındaki çocukların kokuya alıştığını, bayılmadan saatlerce çalışmayı öğrenmek zorunda kaldığını söyleyen Akdeniz, "Çocuklar merdiven aldı dediğimiz yerler için bobin toplarlar, şanslılarsa plastik atık bulurlar. Tekstili az çok bilirsiniz sert kumaş kottur ve çok zordur. Çocuklar için çok problemli bir iştir" ifadesini kullandı.

Artık Suriyelilerin toplu olarak iş güçlerini pazarlamak zorunda kaldığını ifade eden Akdeniz, tarım işçiliğindeki "dayıbaşılık" gibi Suriyeli işçilerden pay almak isteyen "tacir" tiplerinin de türediğini kaydetti. İş cinayetleri içinde mülteci işçi ölümlerinin giderek arttığını kaydeden Akdeniz, Afganistanlı mülteci çocukları BM'nin çalışma belgesi verdiğine dikkat çeken Akdeniz, "Nerede çalışacak bu çocuklar merdivenaltı dediğimiz yerde. Ya BM bir çocuğa çalışma belgesi nasıl verir" diyerek tepki gösterdi. Akdeniz, şöyle devam etti: "Emperyalizm açısından ve ona bağlı olarak işbirlikçi geçici rejimler açısından göç sadece bir neden değildir. Aynı zamanda onun sürdürücüsüdür. Dolayısıyla işçi sınıfının ezilen ulusların ve mültecilerin elelele verecekleri enternasyonal bir mücadele gerekir" ifadesini kullandı.

'GÖÇ BOYUTLARININ MUAZZAM BOYUTLARA ULAŞTIĞI YENİ BİR DEVRE'
Sendika.org yazarı Ferda Koç da "Kürt göçü ve Türkiye'nin büyük proleterleşme süreci"ne ilişkin bir sunum yaptı. Göçmenlik ve göçmen işçileşmesi sürecini beslenmesinin Türkiye'de bitmeyen bir öykü olarak deneyimlerini söyleyen Koç, "Göç boyutunun muazzam boyutlara ulaştığı devre yeni bir devre" dedi.

"İnsan geçim araçlarından kopardığınız zaman, bunları pazardan almaları gerekiyor" diyen Koç, üretim araçları ile tüketim araçlarındaki sektörün yüzyıldır değişmediğini kaydetti.

Sunumların ardından oturum soru-cevaplarla sürdü. Öğle arısının ardından sempozyum, "Göçmenlikte kadınlar ve çocuklar" başlığıyla devam edecek.