29 Eylül 2024 Pazar

'Gezi onurumuzdur, onurumuzla yaşayacağız'

Taksim Dayanışması, Gezi'nin yedinci yılında açıklama yaptı: "Gezi haklılığımızdır. Tarih de her geçen gün bunu ispatlamaktadır. Gezi bu halkın onurudur, onurumuzla yaşayacağız."

Taksim Dayanışması, Gezi isyanının yedinci yılında açıklama yaptı.

Eylem nedeniyle polis İstiklal Caddesi'ne çıkan tüm sokakları kapattı. Taksim Meydanı ve Gezi Parkı da ablukaya alındı.

Kitle açıklama için Mis Sokak'ta toplandı. Açıklamaya DİSK, KESK, TMMOB ve TTB yöneticileri, HDK Eş Sözcüleri İdil Uğurlu ve Sedat Şenoğlu, HDP milletvekili Oya Ersoy ve il eşbaşkanları, ESP İl Eşbaşkanı Ezgi Bahçeci, SKM Genel Sözcüsü Deniz Aktaş, SGDF Eşbaşkanı Alev Özkiraz, ÖDP, Halkevleri, Devrimci Parti'nin de aralarında olduğu çok sayıda kurum temsilcisi katıldı.

Açıklama yapan Avukat Can Atalay, Taksim ve Gezi'ye gitmelerinin engellenmesini protesto etti, "Bu bir açıklama değil, Gezi'ye, Taksim'e çıkana kadar bu bir açıklama olmayacak. Biz o meydanlarda asıl açıklamamızı yapacağız" dedi.

Atalay, isyanın yedi yaşına girdiğini hatırlattı ve devam etti:
"7 sene önce ülkenin kalbindeki meydana kadar inmeye niyetlenmesiyle milyonlarca insan; kenti, doğayı, emeği, 7 sene önce, kardeşliği savunmak, eşitliği, özgürlüğü ve adaleti kazanmak için 80 ilde sokağa çıktı.

"Çünkü bu sistem, üretimden değil tüketimden besleniyor. Sadece doğayı betonla değiştirmiyor, insanı da tüketiyor.

"Sağlık hizmeti isteyen hastanm eline sadaka sıkıştıran, kadını hayatın içinden, istihdamdan çekip eve kapatan' işçinin sağlığını değil inşaatların hızını önemseyen, nitelikli eğitimi bir ayrıcalık haline sokan, emeklilik hakkım 'mezara' erteleyen, fikirleri tutsak etmeye çalışan, halkı ayrıştıran, ötekileştiren, kutuplaştıran bu düzene karşı artık susma mecburiyetini tanımadığımız kitlesel bir haykırış, halkın 'artık yeter' çığlığıydı. Gezi, üzerindeki baskıdan kurtulmaya çalışan, eşitsizliğe karşı çıkan halkın derin bir nefesiydi."

İktidarın o nefesi gazla boğmak istediğini, direnişin anısını kirletmeye dahi niyetlendiğini kaydeden Atalay, "Milyonlarca öznesi/nesnesi/şahidi olan Gezi'yi, tek bir düzgün delil dahi ortaya koymadan yargılamaya kalktınız. Gezi'de hayatım kaybedenleri unutturabileceğinizi, ailelerini, yaralıları uzattığınız adli süreçlerle yıldırabileceğinizi sandınız. Hukukçuları, siyasetçileri, akademisyenleri, gazetecileri, müzisyenleri tutukluyor, meslek örgütlerini susturmaya çalışıyor, 3. havalimanı, köprüler derken doğal varlıklarımızı her gün daha da tahrip ediyor, parsel parsel tüm varlıklarımızı beşli çeteye peşkeş çekiyor, halkın iradesini kayyımlarla gasp etmeye kalkıyorsunuz" dedi.

Gezi'nin tüm taleplerinin haklı olduğunu ve "şimdi o haklılıkla sınanıyorsunuz" diyen Atalay, geçtiğimiz aylarda yaşanan değremde ortaya çıkan mağduriyeti hatırlattı. Atalay, şöyle devam etti:
"Hala bir mayın üzerinde oturuyoruz, her seferinde yeniden uyarıyoruz. Haklıyız, biliyorsunuz.

"Topraktan, tarımdan, tohumdan hem kendi elinizi, hem de kol kanat gerdiğiniz şirketlerin elini çekin dedik.

"Kuruttuğunuz dereler, yok ettiğiniz tarım arazileri derken gün geldi soğanın kilosu 10 liraya çıktı, bunu dile getirmeyi bile yasaklamaya kalktınız.

"Açlık yasak tanır mı? Saklayamazsınız. Haklıydık, sonucunu yaşadınız."

GEZİ'NİN ÖĞRETİSİNE SIĞINMAK ZORUNDA KALDINIZ
Dünyayı kasıp kavuran salgının, sermaye düzenini sarstığını ve Gezi'nin öğretiği dayanışmaya sığınmak zorunda kaldıklarını kaydeden Atalay, şunları ifade etti:
"Bugün, insanlar komşusu açken tok yatmıyor, ekmeğini bölüşüyorsa, ücretsiz yapmadığınız temel ihtiyaçlarını faturalarını el verip birlikte ödemeye çalışıyorsa, sokağa çıkması yasaklananların ihtiyaçlarım karşılıyorsa, çalışmak zorunda kalanı yormuyor, marketleri talan etmiyor, acil ihtiyaç dışında hastaneleri meşgul etmiyorsa siz dediniz diye değil, bu dayanışma ruhunu 7 sene önce milyonlar bizzat yaşadığı, tecrübe ettiği ve öğrendiği içindir.

"Nitelikli ve kamusal sağlık hizmetine sahip çıktık, bu halk tüm sağlık emekçilerine onlar da halka sahip çıktı. Hepimiz iyi değilsek, hiçbirimiz iyi değiliz dedik!"

GEZİ ŞEHİTLERİNİ AYIRAN KARANLIKTIR FLOYD'UN NEFESİNİ KESEN
"Gezi'de Berkin'i, Ethem'i, Medeni'yi, Ali İsmail'i, Hasan Ferit'i, Abdullah'ı, Ahmet'i ve Mehmet'i bizden ayıran karanlıkla George Floyd'un nefesini kesen aynı karanlıktır" diyen Atalay, "O gün de bunun karşısındaydık, bugün de karşısındayız. Barışçıl direniş her yerde bir haktır. Aramızdaki binlerce kilometreye rağmen biriz, bir aradayız" diye belirtti.

İktidarın maskenin hayat kurtardığını Gezi direnişinden öğrendiğini söyleyen Atalay, "maskeye herkes saygı duyup takıyorsa, bu maskenin hayatla olan bağını Gezi direnişinden bildiği içindir. Bir zamanlar yargıladığınız bu maskelere muhtaç kalmanız da size dert olsun" diye konuştu.

GEZİ HAKLILIĞIMIZDIR
Atalay, açıklamayı şöyle sonlandırdı: "Gezi haklılığımızdır. Tarih de her geçen gün bunu ispatlamaktadır. Gezi bu halkın onurudur, onurumuzla yaşayacağız. Pandemi sürüyor! Fiziksel olarak ayrı kalsak da kalplerimiz birlikte atıyor, Gezi'nin dayanışma öğretisine, gücüne güveniyoruz. Gezi bu toprakların eşitlik, özgürlük, adalet umududur, imkanıdır. Hayat ancak Gezi'ye sığar."