Gençlik örgütleri: Suriye'de savaşı körükleyenler 109 canın gerçek failleridir
Ankara Gar Katliamının yıl dönümünde Beyazıt'ta bir araya gelen gençlik örgütleri, "Halklar arası barışı getirmek, emek sömürüsünü durdurmak, üniversiteleri özgürleştirmek, düşenlerin mücadelesini sonuna kadar götürmek için sokakları ve kampüsleri direnişle doldurmaya, devrim için örgütlenmeye devam edeceğiz" dedi.
Gençlik örgütleri, 10 Ekim Ankara Gar Katliamının 8'inci yıl dönümünde Beyazıt Meydanında bir araya geldi. "Unutmak yok, affetmek yok! 10 Ekim'in hesabını soracağız" pankartı açılan eyleme çok sayıda kişi katıldı.
'FİLİSTİN HALKININ MÜCADELESİ MEŞRUDUR'
Anma Ankara Gar Katliamı'nda yaşamını yitirenler şahsında tüm demokrasi ve özgürlük şehitleri anısına saygı duruşuyla başladı. Basın açıklaması öncesi İsrail devletinin Filistin halkına karşı zulüm politikalarına dikkat çeken gençlik örgütleri, "Bizler buradan Filistin halkının mücadelesinin yanında olduğumuzu söylüyoruz. Onların mücadelesi meşrudur. Onların mücadelesini desteklemeye çağırıyoruz" ifadeleriyle Filistin direnişini selamladı.
'SURİYE'DE SAVAŞI KÖRÜKLEYENLER 109 CANIN GERÇEK FAİLLERİDİR'
Basın açıklamasını gençlik örgütleri adına Fatmanur Demirbaş okudu. 10 Ekim 2015'te Ankara'da düzenlenen barış mitinginde IŞİD'in bombalı saldırısı sonucu 109 kişinin katledildiğini belirten Demirbaş, "Suriye'de NATO'nun cihatçı çetelerini destekleyen, barbar IŞİD çetelerine tırlar dolusu silah gönderen, Suriye topraklarında kendi paramiliter gruplarını kurarak savaşı ve yıkımı körükleyenler Ankara'da katledilen 109 canın gerçek failleridir" dedi.
Yıllardır memleketin dört bir yanında baskı ve katliamlarla her türlü hak talebine saldıranların 8 yıl önce Ankara'da "Savaşa hayır" demek için bir araya gelen devrimci, yurtsever ve demokratlara saldıranlar olduğunu ifade eden Demirbaş, Ankara'daki katliamın barış ve demokrasi talebine yönelik bir katliam olduğunu söyledi.
'KORKUDAN BİÇTİKLERİ ZIRH BÜKÜLMEZ DEĞİL'
Demirbaş, şöyle devam etti: "Bugün devlet seçim masallarıyla bizi evlerimizde uyutmaya çalışsa da, her hak arama eylemini şiddetle bastırmaya çalışsa da susmayacağız. Depremde yüzlerce can enkaz altında terk edildi. Üniversitelilerin kaldığı yurtlar boşaltıldı. 8 yıl önce Suruç'ta katledilen 33 düş yolcusunun düşlerini sahiplenmek ve anmak isteyenlere saldırıldı, tutuklandı. Bugün memlekette barınma hakkından yaşam hakkına kadar her hak savunusu baskıya ve saldırıya uğradı. Günlerdir Rojava'yı hedefleyen askeri saldırılarla Kürt halkı katlediliyor. Tüm bu baskılara, bastırmalara rağmen ne Ankara'da katledilen insanlarımızı unuttuk ne de Suruç'ta katledilen yoldaşlarımızı. 109 canın ismi de, 33 yoldaşımızın düşlerini de mücadelemizde yaşatacağız. Sesimizi kısmak isteyenleri tanıyoruz ve gençliğe korkularından biçtikleri zırhın bükülmez olmadığını biliyoruz."
'BARIŞ, DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜK TALEBİNDE ISRAR EDECEĞİZ'
Gezi Direnişinde sokakları dolduran, yıkılan bir kenti yeniden inşa etmek için yola çıkan, barış istemiyle meydanlarda var olanların iradesinin bombalarla delinemeyeceğini vurgulayan Demirbaş, "Bugün bu irade, kaybedenler kaybedecek diyen Cumartesi Anneleri'yle, Agrobay hakkımızı ver diyen işçilerle, hüznümüz isyan olur diyen Antakya'lı depremzedelerle, kayyum rektörlere karşı duran öğrencilerle memleketin her yerinde sürüyor" dedi.
Ankara'nın, Diyarbakır'ın, Suruç'un hesabının devleti karşısına alan her eylemde sokakta sorulmaya devam ettiğini kaydeden Demirbaş, şöyle devam etti: "Kürt ulusunun kazanımlarını savunmaya, ezilen halkların onurlu mücadelesini büyütmeye devam edeceğiz. Düşmanımız ortak, mücadelemiz bir. Katliamlara karşı barış, demokrasi ve özgürlük talebini yükseltecek, dışarıda ve içeride savaşa son vereceğiz. Halklar arası barışı getirmek, emek sömürüsünü durdurmak, üniversiteleri özgürleştirmek, düşenlerin mücadelesini sonuna kadar götürmek için sokakları ve kampüsleri direnişle doldurmaya, devrim için örgütlenmeye devam edeceğiz."
Eylem boyunca, "Katil IŞİD, işbirlikçi AKP", "Katillerden hesabı gençlik soracak", "Unutmak yok, affetmek yok", "Amed, Suruç, Ankara, hesap sormaya", "Nehirden denize özgür Filistin" sloganları atıldı.