1 Ekim 2024 Salı

Gençlik örgütleri haykırdı: Zindanlarda katliam var

Hapishanelerdeki hak ihlalleri, işkence ve katliamlara karşı İzmir'de oturma eylemi düzenleyen gençlik örgütleri, polis saldırısına rağmen katliam politikalarını teşhir etti. Eylemde, AKP-MHP faşizminin hapishanelere saldırılarını arttırdığı vurgulanarak, saldırılara karşı hapishanelere ses olma çağrısı yapıldı.

Gençlik örgütleri, hapishanelerde artan hak ihlalleri, işkence ve katliam politikalarına karşı İzmir'de Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde oturma eylemi yaptı. İzmir Özgür Öğrenci İnisiyatifi, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF), Yeni Demokrat Gençlik (YDG), Öğrenci Faliyeti ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Gençlik Meclisi, hapishanelerde artan katliam ve işkencelere karşı Alsancak'ta bulunan ESP İzmir il binası önünden Türkan Saylan Kültür Merkezi'ne temsili tabutla yürüyüş yapmak istedi. Eylem öncesi Alsancak Caddesi polis ablukasına alındı. Türkçe ve Kürtçe, "Zindanlarda katliam var" pankartının açıldığı yürüyüşte, kitle kalkanlarla polis çemberine alındı.

Çemberin içerisinde "Garibe Gezer ölümsüzdür", "ATK işkencesine son", "Bijî berxwedana zindana", "Zindanlar yıkılsın, tutsaklara özgürlük" sloganlarını atan gençler, iktidarın hapishanelere dönük saldırı politikalarına işaret ederek, katliamlara karşı mücadele etmekten vazgeçmeyeceklerini haykırdı.

'AKP-MHP FAŞİZMİ TUTSAKLARA SALDIRMAYA DEVAM EDİYOR'
Polis saldırısına karşı oturma eylemini sürdüren gençlik örgütleri adına konuşan Meryem Yıldırım, kadın katilleri, tecavüzcü ve tacizcilerin dışarıda, devrimciler, siyasetçiler, korkusuzca haber yapan gazeteciler, yazar, adalet, eşitlik talebini yükselten gençlerin, erkek egemenliğine boyun eğmeyen kadınların tutsak edildiğini söyledi. İktidarın hapishaneleri ikinci bir cezalandırma aracı olarak kullandığını ifade eden Yıldırım, hapishanelerdeki hak ihlalleri, işkence ve katliamlarla yerel ve uluslararası hukukun ihlal edilerek insanlık suçu işlendiğini kaydetti. Yıldırım, "Yönetememe kriziyle AKP-MHP faşizmi tutsaklara saldırmaya devam ediyor" dedi.

'TUTSAKLAR KATLEDİLİYOR'
Tutsaklara 12 Eylül dönemini aratmayan hak gaspları ve işkenceler uygulandığını, hasta tutsakların tedavi haklarına erişemediğini, ölüme terk edildiğini, işkence, darp, cinsel şiddet, tehdit ve disiplin cezaları ile tutsakların yalıtılmak istendiğini vurgulayan Yıldırım, "Çıplak arama işkencesi devam ediyor. Ve en önemlisi 'intihar etti' denilerek tutsaklar hapishanelerde katlediliyor. Bu saldırılara karşı yaratmaya çalıştıkları korku iklimine karşı çıkıyoruz. Gençlik olarak devrimci tutsakları savunuyoruz. Hapishanedeki hak gasplarına, tecritte, katliamlara karşı AKP-MHP faşizmini her yerde teşhir etmeye, taleplerimiz karşılanana dek mücadele devam edeceğiz" diye konuştu.

EGE'DE 104 TUTSAK YAŞAMINI YİTİRDİ
Ege bölgesinde 2020 yılından bu yana 104 hasta tutsağın yaşamını yitirdiğini hatırlatan Yıldırım, hapishanelerde 590 ağır olmak üzere bin 564 hasta tutsak bulunduğunu söyledi. Yıldırım, hapishanelere dair taleplerini ise şöyle sıraladı:
" İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan mahpuslar ve tüm hapishanelerdeki mahpuslar üzerindeki tecrit uygulamasına derhal son verilmelidir.
Adli ve idari mekanizmalar, yapılan başvuru ve şikayetlerle ilgili etkin soruşturma yürütmelidir.
Hapishane rejimi, fiziki koşullar ve uygulanan keyfi muameleler hakkında etkili bir idari ve yargısal denetim sağlanmalı.
Mahpusların aile ve dış dünya ile temas hakkı engellenmemelidir.
Mahpuslar uluslararası ve ulusal mevzuatın emrettiği şekilde ailelerine ve avukatlarına mümkün olduğunca yakın hapishanelere sevk edilmelidir.
Gazete, dergi, radyo, kıyafet, mektup ve kitap kısıtlaması vb. gibi çağ dışı yaklaşımlar terk edilmelidir.
Anadilde görüşme, yazışma ve savunma hakları yasal güvence altına alınmalı, keyfi engellemeler kaldırılmalı.
Adeta mahpusları sindirme araçları haline gelen, disiplin cezalarında insan haklarına aykırı yasal düzenlemeler kaldırılmalı, uygulamalardan kaynaklanan hukuka aykırılıklar giderilmelidir.
İnsanlık onuruna yakışmayan çıplak arama işkencesinden vazgeçilmelidir.
Mahpusların sosyal ve kültürel aktivitelerindeki kısıtlamalar kaldırılmalıdır."

'İKTİDARIN KATİL OLDUĞUNU AYSEL TUĞLUK'A SALDIRILARDAN BİLİYORUZ'
Eylemde konuşan İsmail Temel ise "İktidarın katil olduğunu gardiyanlardan ve idareden ölüm tehditleri aldığını söyledikten sonra tek kişilik hücreye konulan ve bir hafta sonra intihar ettiği iddia edilen Vedat Erkmen'den, Erkmen'in otopsisine avukatların alınmamasından biliyoruz. İktidarın katil olduğunu ağır hastalıklarına ve yetkili kurumlardan aldığı "Cezaevinde kalamaz" raporuna rağmen hukuka ve insan haklarına aykırı bir şekilde cezaevinde tutulan Aysel Tuğluk'tan, Tuğluk'a uygulanan hafızasızlaştırma saldırılarından biliyoruz" ifadelerini kullandı.

Oturma eylemi polis ablukası altında "Baskılar bizi yıldıramaz", "Devrimci tutsaklar onurumuzdur", "Garibe Gezer onurumuzdur", "Zindanlar yıkılsın tutsaklara özgürlük", "Aysel Tuğluk rumetameye" sloganlarıyla sona erdi.